Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,5706
EURO
35,0212
IMKB
9.722,000
ALTIN
2.428,750
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 27 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Spor Yazarları. F.Bahçe'yi Topa Tuttu
Spor Yazarları. F.Bahçe yi Topa Tuttu
 
Spor yazarları Dinamo Zagreb-Fenerbahçe maçını değerlendirdi
 
21.9.2018 - 08:26

 Cocu'yu yol yakınken gönderin -

Serdar Ali Çelikler / Habertürk

Hiç uzatmayalım. Ali Koç başkana doğrudan seslenelim: Sayın başkan, artık gerçekçi olma zamanınız geldi.

1907 bakış açısı ile, duygusal kararlar ile sürekli başarısız olur, inanılmaz kredinizi daha ilk 6 aya gelmeden tüketirsiniz. Kabul edin ki futbol şubeniz tamamen başarısız olmuştur.

Çünkü sadece ve sadece 1907'den tanıyıp güvendiğiniz insanlarla yürüyorsunuz. Başka kimseden fikir alma gereği duymadınız, duymuyorsunuz. 2 tane konferansıyla tanıdığınız Damien Comolli'nin net başarısız olduğunu görmek istemiyorsunuz. Tam bir D sınıfı topçu olan Frey'in; her oyuncuyu pazarlayıp satma başarısı gösterebilecek Porto'nun kimseye satamayıp serbest bıraktığı Reyes'in bu arogan Fransız'ın kazıkları olduğunu anlayamadınız. 1907'li arkadaşım demişti ki "Comolli'yi çok beğeniyorum, aksanı çok iyi!!!" Bakış açısı bundan biraz daha ileride olan başka 1907'lilerden aldığınız tavsiyeler benzer. Josef'in pazarlığını bizzat sizin yaptığınızı ikimiz de biliyoruz.

Ama sürekli Comolli ve Cocu gazlaması yaptırdınız.

Cocu'nun her şeyine eyvallah desek bile ki diyemeyiz; fizik olarak bu takımın bu kadar ezilmesi ne anlama gelebilir? Başta mantığınız anlaşılabilirdi: "Genç bir takım kuralım. Potansiyelli oyuncular alalım, Cocu bunları oynatıp pazarlasın. Biz de futbol faaliyetinden para kazanalım."

Ama potansiyeli olmayan oyuncular, olanlardan daha fazla.. Bir takım için daha işin ABC'si olan fizik gücünde bu kadar ezilen bir takım varsa da hocasız demektir. Fener'in oyuna çıkışı kalecisinin degaj yapması mıdır? Bu kadar 4. sınıf bir mantalite olabilir mi? Ama 1907'li arkadaşımın dediği gibi Cocu hakikaten çok karizmatik ve çok şık!!

Anlıyoruz.. Para yok.. Şartlar ağır. Takım kurmak kolay değil.. Şampiyonluk çok uzak.. Tamam hepsine tamam..
O zaman mantaliteyi değiştireceksiniz. Bu satırların yazarı "Dost acı söyler" diye yazdığında tepki almıştı.. Ne yazık ki haklı çıkıyorum. Artık duygusal davranmayı bırakın Ali Başkan, kalbinizle yönetmekten vazgeçin, aklınızla yönetin. Siz artık 1907'nin değil koskoca bir camianın başkanısınız. Sadece belli bir zümreye değil, çok çeşitli kitleye hitap eden bir cumhuriyetin liderisiniz. Bu ülkenin futbol gerçekleri, dinamikleri bambaşka. Uzaktan bakıldığı kadar kolay değil bu ülkede takım yapmak, başarılı olmak. Bunu en iyi sizin bilmeniz lazım. Koç Holding, uluslararası vizyonunu yerel dinamiklerle birleştirmese bu kadar başarılı olabilir miydi? Önce Türkiye'de dev olmadan dünyaya açılabilir miydi?

