Dışişleri Bakanlığı kararın ardından Çekya'ya tepki göstererek, "Çek mahkemesi onlarca masum sivilin terör saldırılarında hayatını kaybetmesini ve onların ailelerinin acılarını umursamadığını göstermiştir" açıklaması yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Çekya'ya nota verdiğini söyledi. Çavuşoğlu, karar sonrası her türlü girişimde bulunulduğunu belirtti, "Başka ülkeye giderse de peşini bırakmayacağız. Ortada mahkeme kararları da var, kırmızı bülten de var" diye konuştu.PRAG'da bir konferansa katılan, Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı, terör örgütü PYD'nin eski lideri Salih Müslim, mahkemeye çıkarıldı. Reuters haber ajansı Salih Müslim'in duruşmanın ardından serbest bırakıldığını duyurdu.
Müslim'in duruşması TSİ 13.00'de başladı. Polis, mahkeme önünde geniş güvenlik önlemi alırken, az sayıda terör örgütü yandaşı gösteri düzenledi. Medya mensupları, mahkeme salonuna alınmadı. Türkiye, Müslim’in geçici olarak tutuklanmasını ve Türkiye'ye iade edilmesini talep etmişti.
ADALET BAKANI: INTERPOL NEZDİNDE GİRİŞİMLER SÜRDÜRÜLECEK
Adalet bakanı Abdülhamit Gül konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: Siyasi gerekçelerle tutuklama kararı çıkmadı. Muhataplarımızdan bu hatanın telafisini bekliyoruz. İnterpol nezdinde girişimlerimizi sürdüreceğiz.
Bildiğiniz üzere Ankara 4 Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla PKK uzantılı PYD terör örgütünün ele başı Salih Müslim'in yakalanmasına yönelik bir karar verilmişti. Bu kararın neticesinde Interpol üzerinden kırmızı bülten çıkarılmasıyla ilgili girişimler başlatılmıştı ve neticede Prag'da bu kişi yakalanmıştı. Türkiye suçluların iade edilmesine yönelik sözleşmeye taraf ülkedir. 18 günden az olmamak 40 günden fazla olmamak üzere tutuklama kararı verilmesi gerekiyordu. Ancak bugün görülüyor ki hukuki mülahazalardan ziyade tutuklama yönünde bir karar çıkmamıştır. Sözleşmelere aykırı, hukuka aykırı bir karar çıkmıştır Çekya yargısından.
Dışişleri'nden yapılan açıklama şöyle:
PKK/KCK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD terör örgütünün lideri Salih Müslüm’e ilişkin geçici tutuklama talebimizin Çek Mahkemesi tarafından reddedilmesi Çek yargısının uluslararası hukuk ve terörle mücadele konusundaki sorumluluklarıyla bağdaşmamaktadır.
PYD, Çek Cumhuriyeti’nin de üyesi olduğu Avrupa Birliği’nin terör örgütü olarak tanıdığı PKK’nın Suriye yapılanmasıdır.
Çek Mahkemesi Salih Müslüm’ü tutuklamak yerine serbest bırakma kararı alarak, onlarca masum sivilin terör saldırılarında hayatını kaybetmesini ve onların ailelerinin acılarını umursamadığını göstermiştir.
Bu kararla Çekya Avrupa’da terörle mücadeleye ilişkin söylemin ne kadar samimiyetsiz ve inandırıcılıktan uzak olduğunun yeni bir örneğini vermiştir.
Türkiye'nin Prag büyükelçisi Ahmet Necati Bigalı mahkeme kararı ile ilgili yaptığı açıklamada "Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasındaki dostluk ilişkilerine sığmadığını" muhataplarına ileteceklerini ifade etti.
"HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINDI"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Müslim kararı hukuk açısından skandal. Hukuku ayaklar altına alan skandal bir karar. Bizim için Salih Müslim bir teröristtir, bir terörist elebaşıdır. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Terörist elebaşları da şunu bilsinler ki bugün mahkeme kararlarıyla kurtulduk zannetseler de Türkiye bir şekilde onların tepesine binecektir" dedi.
HÜKÜMETTEN ÇOK SERT TEPKİ
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, karar için "Hukuka aykırı bir karardır. Suçluların iadesine dair Avrupa sözleşmesine de aykırı bir karardır. Terörle mücadele konusunda gerek BM'nin gerek AB'nin gerek uluslararası toplumun ortaya koyduğu ortak iradeye de aykırı bir karardır. Çok net şekilde bu terör örgütlerine destek niteliği taşıyan bir karardır. Bu karar Türkiye - Çekya arasındaki ilişkileri de olumsuz etkileyecek bir karardır. Şu anda bize ulaşmış bir gerekçe yok. Bakacağız ama sonuç ortada. Sonuç geçmişte bir terör örgütünün kurucusu yöneticisi olan, halen de terör örgütü içerisinde etkin faaliyette bulunan ve pek çok insanın ölmesine yol açan eylemlerin bizzat talimatını veren bir terörist başı maalesef serbest bırakılmıştır. Hem Kumrular Sokak'ta hem Güven Park'ta pek çok vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
KAÇ MASUMUN HAYATINI KAYBETMESİ GEREK?
Yaptırdığı faaliyetlerin terör faaliyeti olması için daha kaç tane sivil ve masum insanın hayatını kaybetmesi gerekir? Terör örgütlerinin öldürdükleri Türk vatandaşı veya Müslüman olursa o zaman onları öldürenler terör örgütü sayılmıyor mu? Terör örgütü olarak kabul edilebilmesi için AB üyesi ülkeleri veya ABD'nin vatandaşlarından herhangi birine zarar vermesi şart mıdır? Bütün dünya da Çekya da biliyor ki PYD/PKK, DEAŞ gibi azılı eli kanlı bir terör örgütüdür.