Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,3462
EURO
35,1024
IMKB
9,080
ALTIN
2.309,340
 
Hava Durumu ANKARA
8 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
'' DİPLOMA ŞART''
 ZELİHA BEDİR 5 Nisan 2013 Cuma  

Beynimin geçmiş yıllarla ilgili sayfalarını çeviriyorum.
Türkiye’de ilkokul’un 5, ortaokul ve lise’nin 3 yıl olduğu dönemlerdi.
İlk üç yıl boyunca bir tane sınıf öğretmenimiz vardı. Sonrasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Beden Eğitimi derslerinin branş öğretmenleri oldu. Bu ilkle öğretmen sayımız arttı.
Orta okulda sayısını hatırlayamadığım kadar fazla olan derslerimizin ayrı ayrı öğretmenleri vardı. O derslerin hepsinin de bir dönem ödevleri olurdu. Ve biz derslerden 100 almak için çalışırdık.
Lisede yönetmelik değişti, dönem ödevleri ortadan kalktı. Artık sadece seçeceğimiz ders için bir tane proje hazırlayacaktık.
Orta okulda da lisede de yıl sonunda başarısız olduğumuz dersler için Eylül ayında kurtarma sınavımız olurdu. Eğer bir dersten başarısız olursak, sadece o ders için bir yıl kaybederdik. Bir üst sınıfa geçemezdik.
O dönemlerde Alpay’ın dillerden düşmeyen şarkısı “Eylül’de Gel” karneler dağıtılırken  öğretmenlerin öğrencilerine esprileri haline gelmişti. 
Üniversitenin birinci sınıfında ilk dönemi liseden farksız eğitim sistemi ile geçirdik. İkinci dönemde  kredili sistem geldi. Artık sınıfta kalmayacaktık. Puanlama sistemi de değişti. Artık puanlarımız 100 değil, 5 üzerinden değerlendiriliyordu.
Öğrenim kredisi alalım dedik, krediler beyaz eşyaya endekslendi.
15 yıllık eğitim-öğretim hayatım boyunca “sistem” insanı oldum. Okulla ilgili sohbetlerin seyri  “sizde kredili sistem var, bizde 100’lük sistem” şekline dönüşüyordu. İki farklı okulun öğrencisinin iletişim kurabilmesi için havuz problemleri! çözüyorduk adeta.
Biz bitirdik, ki yıl 1998 idi; bayrağı başkaları aldı.
***
1998’de Anadolu ve fen liselerine giriş sınavı kaldırıldı, “Liselere Giriş Sınavı” getirildi.
1999’da ÖSS ve ÖYS kaldırıldı, ÖSS getirildi.
2004’de LGS kaldırıldı, OKS geldi. 64 yıllık ilköğretim müfredatı değiştirildi.
2006’da ÖSS’de soru tipi değişti.
2007’de OKS kaldırıldı, SBS getirildi. Sınava 6,7 ve 8’nci sınıflarda girilmesine karar verildi. Liselerin eğitim süresi 3 yıldan 4 yıla çıkarıldı.
2010’da SBS, tek sınav modeline döndü.
2010’da ÖSS kaldırıldı. Üniversite sınavı yeniden 2 aşamalı oldu. Yeni sınav YGS ve LYS’den oluştu.
2012’de Üniversiteye girişte uygulanan katsayılar kaldırıldı.
2012’de ilköğretim kesintisiz 12 yıl (4+4+4) oldu.

Değişiklikler bunlarla da sınırlı kalmadı. MEB’e bağlı okullarda kıyafetlerde tek tip kıyafet zorunluluğu ortadan kaldırıldı.
Artık kızlar imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde başlarını kapatabiliyorlar.  Ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde isteyen başını kapatabiliyor.
 
1998’den sonra geçen 15 yıllık süreçte eğitim sistemimizdeki yenilikler adeta baş döndürücü…
 
***
Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı 2012-2013 eğitim öğretim yılı istatistikleri 4+4+4 formülünün tutmadığının bir göstergesi.
Buna göre,
12 bin 172’si erkek,
37 bin 277’si kız,
Toplam 49 bin 449 öğrenci açık lise veya herhangi başka bir listeye kayıt yaptırmadı. Genelgeye göre 12 yıllık eğitimi bitirmeyenlere diploma verilmeyecek.
 
CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Bilgehan soruyor:
 “Zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılmasına karşın, eğitimlerinin sekiz yılını bitirdikten sonra herhangi bir okula kaydolmayan 49 bin 449 öğrenci, hangi diplomayı alacaktır?
Bu kişilerin eğitimleri hangi aşamada kesilmiş kabul edilecektir?
Herhangi bir iş başvurusu yaparken, öğrenim hayatlarını gösteren hangi diplomayı kullanacaklardır?..”.
***
Demek ki; 5’DEN 1 çıkarıp, 1’i 3’e eklesen de, liseyi 4’e çıkarıp hepsini toplasan da firariler oluyor… Mesele, eğitim yılını arttırmakla çözülmüyor… Mesele insanların kafa yapısını değiştirmekle çözülür!
Yıllarca eğitimine standart oturtamayan bir Türkiye ve sözde eğitilen çocuklar!… Eğitime değil, sistemi! anlamaya odaklanan çocuklar!...
Ve siz sevgili seyircilerimiz yani, soru önergesi verenler… Kesintisiz kısmında iyi bir şey olan sistemde! “neden bitirmiyorlar, bitirmeleri için neler gerekir, sistemin uygulamalarında neler eksik?” sorularını sormuyorsunuz.
Siz “diploma şart” kısmı ile ilgileniyor TBMM’ye soru önergesi veriyorsunuz.
Üzgünüz ama, yara kanamaya devam eder ve biz daha  çok “çocuk gelin” görürüz…
 
Not: Eğitim sistemi kronolojisinde Milliyet Gazetesi’nden sevgili  AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU’nun haberinden alıntılar yapılmıştır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.