9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel vefat etti. Başta Sayın Demirel olmak üzere, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
…
 
Rahmetli Hacı Ali Demirel sayesinde gazetecilik tabiriyle önemli ve güzel bir “atlatma haber” yapmıştım. Asla unutamayacağım bu ilginç anımı siz okurlarla paylaşmak istiyorum.
 
Her zaman saygıyla andığım avukat dostum (adını onayını almadığım için vermeyeceğim)
bana, “Galiba Yahya  (*) (Demirel) Türkiye’ye dönecekmiş. Öyle duydum. Bir araştırmanda yarar var!” demişti. Bu istihbarat doğru olabilir miydi? İşin, garip yanı, gazetecilik yaşamımda polis-adliye muhabirliği dışında birçok alanla ilgilenmiştim. Ama, o alana çok yabancıydım.
Acaba, bu konuyu nasıl açıklığa kavuşturabilir, diye düşündüm. O zaman Yükseliş Kolejinin kurucusu ve yöneticisi olan Hacı Ali Demirel’i ziyaret etmeye karar verdim. O yıllarda oğlum Yükseliş Kolejinde okuyordu. Koleje gidip Hacı Ali Demirel’i odasında ziyaret ettim.
 
Bir taraftan konuya nasıl gireceğimi düşünürken, Hacı Ali’ye oğlumun Yükselişte okuduğunu ve okulun verdiği eğitimden çok memnun olduğumu söyledim. Sanki bir müjde verirmiş gibi bir üslupla, “Bu arada, gözünüz aydın. Yahya da dönüyormuş!” dedim. Hacı Ali Demirel,
duygu dolu bir bakışla, bana, “Çok teşekkür ederim. Evet, yakında dönecek” karşılığını verdi.
Gazetecilik tabiriyle boş atıp dolu tutmuştum. Kahvelerimizi içerken Yahya’nın Türkiye’ye dönüşü ile ilgili yaptıkları girişimleri anlattı. Haber için gerekli bilgiyle yanından ayrıldım.
 
O zaman YENİ ASIR’da çalışıyordum. Ankara Temsilcimiz rahmetli Muammer Yaşar, beni kutladı. Haber, “Yahya Türkiye’ye dönüyor” başlığıyla birinci sayfada sekiz sütun olarak manşet olarak yer aldı.
 
…
 
Sonradan öğrendiğime göre, o akşam, başkentte uçan kuştan haberi olan deneyimli polis-adliye muhabiri, “Baba” lakaplı Ünal İnanç, rahmetli Muammer Yaşar’ı aramış, “Abi Yahya’nın Türkiye’ye dönebileceği yolunda duyum aldım” demişti. Deneyimli temsilci Muammer Yaşar, “Nereden çıkarıyorsun kardeşim? Benim haberim yok” karşılığını vererek telefonu kapatmıştı. Bu görüşme gazeteciliğin temeli olan “Kimseye inanmayacaksın! Doğruyu kendin bulacaksın” kuralını bir kez daha haklı çıkarıyordu.
 
…
 
Haber, YENİ Asır’da çıkınca, o gün ulusal gazetelerin haber servisleri İsviçre’de yaşayan Yahya Demirel’i bulup konuştular. Yahya, “Burada yaşıyorum, dönmeye de niyetim yok” diyordu.  Uzun lafın kısası, gazeteler atladıkları haberi yalanlayarak rahatlıyorlardı. Ertesi gün, Yahya’nın “Dönmeyeceğim” açıklaması gazetelerde yer alırken, YENİ ASIR’da “Hacı Ali Demirel, oğlu Yahya’nın Türkiye’ye nasıl döneceğini anlattı” haberi çıktı.
 
Aradan üç ay kadar geçtikten sonra Yahya Demirel, Türkiye’ye döndü. Yazdığım haberin asparagas değil, gerçeğin ta kendisi olduğu ortaya çıktı.
 
Kimbilir, rahmetli Hacı Ali Demirel’in o gün iyi niyetli yaklaşımı olmasaydı, belki de bu haberi benim yerime başkaları yazacaktı!
 
Hacı Ali Demirel’in uzun yıllar yönettiği Yükseliş Koleji’nde yetişen ve önemli görevler üstlenen çok sayıda başarılı insan olduğunu biliyorum. Onun bu hizmetiyle dünyada kalıcı bir iz bıraktığına da inanıyorum. Allah rahmet eylesin,diyorum. 
 
 
(*) Hacı Ali Demirel'in oğlu Yahya Demirel, geçen yıl karaciğer yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti. Yahya Demirel, 1975 yılında karıştığı hayali ihracat olayı ile olumsuz bir üne sahipti.
 
Not: Tüm okurların yeni yılını kutluyor, 2015’in ülkemize, barış, huzur ve mutluluklar getirmesini diliyorum.