“Açılım” çalışmaları “Akil Adam” durağına konuşlandı. Beraberinde tartışmalar, konuşmalar, yorumlar…
Bir tarafta “Akil Adam”lar belirlenirken diğer tarafta seçilen isimlerin “akil” melekesi sorgulanıyor. Bir başka tarafta da Meclis bünyesinde “Akil Adamlar Komisyonu” oluşturulsun deniyor…
 Hükümetin, Kürt ve PKK terör sorununa çözüm aşamalarından ilki MİT'in İmralı ile görüşmelere başlaması idi. “Akil Adamlar Grubu” ise ikinci aşamayı oluşturdu.
“Akil Adamlar” maddesi ile sürece üç aşamalı destek verilmesi planlandı.
1.Konferanslar vererek gelişmeleri halka anlatmak ve halkın sindirimini kolaylaştırmak.
2.Kabaca 1850 kişi oldukları belirlenen PKK mensubu teröristin yurtdışına çıkışını kolaylaştırmak.
3. PKK yöneticilerinin yurtdışına gitmeleri ile yurtdışına çıkan PKK'lıların silah bırakması ve suç işlememiş olanların siyasete girmelerini kolaylaştırmak.
Düşüncede, “Akil Adam”lar devrede olacak, ama bağlayıcı olmayacak.
“Akil Adam” tanımı göreceli bir hal alınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olaya el attı. Erdoğan grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Akil Adamların” karar alıcı-verici olmayacağını vurguladı ve “Akil Adamlar”ın ancak toplumdaki yanlış algıların düzeltilmesi konusunda çalışabileceğine işaret etti.  Erdoğan, “Onlar bizim ancak müşavere heyetimiz olacak. Toplumun algılamasını yönlendirme noktasında biz onlardan destek alırız.” dedi.
Erdoğan’ın bu açıklaması akıllara bir soruyu getirdi. Şimdiki “Akil Adamlar” Osmanlı kurumu olan “Nasihat Heyeti” miydi? Erdoğan, Osmanlı’dan daha önce de örnekler vermişti.
Başbakan, Büyükşehir Yasası ile muhalefetin “Eyalet sistemi getiriyor” eleştirisine yine bir Osmanlı örneği ile karşılık vermişti.
Erdoğan, güçlü devletlerde eyalet sisteminin sorun ve endişe yaratmayacağını belirtirken, Osmanlı’da da eyalet sistemi olduğunu hatırlatmıştı.
***
Türk tarihinin en uzun ömürlü devleti olan Osmanlının saltanatı 623 yıl sürdü. 3 kıtaya yayılmış, içerisinde 20’den fazla milleti barındıran bir imparatorluk olan Osmanlı’nın siyasal ve sosyal alanda göstermiş olduğu örgütlenme şekli, pek çok devleti kıskandırdı, özendirdi…
Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğu’nun temelleri üzerine 1923 yılında Atatürk ve silah arkadaşları tarafından inşa edildi.
Bugün bir soruna çözüm aranırken kendi tarihinden örnekler almak kadar doğal bir şey olamaz ancak, Osmanlı Kuralları tarih geçerliliğini koruyamadığı ve laçkalaştığı için üzerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Doğru örneklerle yola devam denilmelidir…
***
Peki, TBMM “Akil Adam” Komisyonu kurabilir mi?…
TBMM’nin görevleri Anayasa’da belirlidir. Anayasayı incelediğinizde, “TBMM, bir komisyon kurar” ifadesine rastlamıyoruz. Yani, Meclisin böyle bir komisyon oluşturması/ kurması görevleri arasında değil.
TBMM çatısı altında böyle bir komisyonun kurulması Anayasa’ya  aykırı.
Meclis bünyesinde “Akil Adamlar Komisyonu” kurmak için yasal ve Anayasal bir düzenleme gerekmektedir.
Hal böyle iken bakıyoruz muhalefete “TBMM’nin işleyişine aykırı bir tutumdur” diyen bir Allahın kulu yok.  Sadece, refleks haline getirilmiş itirazlar…
Bir tarafta ana muhalefetliği her zaman eleştirilen CHP’nin varlık gösterme beklentileri var.  Diğer tarafta ise MHP liderinin yaptığı açıklama… Devlet Bahçeli Bursa’da düzenlenen mitingde kalabalığın, “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganına, “Merak etmeyin, onun da zamanı gelir” diyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Mehmetçiğin kanı üzerinden hesap yapmak en aşağılık şeydir. Biz bunu pazarlık yapmayız” derken; Devlet Bahçeli’nin sözlerine, “Bahçeli'nin evladı yoktur, evlat acısını bilemez" diyerek gönderme yapıyor.
Eğer söz konusu “vurmaksa” Çelik’in Bahçeli’ye cevabına ne demeli?!...
Ey muhalefet, bu halk sizlerden daha akılcı, mantıklı ve yasaların boşluklarını ortaya koyarak kamuoyunu uyandıracak hukuki ve bilimsel çözümler bekliyor…