Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,3377
EURO
35,1323
IMKB
9,080
ALTIN
2.305,740
 
Hava Durumu ANKARA
8 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Erdoğan, beni doğruladı..
 EMİN VAROL 3 Mayıs 2017 Çarşamba  

                Evet, yıllar sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beni doğruladı.
                Erdoğan, uzun süren bu yana Avrupa Birliği zirvelerine davet edilmediğini söyledi. Tam cümlesi ise şöyle:
                “Şansölye Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy iktidara gelmeden önce davet edildiğimiz AB zirvelerine de artık davet edilmiyoruz”
              
                Ben, bu konuyu yıllardır yazıyorum. Yıllardır da Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandım.
              
                Örneğin;
                14 Aralık 2007’de Brüksel’de yapılan Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları zirve notlarımda şunları yazmışım:
            “ Türkiye, yine AB zirvesine davet edilmedi.. Her AB zirvesi sonrası, aday ülkelerin liderlerine yapılan, bilgilendirme uygulamasına son verildi.
                Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlama kararının alındığı 17 Aralık 2004 tarihinden bu yana Brüksel’e davet edilmedi. Türkiye, Mart ayı sonunda Berlin'de yapılan AB'nin 50. yaş günü kutlamalarına da davet edilmemişti.”
 
                8 Aralık 2014 tarihindeki, yazımda ise şöyle diyorum:
          
                “….Türkiye- AB ilişkileri derin dondurucuda..
              
                 Müzakere tarihi aldıktan sonra Fransa, Türkiye’nin artık zirvelere çağrılmaması konusunda harekete geçti.. Çünkü Türkiye zirveye gelince başta medya olmak üzere her şey altüst oluyor ve Türkiye gündemine yerleşince AB’nin kendi iç konuları yeterince konuşulmuyordu..
Üstelik Erdoğan’ın “Uçağın motorlarını çalıştırın. Türkiye’ye dönüyoruz” gibi dik çıkışları nedeniyle, Türkiye’yi Avrupa gündeminden çıkarmak gerekiyordu..
                O tarihe kadar liderler zirvesi tamamlandıktan sonra aralarında Türkiye’nin de bulunduğu aday ülkelerin liderleri Brüksel’e davet edilerek dönem başkanı ülke tarafından, zirve kararlarıyla ilgili olarak bilgilendiriliyordu..
İşte bu uygulama 17 Aralık 2004 zirvesinden sonra kaldırıldı. O tarihten bu yana, Başbakan Erdoğan Brüksel’deki zirvelere davet edilmedi ve AB ailesi fotoğraflarına da katılamadı..
                Hatta Başbakan Erdoğan’a AB üyesi ülkelerin başkentlerinden gelen resmi davetlerin sayısı da iyice azaldı. Son olarak, 27-28 Haziran 2013 tarihinde yapılan AB devlet ve hükümet başkanları zirvesine de davet edilmedi..Oysa bu zirveye davet edilebilmek için her türlü diplomatik yöntem denendi, ricacılar, aracılar konuldu. Ama olmadı zamanın Başbakanı Erdoğan bu zirveye de davet edilmedi..
                Halkın oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a Avrupa Birliği’nden bir davet gelmiyor.. Tüm diplomatik girişimlere ve AB Bakanı Volkan Bozkır’ın sık sık gittiği Brüksel’deki tüm çabalarına karşın şu ana kadar bu gerçekleşmedi ve uzun süre de gerçekleşme ihtimali yok..”
 
                Aradan geçen zaman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan beni haklı çıkardı.
                17 Aralık 2004 tarihinde yapılan Avrupa Birliği Zirvesi’nde “aday ülke” statüsü alan Türkiye, 3 Ekim 2005 tarihinde “kerhen” de olsa müzakerelere başladı. 2 yıl sonra da, Avrupa Birliği Zirvelerinden dışlanmaya başlandı.
                Türkiye’nin müzakerelere başladığı 3 Ekim 2005’den kısa bir süre sonra Mayıs 2006 tarihinde Fransa’da Cumhurbaşkanı seçilen Nicolas Sarkozy, Türkiye’nin “küçük asya’da” olduğunu, bu nedenle AB’ye üye olamayacağını söylemeye başladı. 5 müzakere başlığını açtırmadı. Rumları tanımadığımız için de 8 müzakere başlığını askıya alarak cezalandırdı.
                Türkiye düşmanı Sarkozy, bir adım daha ileri giderek sonuç bildirgelerindeki Türkiye ile ilgili "katılım" ve "üyelik" kelimelerini sildirtti. 'katılım konferansları' yerine 'hükümetler arası konferanslar' sözcüğünü AB literatürüne soktu.
                Yine Sarkozy’nin ısrarı ve Merkel’in rızasıyla Türkiye, Mart -2006 sonunda Berlin'de yapılan AB'nin 50. yaş günü kutlamalarına davet edilmedi. Ardından Haziran 2007 tarihinde yapılan AB liderler zirvesine de çağrılmadı.
                Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o tarihten günümüze kadar “aday ülke” olarak Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nden sonra yapılan “bilgilendirme toplantılarına” davet edilmedi.
                Bugünlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a uygulanan “Brüksel Yasağı”nın kaldırılacağı yönünde sinyaller alıyoruz.
                Sarkozy artık Fransa Cumhurbaşkanı değil.
                Almanya Şansölye’si Merkel ise aklını başına almalı ve Türkiye’yi kaybetmemeli..

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.