Tuzak, Zengin'in iki adamıyla yaptığı telefon görüşmesinin teknik takibi sonucu saptandı.
Sauna çetesinin lideri "Emre Köroğlu" lakaplı Kasım Zengin'in 4 Aralık 2005 tarihinde kendisi için çalışan Serdar Yük ve "Suna" adlı kadın ile yaptığı telefon görüşmesi, dönemin İçişleri Bakanı Aksu'ya yönelik iğrenç tuzak hazırlığını ortaya koydu. Polisin dinlemesine takılan bu görüşmeyi Zengin'in arkadaşı Nuri (Bozkır) yüzbaşının evinde yaptığı ve şantajda kullanılacak kadına gizli kamerayı bu kişinin takmasının kararlaştığı belirtildi.
"BABA"DAN TALİMAT
Sabah Gazetesi'nin haberine göre; Kasın Zengin, "aşkım" diye hitap ettiği Suna adlı kadına, "Bizi herkes televizyonlarda izleyecek" dedi. Zengin'in bu görüşme sırasında operasyon için "baba" adlı kişiden teyit beklediklerini de vurgulaması dikkat çekti. 4 Aralık 2005'te Zengin'in, adamları olan Suna ve Serdar Yük ile yaptığı telefon görüşmesinde Aksu'ya nasıl tuzak kuracaklarına ilişkin telefon görüşmesi mahkeme kayıtlarına şöyle yansıdı:
* ZENGİN: Suna ben Yenikent'te komutan ile birlikteyim. Yarın için bir görevimiz var. Orada iki tane kız var ya... O kızlar İçişleri Bakanı'nı biliyorlar. Tamam mı, Abdülkadir Aksu'nun. Operasyon için babadan teyit alalım. Operasyon yapacağız.
* SUNA: Tamam, ne zaman geliyorsun.
* ZENGİN: Ben şimdi Nuri Yüzbaşıdayım. Saat 12'de geleceğiz. Herkes bizi televizyondan izleyecek...
* SUNA: Tamam, Serdar Abi istiyor.
* ZENGİN: Serdar. O kızlarla iyice konuş. Üzerine kamera yerleştirsin, komutan 12'de gelecek. Kamerayı takacak. Ben Suna'yla konuştum, dilini de tutacak. Tamam mı?
* SERDAR YÜK: Tamam abi.
* ZENGİN: Komutan gelecek kameraları güzelce yerleştirecek.
* SERDAR YÜK: Tamam Nuri Yüzbaşı'yı bekliyorum.
Kamuoyunda "Sauna Çetesi" olarak bilinen aralarında eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan ihraç edilen Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile sanatçı İbrahim Tatlıses'in de bulunduğu 18 sanığın yargılaması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve devletin gizli belgelerini elinde bulundurmak suçundan yargılanan Kasım Zengin, Ertuğrul Çakır, Nuri Bozkır, Osman Selçuklu ve Serdar Yük hakkında 21 yıldan 81 yıla kadar hapis isteniyor. Zengin'ın tutukluluk hali sürerken, tuzak için talimat verdiği Serdar Yük ise nisandaki davada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"Allah dese ki haraç vereceksin ona da yok"
Küre Operasyonu çerçevesinde Kasım Zengin ile 16 Eylül 2005 tarihinde bir telefon görüşmesi yapan İbrahim Tatlıses de teknik takibe yakalandı. Tatlıses, Zengin'e "Ben Allah'a bile haraç vermem. Onun kafasına çakarım' dediği ortaya çıktı. İkili arasındaki telefon görüşmesi şöyle:
Tatlıses: Telefonu dinlenen adam, 'Cumartesi 5'e kadar 2 milyon dolar getirdiniz, getirdiniz. Getirmediniz elimde bantlar var' der mi? Elindekini çıkarmazsa kafasına bir tane çakayım, i... Benim bir Allah'a can borcum var. Allah dese ki, haraç vereceksin. Ona bile yok.
"İbo'yu alacağız, aksi halde kafasına sıkarız"
Zengin'in İbrahim Tatlıses'i kaçırmak için de 4 Aralık 2005'te yine Serdar Yük ile yaptığı telefon görüşmesinde kaçırma planını açıklıyor.
* ZENGİN: Hacı'ya söyle, İbo'yu alacağız. PKK'ya yardım ettiği için. İrtibatlarını biliyoruz. Sorgulayacağız. Aksi halde kafasına sıkacağız.
* SERDAR YÜK: Nerede yapacağız bu işi.
* ZENGİN: İstanbul'da. Ondan iki Uzi ve çok sayıda mermi iste. Altı kişiyiz. İki araba gideceğiz. Maskeli ve kimlikleri gösterip gireceğiz. Kelepçeleri takıp, çuvalı başına geçirip çıkacağız. Tünel, hücre veya yeraltı gibi bir yer iste. Emrinde asker varsa versin.