Hülasa kelam sayın başkan, aklınızla yönetirseniz efsane olursunuz. Comolli'ye Frey'in, Reyes'in hesabını sorun. Soldado'nun kaybedilmesinin, Valbuena'nın bitirilmesinin hesabını sorun. Cocu'yu da yol yakınken gönderin. Yoksa dün ilahlar yardımıyla olmayan 8-9'luk farkı bir gün yaşarsınız.



Mutluluğa tek sebep - Ersin Düzen / Vatan

65. dakikada Cocu, iki değişiklik yaptı. Aatıf ve Benzia'nın yerine Jailson ile Barış'ı oyuna soktu. Bu ne demek biliyor musunuz; 4 gol yedim, bari fazlasını yemeyeyim! Sayın Ali Koç seçim sloganı olarak "Yeniden" derken, 90'lı yılları kastetmemişti tabii ki. Ancak dün akşamki maç, maalesef beni ve belki de milyonları o günlere götürdü. İçerde, dışarıda fark yiyen, ruhsuz oyunuyla herkesi kahreden, gazetelerin haklı olarak acımasızca manşet attığı günlere!
 
DÜN gece "utanç gecesi" olarak hem Cocu'nun hem de futbolcuların kariyerine geçecektir. Benzer bir facia yaşanmaması için, Sayın Başkanın bir an önce radikal kararlar alıp, değişime gitmesi gerekmektedir. Beşiktaş derbisi nedeniyle rotasyona gitmek değil mesele, 2 ay olmasına rağmen hala F.Bahçe'nin ne oynayacağını bilmemesidir. Bunun kadroyla alakası dahi yok. Bunu düşünmek, sadece zaman kazanmaktır. Rıza Çalımbay, maçı izlemişse kahrolmuştur. "Bizim yapamadığımızı elin adamları yaptı" demiştir. Hafta sonu Konya'daki pozisyon alma ve yer tutma hatalarını Stadyum'da ekrana getirmiştim. Bari futbolcular o programı izleseymiş, hiç olmazsa ders olurdu, belki dünkü skandalı yaşamazdık!
 
EN İYİSİ DİREK!
 
BU takımda uzun zamandır büyük paralar kazanarak bir adım öteye gidemeyenler var. Ne yazık ki bunların tamamına yakını yerli. Bu oyunculara sorsan yabancıya karşıdırlar bir de. Oynadığı sürede, iyi diyebileceğimiz isim Aatıf ise, vah F.Bahçe'nin haline.
 
AYKUT Kocaman'ın takımı hiç bir zaman kişiliksiz oynamadı. Ne yaptığını bilen, yenilse veya puan kaybetse asla sırtı yere gelmeyen, ayakta kalan, karakterli bir takım oldu. Sadece görselliği yoktu, alıcısını bulmak zordu. Cocu'nun gelme sebebi önce akıcı oyun, sonra da başarı idi. Bırakın bunu başarmasını, ne umut var ne de bunu gerçekleştirecek bir oluşum. Bu yüzden, Beşiktaş derbisi bahane edilerek bir karar almak asla ertelenmemeli...
 
F.BAHÇE'DE dün akşamın en iyi oyuncusu direkler ve şanstı. Sarı-lacivertlilerin mutlu olabileceği tek bir sebep sayacaksak, maçın 7-8 olmamasıydı!

