Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4672
EURO
35,0825
IMKB
9,080
ALTIN
2.324,140
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 21 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
HASRETİN NAZLIDIR ANKARA....
 Deniz Özgür 23 Ekim 2012 Salı  

 Ankara’ya sonbahar gelmiş. Her yerde bir kendini yenileme telaşı var. Yapraklar kendini rüzgara vermiş, kaldırımlar sarı ve kızılın tüm tonlarında şahane bir görselliğin içinde kendini gizlemiş. Yüksel caddesi her zaman ki yoğunluğunda farklı insanları içine harmanlamış, Karanfil sokak isminin güzelliğinde gizlenmiş ve Sakarya’da yürümek, Tunalı Hilmi’de dinlenmek niyetim. Kuğulu Park’ta yapılandırma çalışmaları ise bu sonbahardaki en büyük hayal kırıklığım.
 Ankara’ya veda ettim. Ankara’dan alacaklı sonbaharlar biriktireceğim. Çukurova, sonbaharı bilnmeden geçer yazdan kışa... İlk gençlik yıllarımda Ankara’yı sevme telaşında yaşarken bir sonbahar vurgunuyla düşmüştüm bu şehrin o kasvetli ve buğulu sokaklarına. Ve her sonbahar kendime yenildim, kendimi yeniledim. Yıllar sonra yeniden Çukurova’nın o kendine has sıcaklığında uyanırken yarına, Ankara’dan alacaklı sonbaharlar biriktirecek ömrüm. Ve yeni sonbahar yazılarım olamayacak.. Çünkü Çukurovam sonbaharı yaşamadan, yaşatmadan kendi gibi sıcak insanları ile çocukluğumdan kalma tüm mevsimlerin penceresini aralayacak... Çukurova’nın kendine has güzelliğinde “Merhaba” derken şimdi yaşama, Ankara’nın sonbaharına selam durduğum günlerin içinden bir yazıyı yeniden paylaşarak vedalaşıyorum Ankara’yla.. alacaklı sonbaharlar biriktirerek ve Karanfil Sokak’ta Ahmet Arif’i anarak.
“Karanfil Sokağında gün açmış, hükmetinden sual olunmaz değil.. “Mucip sebebim” bilirim ve “kafi delil” ortada.....”
................
Yine bahara erdi yaşam.. Kaç bahardan geçtik hatırlar mısın? Kaç baharda erteledik düşlerimizi.. Belki bahara derdin hep.. Ve bahar gelip geçerken hep bir sonraki baharı beklerdi düşler... İşte bir bahara daha erdi günler.. Ve ertelenmiş düşler, yarım kalan bir şiir gibi hüznüyle bekler.. Kaç bahar geçti hatırlar mısın? Belki bahara derdin.. Ertelenmiş düşleri bir kağıda çizerdin.. Kah eksik bir şiir olurdu, kah boyanmamış bir resim..
“Hiç bilmediğim toprakların türküsüydün sen… Varlığın yaşamımın soluksuz kaldığı yerde, yeni bir nefes olarak sunmuştu kendini hayatıma.. Türkü tadında sevgilerdi bize öğretilen. Biraz hüzünlü, biraz memleket kokardı türkülerde mısralar… Ve her mısra bir ağıt saklardı, bir sevda barındırırdı içinde.. Her sevdada saklı olan ağıtlar misali, her sevda bir türkü olurdu yaşamda.. “Bir kere sevdaya tutulmaya gör, ateşlere yandığının resmidir. Aşık dediğin mecnun misali kör. Ne bilsin alemde ne mevsimidir” diyordu radyodan yükselen bir türkü. Aşk kokuyordu her mısrası ve o aşk seni taşıyordu yüreğime. Mevsimler dönüyordu. Yaşamım kara kışa teslim olmuş dönen mevsimleri göremiyordu. Gittiğinden beri dilimde bir yalnızlık türküsü, aklımda hayalin, mevsimler dönüyordu… Sen dönmüyordun…. Bahar, kışa…Kış, bahara eriyordu.. Sen, dönmüyordun… Gitmiştin.. Kim bilir belki de gitmek için gelmiştin… Oysa ben seni türkü tadında sevmiştim.”
 Kaç yıl geçti üstünden…. Bilmiyorum. Her gün, bin yıl gibiydi. Ve ben yılları saymaya hiç cesaret edemedim. Yağmurlu bir gündü hatıramda kalan.. Gözyaşlarımı arasına alan yağmurun sesiyse kulaklarımda kalan… Kaç yıl geçti üstünden bilmiyorum. Senin yokluğuna, benim çaresizliğime ağlıyordu gökyüzü… Ve sen son yolculuğuna, gözyaşları arasında çıkıyordun. Yola çıkışını izledim. Yol boyu ardın sıra gelen kalabalıkta kayboldum. Kalabalık mıydı beni yokluğa sürükleyen, gidişin mi? Bilmiyorum. Ve o günden beri kalabalıklardan da, yağmurdan da ürküyorum. Yokluğuna hapsolan yıllarımı saymayaysa, cesaret edemiyorum
Ankara’ya sonbahar geldi…
Görmelisin sevgili…
Şimdi burada olup,
Dökülen yapraklar arasında,
Kızıla bürünmüş kuru dallar arasında yürümelisin…..
Rüzgarın sesini duymalısın..
Rüzgarın yapraklarla sohbetini dinlemelisin
Ankara’ya sonbahar geldi sevgili..
Yokluğunla kışa teslim olmuş yaşamım
İlk kez bir bahara merhaba dedi..
Sahi kaç bahar eksiltti yaşam
Yokluğunda kaç mevsim döndü sensiz…
Yağmur yağıyor şimdi,
İlk kez kaçmıyorum yağmurdan  Ankara’nın sokaklarında yürürken,
Yağmura teslim ediyorum kendimi…
 Düşen her yağmur damlasında
Sakladığım gözyaşlarımla
 Yokluğunu akıtıyorum yokuşlu kaldırımlara…
 Ve renklerin cümbüşüne teslim ediyorum yüreğimi
Siyahı; kızılla boyuyorum,
Kızıla sarıyı ekliyorum
Ve özlemini yollara seriyorum
Yokluğunla kışa teslim olmuş yüreğimin penceresini aralayıp
 Yaşama yeniden
 “Merhaba” diyorum…

(2005) [email protected]

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 1   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 
Nihal
1 Kasım 2012 Perşembe 20:14
Denizim Özlemişiz yazılarını. Bodrum'dan selam olsun.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%75 %25

 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.