'İslami kesimin Güzin Ablası' olarak tanınan ve çocukluk hayalinin de büyüyünce Güzin Abla gibi bir köşe yazmak olduğunu söyleyen türbanlı kadın yazar Sema Maraşlı, eşi tarafından aldatılınca boşanmayı tercih etmiş. İslami çevredeki kadınların evlilik ve ilişkiler konusunda en çok danıştığı isimler arasında yer alan Maraşlı, bu çevrede yaşanan hızlı değişimi ve kadın erkek ilişkileri ve evlilik konusunda İslami çevrelerde yaşanan büyük değişimi çarpıcı örneklerle Sabah gazetesinden Tuluhan Tekelioğlu'na anlattı.
BOŞANDIĞI KOCASININ KUMASI OLAN KADINLAR ÇOK
Bana gelen mektuplardan görüyorum ki, İslami kesimde kadınların maddi imkânı olsa, doğru düzgün bir evlilik hayatı yürütecek kadın kalmayacak.
Küçük bir ilçede yaşıyorduk. Herkes biliyormuş kocamın beni aldattığını. Bir tek ben bilmiyormuşum. ,
Türk kafa yapısı şudur: Cinsellik asla konuşulmaz. Bunun toplumda açık veya kapalı ayırımı da yok. Evlenirken perdenin rengi ne olsun konusu kadar bile cinsellik konuşulmuyor. Bu yüzden kadınların çoğu vajinismus bu ülkede.
40 yıl belki aynı evi paylaşan, aynı yatakta yatan iki insan cidden birbirlerini hiç tanımayabiliyor.
Günümüzde muhafazakâr genç kızlarla muhafazakâr olmayan genç kızlar arasında hiçbir fark yok. Kafa hepsinde boş. Hepsi güzellik derdinde.
Benim kızım, 'Hiç sorun yaşamadık. Babamızı da görüyoruz, annemizle yaşıyoruz,' deyince hoca inanmamış, 'Bilinçaltına atıyorsundur,' demiş!
Erkeğin aldatması, biriktirdiklerinin, affedemediklerinin intikamı.
Dindar bir ailenin kızı. Kendi isteğiyle 13 yaşında kapanmış, kendi isteğiyle 19 yaşında evlenmiş... Zaman geçtikçe eşiyle karakterlerinin uyuşmadığını fark etse de, peş peşe çocuk doğurmayı kendi istemiş. Sevginin karakter uyuşmazlığının üstesinden geleceğini düşünmüş hep. Sekiz yıl Kuran kursu öğretmenliğinden sonra kendi istemiş Açık Öğretim'de İşletme okumayı... Bir yandan duygusal olarak uzaklara giden kocasıyla ilgili dertlenirken, bir yandan da kendi kendine evlilik masalları yazmaya başlamış. Bir gün aldatıldığını öğrendiğinde, yine kendi isteğiyle tek celsede kocasından boşanmış.
Sema Maraşlı bugün 39 yaşında, üç çocuğuyla, yaşamını kitaplarından kazandığıyla sürdürüyor. Yayınevi kurdu, web sitesinde kabul ettiği mektuplarla dertli kadınların yol göstericisi oldu. Onu dört yıldır tanıyorum ve daha çok şey başaracağını düşünüyorum. İlk iki kitabıyla erkekleri kızdıran Sema Maraşlı, Son kitabı Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz'la şimdi de kadınları iğneliyor. Beni bu söyleşide derinden etkileyen şu oldu: İslami çevrede cesaretle boşanma kararı alan pek çok kadının, bir süre sonra eski eşine yeniden teslim olması. Üstelik ayrıldığı kocasının kuması olarak geri dönerek...
Sema Maraşlı: "Bu çevrede boşanan bazı kadınlar arkadan gelen hayatı çok güçlü yaşayamıyorlar. Eşlerine geri dönenler oluyor. Kocası yeniden evlendiği halde üstelik. Bu kez kocası onunla dini nikâh kıyıyor. Kocasının kuması oluyor. Resmi nikâhlı eşin de hiçbir şeyden haberi olmuyor. Çevre de bunu acayip karşılamıyor, bu şekilde yaşayan çok," diyor...
Önce çocuklara kitaplar yazdınız. Evliliğiniz biterken büyüklere masallar anlattınız. Son kitabınız Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz'la da artık İslami çevre kadınlarının kanaat önderisiniz. Size ne danışıyorlar?
Çocuklarıma korkunç masallar anlatmayayım diye kendi kendime masallar kurguluyordum. Kuranı Kerim'de böyle peygamber kısaları vardır. Evliliğim içinde sorun yaşarken bu kez büyüklere masallar anlatmak istedim. Evliliği hikâyelerle anlatıyorum. İlk zamanlar masallarımı gönderdiğim yayınevleri 'Sema Maraşlı kim? Ünlü değilsiniz. İsminiz olmazsa satmaz,' deyip iade ediyorlardı. En son 'Baskı parasını ödeyeyim,' dedim, ilk kitabımın masraflarını karşıladım ve kitap ilk yıl 17 bin sattı.
