Atanamayan öğretmenlerin isyanı her geçen giderek artarken,  hükümetin bu konudaki duyarsızlığı da ayrı bir sorun.

Her görüşten olan, ancak atanamayan öğretmenler, sorunlarını her platformda dile getirerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Her gün ayrı bir siyasi partinin kapısına çalan öğretmen adayları, bıkmadan, usanmadan 'biz buradayız' dediler.

Bugüne kadar muhalefet partilerinin dışında onların sorunlarını sahiplenen ne yazıkki çıkmadı.

Muhalefet partileri, onlarla birlikte meydanlara çıktı, basın toplantısı yaptı. Hükümete seslerini duyurmak için destek oldu, atanamayan öğretmenlerin sorunlarının ekranlara taşınmasına neden oldu.

Onların sesine kulak vermesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı ise tüm bu haykırışları duymazdan geldi, hatta onları aç güvercilere benzettİ.

İşte bu yem bekleyen aç güvercinlere benzetilme, atama bekleyen öğretmenleri yıktı. Yılardır atama beklemek değilde aç güvercinlere benzetilmek çok acı geldi.

Twitter'de gezerken, onlardan birisinin Başbakan'a yazdığı (ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum) bir mektup içimi acıttı.

O mektubu sizlerle paylaşıyorum...

Sayın Basbakanım yıllar oldu bir sevdam vardı içimde büyüttüğüm:

Karatahta basında kara günlere inat kır çiçeği kokulu çocuklar yetiştirmek. Ben bu hayalle yasıyorum her seye inat. Odamın bir tarafını hasta anama bir tarafını da sabahları asgari ücret karsılıgı pazarlama yapacak kardeşime ayırdım.750 milyon maaşla kira dersane ve hastane üçgeninde kardeşimin eline baktım bir yıl.

Sabahları minibüs paramı kardeşimin cebinden çalıp bir yıl dersane köşelerinde süründüm olsun.
Herkes yemege giderken ben daha yeni yedim yalanlarını ne cok dedim. Olsun..
Rahatsızlandım bir böbregimi kaybetmek üzereyim, olsun.
Annemin göşyasları sel olup akıyor olsun .. Bir yandan onun böbregini de aldırdık.
Her gece soru bankalarının sayfalarını gözyaslarımla ıslattım, olsun..

Siz yeter ki bana gönlümün ekmegini, öğretmenliğimi, verin… Sınava girdim kitapçıgı actım çözmeye basladım ama bunları bir daha yasama ihtimalinin verdiği stresle istediğim gibi yapamadım. Aslında aldıgım puan sizin vasıflı diye atamasını yaptıgınız çogu ögretmenden kat kat yüksekti (80,080) ama kontenjanlar acıklanınca yıkıldım lise branslarına çok büyük bir haksızlık yapılmıştı. Herkes 50 60 puanla atanırken ben aynı gün dersaneye bir akrabamın yardmıyla tekrar yazıldım. Eve gelene kadar aklımdan intihar etmeyi gecirdim ama annem geldi gözümün önüne kardeşim geldi aklıma yapamadım…

Bunları bana acıyın diye anlatmıyorum ama çok yoruldum basbakanım…
ben bunca seyi yasarken yıkılmadım ama bugün yıkldım basbakanım yıkıldım.bakanımız liderimiz gözüyle baktıgımız kişi bizi aç güvercinlere benzetip bizimle dalga gecti. Biz bunu hak etmedik sayın basbakanım. 8 yıl oldu atanamadım hiçbir şey zoruma gitmedi ama bu çok acıttı sol yanımı inanın yazmın her harfini bir gözyasım temizliyor. Yıkılıyorum basbaknım yıkılıyorum. sadece kendime üzülmüyorum ekmek peşinden koşan tüm güvercinlere üzülüyorum. Bakanımız bizim kutsal saydığımız üç şeyi nasıl böyle yaklasımla dile getirir. Ekmek benim için emektir, paylaşmaktır ,yerde gördüğüm zaman öpüp alnıma koydugumdur, helali anlatır ekmek bana. Sofrada benim karnım tok oğlum siz yiyin diyen bir babayı anmaktır ekmek bazıları bilmese de…

Öğretmen bir dilenci değildir öğretmen yeri gelir anadır yeri gelir babadır öğretemen olmak yeri gelir dag köyünde soba yakmaktır. Öğretemen her harfine kırk yıl köle olunacak insandır. Öğretmen İKRA sözüyle baslayan kitabın mümessilidir. Öğretmen olmamak ise sevdiği kızn gelin arabasında kendi isminin bas harfini görememektir (atanamayınca). Bakanım bilmese de emin önünde yem peşinde koşan güvercinler belki de benim hasta annem gibi yavrularına yem götürüyordur. Güvercin bana mağarayı örümcegi sevgiliyi (s.a.v)anlatır. Güvercin demek bu magarada kimse yok demektir. Güvercin demek haber demek güvercin demek, barış demektir. Her ne kadar bir kanadı kırık olsa da ne olur bari siz yem bekleyen 238 bin güvercine ekmek dagıtın. Bizler Eminönü’nde olmasak bile liselerin önünde hiçbir taşın (hakaretin) ulaşmayacagı yerde sizden şubat soğunda kardelen kokusu tasıyan ekmek parçacıkları istiyoruz saygılarımla. @02_anka