Abant'ta bir kez daha konuşan Kılıçdaroğlu, Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenleri kutladı. "Bir toplumun olmazsa olmazı" dediği öğretmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Önünüzde saygı ile eğiliyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"KHK ile görevlerine son verilen öğretmenler, bütün arzumuz adaletsizliğin sona ermesi. Adalet varsa hepimiz için olmalı. Toplum kaynaşacaksa mutlaka KHK ile görevlerine son verilen, herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. KHK ile görevlerine son verilenler Ankara'da bir toplantı yapacaklardı, yasaklandı. Yasal bir toplantıydı ama yasaklıyorsunuz, neden? Neden korkuyorsunuz?"

"Erzurum bir dönem Doğu'nun Paris'i olarak adlandırılırdı. Anadolu'daki illerin üretimden koparıldığını görüyoruz. Elektriğe ve doğalgaza zam kışın uzun sürdüğü Erzurum gibi illerde vatandaşın sırtında daha da yük olarak ortaya çıkacak. Çok sayıda firmanın konkordato ilan ettiğini arkadaşlarımız raporlarda yer vermiş. Adana'da 50 firmanın iflas etmesi başlı başına faciadır. Vtandaşın işsizliği Saray'ı ilgilendirmiyor."

"Geçen yıl soğanı patatesi ithal etmiştik. Bu yıl ise doğan ve patates üreticileri satacak yer bulamıyorlar. Çünkü üretim kontrolsüz. Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis'te Suriyelilerin acı bir gerçek olarak ortaya çıktığı arkadaşlarımızın raporlarında belirtiliyor."

Hamidiye Su tepkisi
Kapalı kapılar ardında o kendilerine yüksek denen hâkim müsfetteleri seçimi iptal ettiler. Ne oldu? Yeniden seçim yaptık. Millet vicdan sahibi. Kazanan bir kişinin elinden neden o yetkiyi yargı aracılığıyla alıyorsun? Tekrar kazandık. Ama intikam ve kin duygusu bitmiş değil. O kadar ki Hamidiye Su'yu nasıl kullanmayız! İnsanın içtiği suya farklılık getirilir mi! Suya parti rozeti takacaklar. Su ya su. Herkesin içtiği su. 'İBB satıyor o zaman biz bu suyu almayalım.' Niçin? Belki iflas eder. Şunu söyleyeyim; İBB yeri geldiğinde senin soyduğun bütçenin açıklarını kapatacak güce sahiptir."

Tank palet fabrikasının özelleştirilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu: Bana milliyetçilik dersi vermek isteyenlere kapak olsun
"Madem ki sen tank yapacaksın bana arazi lazım diyor. Sakarya Karasu'da 2016'da 2 milyon 220 bin metrekarelik araziyi münferit yatırım diye firmaya tahsis ettiler. Tank palet fabrikasının arazisinden daha büyük bir arazi burası. Bu arada arsa yetmiyor tabii,bana teşvik lazım diyorlar. Hiçbir firmaya verilmeyen tevşikler veriliyor. Faiz desteği, gelir stopajı desteği veriliyor. Arazi dedin arazi, teşvik dedin teşvik, buyur teşvik. 2020'de ilk tankı teslim edecek. Bana 2 bin 220 dönüm arazi verdin ben burada nasıl tank yapayım diyor, burada hazır ordunun elinde fabrika var, bana burayı ver diyor. Ve 20 milyar dolarlık fabrikayı istiyor. Avrupa'nin birincisi olan bir firmayı istiyor. Herkes hazır, subaylar, mühendisler hazır. Ama ikinci bir sorun çıkıyor, bunu verdin ama para yok diyor. Nereden para gelecek, Katar emirinden gelecek. Katar emri bu parayı hemen vermiyor, bana ne vereceksin diyor. Şirket yönetiminde bana söz hakkı vereceksin, ayrıca garanti de isterim diyor. Bunlar da veriliyor. Milli Savunma Bakanlığı ve orduya ait tank fabrikası için şöyle bir formül düşünüyorlar; ne yapalım diyorlar, burayı anonim şirkete dönüştürelim diyorlar. 2017'de burayı bir anonim şirkete dönüştürüyorlar ve 19 Aralık 2018'de Cumhurbaşkanlığı bir kararname çıkarıyor ASFAD'ın özelleştirmesi. Biz bunun üzerine kıyameti koparıyoruz. Ya bir ordu kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya verir mi? Kendi bilimsel sırlarını başka bir orduya telsim eder mi? Biz kıyamet koparınca bu bir özelleştirme değil dediler. İyi de senin kararın var, Resmi Gazete'De yayımlanıyor. 9 soru sorduk, ihaleyi, değer tespitini ne zaman yaptın? Kenine ülkücü denen bütün kardeşlerime bana dünyada kendi silah fabrikasını başka bir orduya peşkeş çeken ikinci bir devlet gösterin. Bana milliyetçilik dersi vermek isteyenlere kapak olsun."

"Yine vicdan sahibi kardeşlerime sesleniyorum Katar ordusuna bu fabrikayı tahsis ederken niye gizlediniz? Kim size gizle dedi? Sırf ben bilgi sahibi olmayayım diye gizli kararname çıkardılar. Ben yeri geldiğinde uçan kuşun kanadından da haber alırım."

"Düne kadar beka beka deniyordu tank palet fabrikasını Katar'a teslim ettiler."

"Özelleştirme değildir diyecek ben biliyorum. Peki nedir? 20 milyar dolarlık bir fabrikası 25 yıllığına ihalesiz bedava veriyorsun. Bunun adı vatana ihanettir. Buna sessiz kalanlar da vatana ihanet etmektedir. Bunun peşini bırakmayacağım."

"Bunu söylediğim için beni susturmak istiyorlar, bunu söylediğim için dokunulmazlığımı kaldırmak istiyorlar. Kaldırmazsanız namertsiniz."

"Konuşmamı engelleyecekler istedikleri kadar engellesinler. Biz herkese ulaşıp anlatacağız.