Üzmez'in gazozunda Ergenekon ve Vakit'in kilise İslam'ı!
SABAHATTİN ÖNKİBAR 
14 yaşındaki  kız çocuğuna sarkıntılık  ettiği  iddiasıyla tutuklanan  Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, Akşam Gazetesi’nde yayınlanan ifade tutanağına göre şöyle demiş:
- “Gazozuma ilaç attılar. Olanları hatırlamıyorum.”
Vakit Gazetesi, tutuklanma sürecinde çapkınım, hovardayım diye ifade veren ama daha sonra  birden içtiği ilaçlı gazozu hatırlayan yazarına sahip çıkmalı, gazoza ilaç atan  müşrikleri behemal bulmalıdır!
Muhtemeldir ki bu müthiş komplo Üzmez’in şahsında  İslamın gür sesi(!) Vakit Gazetesi’nin imajını bertaraf için yapılmıştır.
Peki, böyle bir densizliği kim mi yapabilir?
Muhtemeldir ki bu tezgâh  Ergenekoncuların işidir!
Ulusalcı Fitne, İslamın Keskin Kılıcı ve İnananların Yüz Akı olan Vakit’i(!) vurmak  için bu tezgâhı kurmuştur!
Yazdıklarım  sadece espri değil, aynı zamanda aldığım birkaç mailin özetidir.
Evet, bu ülkede böylesine aleni  bir hadiseyi bile bu şekilde çarpıtabilecek sofu zihniyetler vardır.
Hüseyin Üzmez olayı patlak verdiğinde, geçmişinde kadın eli sıkmayıp sonradan önüne gelen hanımı kucaklamaya başlayan  ünlü bir cemaat liderini hatırladım.
Bir gün bu çelişkiyi anlayamadığımı kendisine söyleyince hiddetle şu karşılığı almıştım:
- “İslamda maaşını verdiğin hatun kişi cariyen hükmündedir ve  helaldir. Dolayısı ile sarılmaya engel bir hal yoktur.”
Bu fetvadan hareketle Üzmez’in iaşe teminin sarkıntılığına kılıf olur mu bilemiyorum.
Kuşkusuz bizim amacımız bu üzüntü verici olayı  tekrar  gündeme getirip Hüseyin Üzmez’i daha da üzmek değildir. O zaten bu olayla yeteri kadar üzülmüştür.
Bizim amacımız,  mukaddes dinimiz İslam’ın çarpıtılmasını ortaya koymak  ve İslam adına ahkâm kesenlerin çirkin  yüzlerini deşifre  etmektir.
Şu son olaya bakın ve Vakit Gazetesi’nin takındığı tutumu değerlendirin!
Manzara tek kelime ile vahameti çağrıştırmıyor mu?
Hayır, bunlar islamın mümesilliğine soyunmasa bana ne diyeceğim de adamlar kendi kendini öyle ilan etmiş!
Sorarım size, Vakit Gazetesi’nin bu tür tavırlarından sonra  İslam’ı bilmeyenler Müslümanlığa nasıl bakar?
Evet, biz Vakit’in İslam diye diye İslam’ı katlettiği için isyan ediyoruz.
Yahu, bu ne biçim Müslümanlıktır ki,  14 yaşındaki bir sabiye sarkıntılığı meşru sayarsın?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki,  islam’ı kitlelere hedef yapıp öcü gibi gösterirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki,  islam’ı  ihtiyacına göre yorumlayıp değiştirirsin?
Bu ne biçim Müslümanlıktır ki, islam’ın düşmanları ile kolkola girip yine onu istismar edersin?
Bu ne biçim müslümanlıktır ki, AB, ABD ve İsrail’in desteği ile iktidara gelip ayakta duranlara omuz verip  yoldaş olursun?
Yok yok, bu, şanlı Peygamberimiz Muhammed(Sav)’in islamı değil, bu kilise ve  Siyonizmin  İslam diye ambalajladığı  ama gerçek islam’la alakası olmayan ve insanı  islam’a düşman yapan yapay bir Müslümanlıktır.
Buradan hareketle diyeceğim şudur sevgili okurlar?
Ben Vakit’in dininden veya kilise ya da Siyonizmin islamından değilim.
Ben  Şanlı Muhammedin(sav)müslümanıyım.