Acemi bir hocayla hedef kovalıyor! - Gürcan Bilgiç / Sabah

ARKADAŞ yine takımın bütün dengeleriyle oynamış. Ön tarafı değiştirmekle kalmamış bu kez, orta saha ile defansı da yenilemiş. Ne hangi takımı çalıştırdığının farkında, ne de hangi maça çıktığının.
Sahadakiler kadar acemi bir teknik ile hedef kovalıyor Fenerbahçe.
İyi düşünmek için zorluyorum kendimi ama olmuyor. Desem ki; bir sistem var; öncekiler yapabiliyordu, Bunlar yapamıyor. O da yok ortada. Bir emin arıyorsunuz sahada. "Rakibi yüksekten vuracağız, pasla geçeceğiz, kanatlardan geleceğiz" gibi. Nasıl hücum edileceğinin kararı Aatif'a kalmış. Topa tek kendini gösteren o, pası alan o ve kaybeden de kendisi. Bir şey diyemiyorsunuz, çünkü diğerlerinde o yürek veya cesaret de yok.
Önceden ezberlediklerini yapıyorlar ama biri edebiyat çalışmış, diğeri biyoloji.
Bir türlü anlamıyorlar birbirlerini.
Elbette golün nedeni hatadır. Frey duran topta önündeki topa tekvando darbesi ile vurmaya çalışıyor, ilk gol oluyor.
Kaleci Harun önce topu rakibe atıyor, pozisyon geçiyor. Sonra boşa çıkıyor, kalecisiz kaleye atamıyorlar. Bu yetmiyor;
İsmail'in topuna Mehmet Topal müdahale edince üçüncü gol geliyor.
Oyun için Cocu'yu, bu pozisyonlar için futbolcuların altını çizmek istedim.
Birisinin yanlışını, diğerinin düzelteceği bir ortam da yok sahada. Rakip hoca kendi alanında ter dökerken, bizim Hollandalı oturuyor hala kürsüsünde.
Soru geldiğinde de, "Gol atamadığımız için kazanamadık" gibi ukalalık da yapıyor.
Dört gün önce ne yaptığını bilen, bilmeye çalışan bir takımla oynadı Konya'da ve kazandı. Bu rotasyonu kime, nasıl güvenerek yaptı bilmiyorum. Bildiği bir şey var mı; onu da bilmiyorum. İki tane "ama" hakkımı kullanıyorum. Beşiktaş derbisine Volkan Demirel ile çıkmak zorundalar.
Yetenekli ile "iyi" arasındaki farkı Harun'un dünkü performansı ile gördük.
İkincisi ise Cocu'ya hitaben; Fenerbahçe için ligin kararının verileceği Beşiktaş maçına çıkacak. Eğer, "eskilerden" yardım almazsa; "tuz kokar"… Dikkat etsin.


Tarihi fark olmadığına dua etsin - Ömer Üründül / Sabah

F.Bahçe'nin Zagreb'de sergilediği futbol tam bir felaketti. Tüm maç boyunca ofansif oyun yoktu. Takım savunması ise arızalarla doluydu. İlk yarının kısa yorumunu yaparsak Fenerbahçe'nin hiç pozisyonu yok, Zagreb iki gol attı, 3 tane de net kaçırdı. Fenerbahçe'nin hücum girişimlerinde ilk 45 dakikada en aktif ismin, operasyon geçirmiş ve idman eksikliği olan Aatif olduğunu söylersek tablonun felaketini açıklamış oluruz.
İkinci yarıya Fenerbahçe duran top golüyle başladı. Ama gidişat her yönüyle o kadar kötüydü ki ben bu golün bile bir ümit ışığı olmayacağını hissettim. Ardından da Fenerbahçe iki gol daha yedi. Beş dakika içinde de iki tane daha yiyordu. Sonuçta Avrupa kulvarına ağır bir yenilgiyle başladı.
Tabii Fenerbahçe'yi eleştirirken Zagreb'in de hakkını yemeyelim. Kadro kapasiteleri sınırlı, yıldızı olmayan mütevazı bir takım ama günümüz futbolunun istediği basit ve doğru oyun modelini disiplin içinde sahaya yansıttı. Ne de olsa Hırvat ekolü..
Cocu'ya bakış açımın çok olumsuz olduğunu sezon başından beri belirtiyorum. Zaten Hollandalı teknik adamların bugüne kadar hiçbirini beğenmedim. Cocu dün gece yine takım tertibinde şapkadan tavşan çıkardı. Yine birbirini tanımayan bir kadro oluşturdu. Fizik olarak hazır olmayan ve hem takım arkadaşlarını hem de Neustadter'i tanımayan Reyes tandemde. Fizik açıdan tükenmiş Alper kadroda. Yine hiç arkadaşlarını tanımayan Frey santrforda. Cocu diyor ki "Takım tamamen değişime uğradı. Çok sayıda yeni futbolcu geldi.
Yeni bir takım oluşturuyoruz. Bu yüzden zamana ihtiyacım var." Tamam bu beyanat doğru ama sen her maça ilk 11'de 5 oyuncu değiştirerek çıkarsan ihtiyacın olan zaman lehine değil aleyhine işler... Rakibin rekor seviyede kaçırdığı gollere bakarsak, maçın tarihi farka gitmediği için Cocu'nun dua etmesi gerekir.

