Yiğit'in avukatı Mehmet Sami Selçuk, Nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilekçede, müvekkilinin atılı suçlamayla bir ilgisinin bulunmadığını, sadece suçu ve suçluyu ihbar etme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediğini savundu.
Selçuk, korkması ve kendisine zarar gelmesi endişesi sebebiyle Yiğit'in ihbarda bulunmadığını ifade ederek, dilekçesinde müvekkilinin samimi beyanlarda bulunarak önemli bilgiler verdiğini ve soruşturma kapsamında tutuklanan emekli astsubay Oktay Yıldırım'ın yakalanmasını sağladığını bildirdi.
Müvekkilinin, “tanık” olarak bütün bildiklerini samimi bir şekilde anlattığını belirten Selçuk, dilekçede, “Müvekkilim Bayrampaşa Özel Tip Cezaevinde geçici olarak bulunduğu süre içinde Oktay Yıldırım tarafından suçu üstlenmesi yönünde tehditler almıştır. Müvekkilim bu konuyla ilgili savcılığa ifade verdiği gibi, konuya ilişkin somut delillerini de sunmuştur. Tutuklu kaldığı süre içinde soruşturmaya yardımcı olduğu için baskıya açık hale gelmiştir. Kaçması ve delilleri karartması düşünülemez, zira beyanları delil niteliğindedir” görüşünü dile getirdi.
Avukat Selçuk, dilekçede Yiğit'in, “suçun görgü tanığı iken tutuklanmasının mağduriyetine neden olduğunu” ileri sürerek, müvekkilinin serbest bırakılması talep etti.
Söz konusu talebi değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturma kapsamında bir süre önce tutuklanan Ali Yiğit'in tahliyesine karar verdi.
Soruşturma kapsamında daha önceden emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının ele geçirildiği ev sahibi Mehmet Demirtaş ve Mahmut Ö. ile bu kişilerle bağlantısı olduğu iddiasıyla yakalanan emekli binbaşı F.E'nin de aralarında bulunduğu bazı kişiler tutuklanmıştı.