Asıl yağma İstanbul’da
Denizi Türk doldurursa yağma, Yahudi doldurursa yatırım!
Birkaç gündür  Yeniçağ dahil bütün medya MNG’nin sahil yağmasını yani Muğla’da denizi doldurmasını haber yapıyor.Takdire değer olan bu haberler ben dahil pek çok kalem tarafından da  desteklendi. Evet, MNG ve onun gibilerinin  kanun dışına çıkarak yaptığı iddia edilen sahil yağmaları kabul edilemez. Ancak tam bu noktada ilginç bir haberi de dikkatinize sunmak isterim. MNG sahili doldurunca yağma diyen bazı matbuat, her ne  hikmetse  bunun bir Musevi tarafından yapıldığında onu görmüyor ve haber yapmıyor.Yanlış anlaşılmasın, bu satırların yazarı asla ve kat’a Yahudi düşmanı falan değildir, tersine muhafazakâr Türkiye Gazetesi’nde yazı yazarken İsrail’in dünyada Türklerin en çok sevildiği iki ülkeden biri olduğunu bile yazmış ve halktan halka  muhabbete dikkat çekmiştim... Söylemek istediğim çifte standarttır.Türk yapınca yağma,Yahudi yapınca yatırım olarak görülmesidir... Olayı açayım. Buradan adres veriyorum, Pendik’e gidin Hayati Kamhi’nin tersane  kurmak için neredeyse bütün bir sahili defterdarlıktan kiralayıp denizi doldurduğunu ve bu şekilde  arsa ürettiğini  ve de  üzerine de  yapılar inşa ettiğini  göreceksiniz... Kamhi’nin Proteksan şirketi işte bu doldurulan arsanın üzerindeki binada faaliyet gösteriyor. Evet,  bu dolgu işi Muğla’da  değil İstanbul’da oluyor... Ne hikmetse  büyük medya  Muğla’yı görüyor da bunu  görmüyor.

Cahil Hadi’den inciler...
Cehaletini sütununda itiraf eden Abdül!
Adının Abdül kısmından utanıyor olsa gerek ki, nüfus cüzdanında olmasına rağmen bunu saklayan  Hadi Özışık isimli  tosuncuk  İnternet haberdeki köşesinde okuyucuları ile habire kavga ediyor. Kendi satırlarına yansıyan bu kavgalarda, okuyucu sürekli  olarak ne demek istediğini anlamadık diyor. Bu da ertesi gün nasıl anlamadınız  diye feveran ediyor... İşte Hadi Özışık’ın okuyusu ile yaptığı kavgayı kendi satırlarından sunuyorum:  “Yazdıklarımı sonuna kadar okumadan parmaklarını konuşturan sevgili okurlar. Lütfen yazımı dikkatle okuyun, ünlem işaretlerine, ironi bölümlerine dikkatle bakın ve yorumlarınızı ona göre yapın. Eğer yine yazdıklarımı anlayamayacaksanız yapabileceğim bir şey yok. Bu yazımda  Hakan Şükür’e  yapılan haksızlıklar kaleme alınmıştır...”  Evet, ifadeleri  aynen böyle...  Adam yazı yazıyor, okuyucu anlamıyor ve yazının sonunda bu yazı Hakan Şükür’e destek için yazıldı diyor.Yani Abdül yazıda meramını anlatamamış, sonunda amacı ifade ediyor... Sorarım size, böyle birinden gazeteci ya da yazar olur mu? Nitekim bu cehaleti sebebiyledir ki Genelkurmay bile onu cahil diye ilan etmekten imtina etmemiştir... Vallahi  15 günde bir hatırla yazsa da Star’a böyle biri yakışıyor mu onu Mustafa  Karaalioğlu’nun takdirine  bırakıyoruz.

ATA Tv nerede?
Deniz Gezmiş anılırken, ülkücüler hatırlanmıyor!
Bu aralar medya’da 68 kuşağı ve  Deniz Gezmiş salgını var. Hangi kanalı açsak aynı hikâye...Yok yok, buna bir itirazımız yok da 80 öncesinde toprağa düşen sadece Deniz Gezmiş ve arkadaşları değil ki! Mesela binlerce ülkücü de şehadete erişti. Sorarım size Yeniçağ’ın dışında hiçbir matbuatta bir satır olsun bu konuda neden bir şey yazılmaz ya da ekranlarda bir program olsun  yapılmaz. Bırakın diğerlerini, MHP’nin  Televizyonu olan ATA TV toprağa düşen ülkücüler için bir anma programını  neden yapmaz? Aralarında seçeceği birkaç sembol isim için neden bir program hazırlamaz?... Hazırlamaz ya da hazırlayamaz, çünkü ATA TV’de ülkücüleri bilen, onların ıstırabını içinde hisseden bir ülkücü yönetim kadrosu yok. Marksistler  çalışıyor orada. Sonra biz bunları yazdık mı da  rahatsız olurlar. Bazıları da ülkücülükten geçinirler ama gereklerinin zerresini yerine getirmezler... Bozkurdu köpek, Devlet  Bey’i  de Tayyip’in kapıcısı diye çizen Cumhuriyet Gazetesi’ne  onlarca milyarlık ilan ve reklam verenler  ATA TV’de ülkücü şehitler için mini bir program bütçesini ayıramaz mıydı?