Darmadağın! - İlker Yağcıoğlu / Takvim

FENERBAHÇE'DEKİ büyük değişimden beri (yani başkan, teknik direktör ve takıma katılan yeni oyuncular) sezona başından itibaren hep iyi konuşabilecek şeyler aradım.
Fakat dün akşam bir kere daha üzelerek şahit olduk ki Fenerbahçe istenen seviyenin çok uzağında… Bireysel olarak da takım oyunu olarak da henüz ideal seviyenin çok altındalar. Yeni transferler uyum sürecini atlamadı.
Dün gece Frey'i izledik. Reyes'i izledik. İkisi için de Fenerbahçe'ye büyük katkı sağlar cümlesini kuramıyoruz.
Benzia Konya maçında verdiği pasla Eljif'e attırdığı golle gündem oldu. Ama dün akşam o da sahada nerdeyse hiç gözükmedi.

PAS YAPACAK ADAM YOK
Bunun sebebi de yanında oynayan arkadaşlarının ayrı telden çalmaları. Yani Benzia'nın pas alışverişinde bulunacağı oyuncular dün akşam sahada yoktu.
Bugüne kadar oynanan maçlardaki en büyük problem orta saha kurgusunun hala oturmaması.
Josef-Topal ikilisi çok eleştirilmişti.
Ama görünen o ki F.Bahçe, Josef-Topal ikilisini mumla arayacak. Bu skor ve oyun, uzun yıllar sonra ilk defa Saracoğlu'nda oynanacak bir derbide Fenerbahçe'yi favori olmaktan çıkartıyor.

MAÇIN EN iYİSi HAJROViC
Eski Galatasaraylı oyuncu F.Bahçe'yi yıktı.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ iSMAiL
Verilen fırsatı çok kötü kullandı.

5 10
Spor yazarları Dinamo Zagreb-Fenerbahçe maçını değerlendirdi 6.resim
Bundan kötüsü oynanamaz! - Oktay Derelioğlu / Takvim

LİGDE aldığı şok yenilgilerin ardından Konya galibiyetiyle nefes alan Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi'nde iyi bir başlangıç yapmasını hepimiz bekliyorduk. Ama hiçbirimiz Fenerbahçe'nin sezonun değil belki de son yılların en kötü ve kişiliksiz oyununu oynayacağı aklımıza getirmemişti. Zagreb takımının sıradan ataklarına bile karşılık veremeyen bir Fenerbahçe vardı sahada.

COCU SADECE İZLEDİ
Daha forma terlemeden skor 2-0 oldu. Doğrusu maç boyunca formaların terlediğini de pek zannetmiyorum! Neustadter'in golü belki bir şanstı. Ama o kadar kötü oynayan, o kadar birbirinden habersiz bir takım vardı ki sahada amatör maçlarda bile zor olacak bir hatayla fark tekrar 2'ye çıktı. Skor belki 4-1 ama inanın daha da farklı olabilirdi. Ben 2 tane direkten dönen top saydım. Teknik direktör Cocu'ya da bir sözüm olacak. Oyuncu değişikliklerini yapmak için işin işten geçmesini mı beklemek lazım. Daha 2. yarıya çıkarken bile 2 değişiklik yapması gerekirdi.


