YÜKSEK Seçim Kurulu, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini tekrar kararını 7 Mayıs günü aldı.

Bu 18 günde yaşananları alt alta yazıyorum.

- Adalet Bakanlığı, İmralı’daki Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine yeniden izin verildiğini açıkladı.

 
Kimse kimseyi ihanetle suçlamadı.

*

- 31 Mart’tan önce, “Cumhur ittifakı İstanbul seçimini kaybederse bekamız tehlikeye girer” deniyordu.

‘Cumhur ittifakı’ seçimi kaybetti ama herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin daha da güçlü olarak yerinde durduğunu gördü.

 
*

- Seçim öncesinde “İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder” deniyordu.

İktidar İstanbul’a kaybetti, ama Türkiye’yi kaybetmediğini gördü.

*

- Seçim öncesinde ‘millet ittifakı’ndan bir kişi bir HDP’li ile görüşse anında “zillet ittifakı” olarak niteleniyordu.

Seçimin yenilenmesi kararı alındı. HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, önceki gün AKP ile birçok konuda temaslarının olduğunu açıkladı.

Kimse çıkıp, ‘cumhur ittifakı’ için “zillet ittifakı” demedi.

-YSK seçimi yenileme kararı aldıktan sonra ortaya “Oylar çalındı” iddiası atıldı.

Ama gerekçeli karar açıklandığında, hiç böyle bir şey olmadığı anlaşıldı.

En azgın trol bile “Oylar çalındı” yalanını bir kenara bıraktı.

Yani bütün bunlara bakıp şunu söyleyemez miyiz?

Yenilenen seçim hiç olmazsa nefret üslubunu ve yalancılığı törpüledi