Anadolu'dan iki göç hikayesi. Biri ABD'de sonuçlandı diğeri ise Almanya'da. Kimsenin kimseden haberi yoktu. Ta ki Almanya'nın Darmstadt kentinde yaşayan ve kuaförlük yapan üç kızkardeş ABD'den bir telefon alana kadar. 1912 yılında ABD'ye göç eden büyük dedeleri Mehmet kendilerine büyük bir tarla bırakmıştı. Teksas'taki tarlada petrol bulunmuş ve kendilerine düşen payın piyasa değeri 75 milyon dolardı.  

İŞTE 75 MİLYON DOLARLIK SERVETE KONAN KIZLAR 

ELÇİLİKTEN GELEN ESRARENGİZ TELEFON

Darmstadt'da kuaförlük yapan Nilgün H. bir yandan müşterisinin saçını yıkarken diğer taraftan hasta annesinin bakımını nasıl sağlayacağını düşünüyordu. Telefon çaldı. Nilgün H. ahizeyi kaldırdığında karşısında ABD büyükelçiliğinden birisini buldu. 1912 yılında ABD'ye göç eden büyük dedelerinden kendilerine miras kalmıştı. İçinde petrol bulunan tarlanın değeri 75 milyon dolardı ve ABD'li bir şirket dedeleri Mehmet'in payını satın almak istiyorlardı. Şirket petrol kuyularını açtıklarını ve işletmeye başladıklarını bildiriyordu. Dedeleri Mehmet'in payı ise yüzde 12 civarındaydı.

TÜRK AVUKAT GÖREVLENDİRİLDİ

Üç kızkardeş kendilerine kalan mirası almak için ABD'de yaşayan bir Türk avukatla iletişime geçti bile. Ancak büyük dede Mehmet'in de bir hikayesi var. Osmanlı İmparatorluğu'na muhalif olduğu için 1912 yılında kaçarak ABD'ye yerleşti. ABD'nin Teksas eyaletine yerleşen Mehmet, burada bir tarla satın aldı. Daha sonra Türkiye'deki akrabalarıyla iletişimi kaybeden Mehmet, 1949 yılında bir tren kazasında hayatın kaybetti. Ancak satın aldığı tarla 2010 yılında gelip torunlarını buldu.

Hürriyet