Umudumuz çabuk tükendi - Erman Özgür / Fanatik

Fenerbahçe kadrosu Konya maçını kazanmış olmasına rağmen henüz tam anlamıyla oturmuş bir görüntü vermezken Cocu'nun derbiyi düşünerek 11'de yaptığı 4 oyunculuk rotasyon dağınık bir görüntü çıkardı ortaya. Topu önde tutmakta Aatıf'dan başka çabalayanı olmayan Fenerbahçe topu rakibine bıraktığı anlarda da organizasyon bozuklukları yaşayınca Sunjiç ve Hajrovic'in golleri ile maç 2-0'a geliverdi. 2. yarıya ise erken bir gol ile başlayıp umutlandık. Ancak umutlarımız inanılmaz bir savunma hatası ile çabuk tükendi. İsmail-Topal ortak hatası ile HajroviÊ 3. golü atıp maçı adeta Zagreb için garantiye aldı. Sonrası ise Fenerbahçe için oyuncuların birbirinden bağımsız şekilde çabalaması ve sonuçta ne pozisyona girme ne de gol bulma başarısı gösteremediği bir bölüm olarak geçerken, Zagreb rakibine müdahalesiz oynayan Fenerbahçe'ye ceza kesmeye devam etti. Ve Fenerbahçe hem skor olarak hem de sonuç olarak çabuk unutması gereken bir deplasman maçını geride bırakmış oldu.

Gecenin sorusu

Yeni transferlerden şans bulanların görüntüleri nasıldı ? Fenerbahçe kadroyu gençleştireyim derken kaliteyi düşürmemeliydi. Ancak Reyes, Frey gibi oyuncular çok büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Maçın starı

Hajrovic kariyerinin en iyi maçlarından birini Fenerbahçe'ye karşı oynayıp attığı 2 golle maçın da yıldızıydı.

Maçın olayı

Cocu'nun rotasyonu ve rotasyonda seçtiği oyuncuların kötü oyunu alınan kötü skorun en önemli ayrıntısıydı.

Kısa mesaj

Avrupa arenasında Soldado gibi özel bir oyuncuyu değil de Frey'i tercih etmek anlaşılmaz bir seçim.


Tenis değil futbol - Senad Ok / Milliyet

Futbol bir takım oyunu. Mesela bireysel bir spor olan tenis gibi değil. Bireysel sporda patron sensin. Her şey sana bağlı. Ama futbolda alacağınız sonuçların sahadaki 11 oyuncunun birbirine uyumu, koordinasyonu ile doğrudan ilgisi var.

Rakibiniz kadar kaliteli olmasanız bile takım oyunu, doğru strateji ve taktik ile istediğinizi alma şansınız söz konusu. Zaten futbolu da güzel yapan detay bu. Ama bunun için de zamana ihtiyacınız var. Birbirinizi ezberlemeniz gerekiyor.

En kaliteli oyuncu bile takımındaki yetenekleri en sınırlı arkadaşına ihtiyaç duyar. Bu nedenle futbolda takımların sistemlerini kurması, bunu kusursuz hale getirmesi ve bir yandan da rakipleriyle mücadele etmesi için zaman ve kurgu çok önemlidir. Dünkü korkunç futbol ve sonucun temel sebebi de bu.

Ama sorumlusu kesinlikle Cocu ya da oyuncular değil. Cocu'ya kampta bir takım verildi. Hollandalı, takımı çalıştırıp bir şeyler yapmaya çalıştı. Aslında hazırlık maçları da fena değildi. Sonra ne oldu? Lig başladıktan iki - üç hafta sonra bir takımın en önemli bölgesi olan orta sahası bozuldu. En önemli iki isim gitti.

Cocu, 3. haftadan itibaren bir yandan hazır rakiplerine karşı mücadele ederken bir yandan da takımı yeniden oluşturmaya çalıştı. Temmuz-Ağustos arası yaptığı planların, çalışmaların büyük bölümü çöpe gitti. Bu kadar çok değişim, bu kadar çok belirsizlik ve gecikme olursa dünkü maçtaki tablo da kaçınılmaz olur.

Dinamo geçen senenin şampiyonu, geçen yıldan devam eden teknik adamları ve kadroları var. Dolayısıyla kalite eksiklerine rağmen futbolun doğrularını yapmaya çalışarak farklı ve rahat kazandı.

