Değerli Yoldaşlar,
Yaşadığımız koşullar gereği yenilenmeye şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. 20 yılı aşan partileşme
geleneğiniz maalesef bir türlü demokratikleşemeyen Türkiye gerçeği nedeniyle ağır antidemokratik
saldırılar altında varlığını bugünlere kadar taşırmayı başarsa da hakkettiği kazanımlara ulaşamamıştır.
Bunda iyi niyet ve çabadan bahsedilmiyor. Fakat demokratik bir parti ve hareket olmanın
özgünlüklerinden bahsediyorum.
Kendim 20 yılı aşkındır hareketinize olan katkımı hep ifa etmeye çalıştım. Vardığım sonuç hep
köklü reformlara ihtiyaç olduğuydu. Bugün de aynı kanıdayım. İki yönde reforma şiddetle ihtiyaç
vardır.
1- Esas olarak temsil etmeye, iradesi olmaya çalıştığımız Kürt toplumu, halkı ve ulusu için Türkiye
koşullarında, onun devletsel, hukuki, siyasal, sosyal ve ekonomik gerçekliğinde en doğru mekânsal
konumlanmanın ve iradeleşmenin partisel ifadesi bölgesel demokrasi veya demokratik bölgeler partisi
biçiminde olabilir. Yani özde ve biçimde genelde Türkiye demokrasisine, özelde Kürt sorununun
demokratik çözümüne bu adlardan biri altında daha somut, gerçekçi olarak hizmet edilebilir. Dikkat
edilirse sadece ad değişikliği önermiyorum. Çok anlamlı ve hem genele hem özele hizmet edebilecek
bir(okunmuyor)
2- İkinci önemli reform önerim " de facto" da olsa kendini yenilerken resmi ifadesini Türkiye'nin
geneline hizmet etmek durumunda olan HDP amatör bir güç olarak yer almasıdır. Bu yer alış mekanik
değildir. Diyalektik ve resmi toplum gereğidir. Türkiye 60 yılı aşkındır gladyonun ayrıştırma ve
çatıştırma pratiğine kurban edilmektedir. Bu oyun günümüze doğru da en çok Kürtler üzerinde
tezgâhlanmaktadır. HDPye yönelik saldırıların altında da bu gerçeklik yatmaktadır. Bu oyunu ancak
hem bölgesel (yerel) demokrasiye ilkesel yer vermeyi ulusal düzeyde resmi bir çatı ( sadece çatı
değil, demokratik ulus toplumun) da bütünleştirmekle bozabiliriz. Yani Türkiye gerçeğinde yerel ve
ulusal demokrasi aynı oranda örülmeden kapitalizmin, günümüzde neoliberalizmin gladio kapanından
sağlıklı bir çıkış gerçekleştirilemez.
Bu iki ana hususta reformla bağlantılı olarak yeni partileşmenizin en bariz niteliği ve toplumun
en çok ihtiyacını duyduğu husus ideolojik- örgütsel kadro eğitimidir. Geçen 20 yıl maalesef en
donanımsız ideolojik ve örgütsellikten yoksun kadrolarla daha doğrusu kadrodan yoksun olarak
yürütülmeye çalışılmıştır. Güncel politikanın ürettiği ihtiyaç duyduğu yetiştirmeden başarılı bir pratik
sergilenemez.
Yeni parti esas olarak bir kadro yetiştirme okuludur. En ağır basan yönü siyaset akademik yönüdür.
Toplumun her alandaki ihtiyaçları için kadro oluşturma ve örgütlemesidir. Amatörlerle bu işin
yürümediği yeterince açığa çıkmıştır. Yeni parti yönetimi kolektif iradesi olmaya çalıştığı toplumun
her alandaki (8 alanı müzakereler için önermiştim.) ihtiyaç için yeterli kadro eğitmeyi yeterli ve
yedekli örgütlemeyi bunu tüm bölgelere yaymadan başarılı olamaz. Bu temelde;
3- Bir hususta resmi siyasal politikayı ulusal partiye ve belediyelere bırakırken kendi
yönetimlerinin HDP ve belediyelerin resmi meclislerinde yer almamasıdır. Kısacası güncel pratik
politikanın icrasını HDP ve belediye organlarına bırakırken kendilerini daha orta ve uzun vadeli kalıcı
kadrolaşmaya ve tüm toplumsal çeperlerde örgütlemeye hasretlidir. Bu ayrımın daha başarılı sonuç
vereceği kanısındayım. Bu iki platform arasında geçişkenlik olmayacak anlamına gelmez. Tersine
daha yerinde ve zamanında başarılı geçişkenlikler için fırsat sağlar.
4- Diğer bir husus demokratik ulus modeline uygun bir alt yapı ihtiyacı bizi bu tür bir reforma
zorluyor. Türkiye' de çok güçlü olan karşılıklı inkârcı kutuplaşmayı doğuran şoven milliyetçilikleri
aşmak için demokratik ulus modeline bölgesel demokrasiyle en uygun biçimde varılabilir.
Ayrılıkçılığa savrulmayı sözde en katı ulus devletçiler yol açmaktadır. Bizler ne ideolojik, ne pratik
olarak milliyetçiliğin bu oyununa gelemeyiz.
Sonuç olarak BDP'nin bu yönlü gerçekleştireceği reform güncel politik tıkanmayı, kilitlenmeyi
açacak en uygun taktik adım olarak değerlendirilmelidir. İlerde gerektiğinde yeni taktik adımlar ve
stratejiler geliştirilebilir. Örneğin seçimlerde iki gruba yetecek kadar milletvekili seçilirse her iki
partinin de grupsal temsili uygun bir taktik olabilir.
Değerli yoldaşlar,
Son savunmalarımda özellikle Demokratik Ulus Çözümünde fazlasıyla bahsettiğim bu pratik
hususlar için yeterli teorik ve pratik- politik tespitler vardır. Su gibi özümsemeden, ihtiyaç duymadan
demokratik çözüm çabanızdaki katkılarınızın yeterli olmayacağını bilerek yeni dönemin parti
görevlerine yoğunlaşmalı ve bunun gerekli kıldığı arzuyu, azmi ve iradeyi mutlaka kendinizde
gerçekleştirmelisiniz. Tarzını ve temposunu tutturacak çabayı sergilemelisiniz. Tarih hayati sorunların
başka türlü çözülemeyeceğinin sayısız örnekleriyle doludur.
Başarılı dileklerimle selamlarım.
Abdullah Öcalan