Eğer ilk yarıda o direkten dönen top gol olsa ve skor 3-0'a gelse tarihi bir mağlubiyet gelebilirdi. Neyse ki kaçtı ve Neustadter'in golü Dinamo'nun hızını biraz olsun kesti. Özetle hazır olmadığınızda Vardar, Young Boys ve PAOK'a karşı kaybetmeniz ne kadar normalse dün Dinamo'dan fark yemeniz de o kadar normal...


Kötü bile değil, rezalet ötesiydi - Ali Sami Alkış / Star

Fenerbahçe ligdeki Konya maçını kazanırken de kötüydü. Ama skora bakıp gaz verdiklerinde, gerçekler su yüzüne çıkamadı. Gizlendi... Bu yüzden olacak, Zagrep karşısına sürülen kadro; ne Konya maçının aynısıydı, ne de farklı versiyonu... Hem öyle, hem böyle; ne öyle ne böyle! Anlayacağınız kadro, kafa karışıklığı yaratan bir Cocu dizaynıydı.

Slimani'nin yedeğe çekilip, yedekteki Frey'in cepheye sürülüşü... Jailson'un tırpan yiyip Alper Potuk'un vizyona sokuluşu; ne yapacağını şaşırmış bir teknik adamın kaotik iç dünyasını ortaya seriyordu. Yapılanların niçin yapıldığı konusunda, temel öngörü ya da anlaşılabilir bir hedef yok gibiydi.

***

Dinamo Zagrep, kararlılık/bütünlük/inanç göstermeyen ve üstüne üstlük (Yürüye yürüye bile değil) sürüne sürüne denilecek kadar ağır oynayan bir rakibi karşısında bulunca; sıkıntı çekmeden goller attı.

F.Bahçe ilkel bile değil, neredeyse utanılacak bir futbol örgüsü içindeydi. Kafa tutacak hali/mecali/dermanı yoktu. Sadece Aatıf'la Benzai, birşeyler yapabilmek için didiniyor; öbürleri maçı pek fazla dert edinmiyordu.

Skorun 2-0'a dayanmasından sonra, Dinamo Zagrep hafifçe el frenini çekince; F.Bahçe boş bırakılan alanlarda daha fazla görünmeğe başladı ama, tempo arttırmadığı için boş gezenin boş kalfası gibi göründü.

***

Bu takımdan bir şey olmaz kanısına varmışken, ikinci yarı Neustadter'in şok golüyle başladı. Ama iki futbolcumuzun çarpışması, kalecimizin yanlış çıkışı; umut anlarını çabuk söndürdü. Basit, kötü ve amatör bir gol yedik. Sonrası gene bittik.

Cocu için, "Yolcudur Abbas" demeğe dilim varmıyor.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Fenerbahçe Zagreb'de Dağıldı 4-1

Kartal,Avrupa Ligine Galibiyetle Başladı

Fenerbahçe'de Acun Ilıcalı Sürprizi!
»  Ronaldo İlk Maçında Kızardı
»  Fatih Terim: Layık Olduğumuz Yerdeyiz
»  Cimbom Devler Ligine Hızlı Başladı 3-0
»  Galatasaray Maçı Hangi Kanalda?
»  Fırtına'ya Alanya Çelmesi 1-0
»  Rıdvan Dilmen'den Fener'e Benzia Övgüsü
»  Altınordu'ya Ali Koç Kancası
»  Fenerbahçe Konya'da 'Elmas' Buldu!
»  Başakşehir Fırtınası 4-0
»  Ankaragücü 3 Puanı Tek Golle Aldı 1-0
»  Göztepe evinde güldü 2-0
»  Kartal Evinde Sürprize İzin Vermedi 2-1
»  Terim'in yeni Prensi Ortalığı Salladı
»  Burak Yılmaz Özür Diledi
»  Ali Koç: Bu Yolun Sonu Güzel Olacak
»  Lucescu:Bu Takım Geleceğin Ekibi
»  Herkes Emre Akbaba'yı Konuşuyor
»  Millilerden Müthiş Geri Dönüş 3-2
»  Lucescu: Başaramazsak Çeker Giderim
»  Milli Maçtaki Yayın Krizinin Detayı
»  Passolig'i Olmayan Maçlara Alınmayacak!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.