Peki sonra evlilik üzerine yazmak nereden çıktı?
Evlilikte sorunlar yaşayınca, insan dolunca, taşmak istiyor. Eşimin Eşi Yok, ilk kitabımdı. Bir kitap daha yazdım. Sonra boşandım kocamdam. Newport Üniversitesi'nin İstanbul'daki Davranış Bilimleri Bölümü'nü bitirdim ve evliliğe başka türlü bakmaya başladım. İnternette bir sitem var, oraya erkeklerden şikâyetler geliyordu 'Sema Hanım hep erkekleri eleştirmişsiniz, bize biraz haksızlık etmişsiniz, kadınların hiç mi hatası yok,' diye... Okulda psikoloji okuyunca, bir kitabın daha yazılması gerektiğini o eksikliklerin orada tamamlanması gerektiğini düşündüm. Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz böyle oluştu. 40 yıl aynı evi paylaşan, aynı yatakta yatan insanlar cidden birbirlerini hiç tanımayabiliyor. Türkiye'de pek çok erkeğin karısına katlandığını düşünüyorum. Erkekler de çocuklarını kadınlar kadar düşünüyor. Çocuklar olmasa aslında çoktan bitirebilecekleri bir evliliği onların boynu bükük kalmasın diye devam ettirebiliyorlar.
Siz neden bitirdiniz evliliğinizi?
Karakterterlerimiz baştan uyuşmadı. Yoluna girer beklentisi içindeydim. Çok duygusalım. Ama şimdi baktığımda, erkek için de duygusal bir kadınla yaşamak zordur diye düşünüyorum. Biz hep kendi açımızdan bakıyoruz.
Tepenizi attıran nokta ne oldu?
Tepemi attıran nokta başka bir kadın oldu. Evliliğimin 17. yılında.
Başka bir kadın olduğunu nereden anladınız?
Duydum, duyunca kocama sordum. İtiraf etti. Hata olduğunu, bırakacağını söyledi.
Nasıl duydunuz?
Çok komik. Küçük bir ilçedeydik, herkes biliyormuş. İstanbul'a taşındık, oradan biri aradı. İki yıl boyunca bir tek ben duymamışım. Eşim biraz mücadele etti. O evde yokken eşyaların yarısını alıp çıktım, evi ayırdım. Eşimle anlaşarak tek celsede boşandık.
Üç çocuğunuzla yalnız kalmak zor olmadı mı?
Çocuklarımla her şeyi oturur konuşurum. Bana destek oldular. Birlikte ev aradık, birlikte ev tuttuk. Hiçbirimiz boşanma travması yaşamadık. Önceki gün kızımın öğretmeni sormuş, 'Anne babası boşanan var mı?' diye. Hepsi sorunlu boşanma olduğunu söylemişler.
DİNİ NİKAHLI EŞLERİN TAZMİNAT HAKKI OLMALI
Kaç yaşındasınız?
39.
Cinsellik temel bir dürtü. Henüz çok gençsiniz. Evlenmeden bir beraberlik yaşayabilir misiniz?
Yok. Asla evlenmeden bir beraberlik olmaz. Sadece karşıma istediğim gibi birinin çıkması önemli, evliliğe artık daha temkinli bakıyorum.
Sizin çevrede dul bir kadına erkeklerin bakışı nasıl?
Rahatsız etmiyorlar. Genel olarak kendine güvenli kadınları erkekler zaten istemiyorlar hayatlarında.
Sizi kimler eleştiriyor?
Muhafazakâr erkeklerin bazıları, erkeklerden daha fazla eleştiri alıyordum. Son kitabımda erkeklerden övgü aldım..
Kimden methiye alıyorsunuz, kimler sizi destekliyor?
Kadınlardan.
Ya muhafazakâr genç kızlar?
Günümüzde muhafazakâr genç kızlarla muhafazakâr olmayan genç kızlar arasında hiçbir fark yok. Kafa hepsinde boş. Hepsi güzellik derdinde. Kitap okumuyorlar, internetteler, ne yazdıkları da anlaşılmıyor, keşke okusalar....
Varmak istediğiniz nokta ne?
Yazmaya devam edeceğim, kitaplarım dünya dillerine çevrilsin istiyorum. 100'e yakın masalım var. Evlilik kitaplarıma inanıyorum, bir gün evlilik okulu açılırsa benim kitaplarım ders kitabı olarak okutulacak.
Neden evlilik okulu açılmalı?
Evlilik öncesi gençlerin bir iki ay mutlaka eğitim görmesi şart. Bu eğitim olmadan nikâh kıyılmamalı. Tabii evli kadınları da toplayıp cinsel eğitim dersi verilmesi lazım. Artık cinselliği konuşmamız gerek.
Dini nikâhta tazminata nasıl bakıyorsunuz?
Tazminat olmalı. Dini nikâh Türkiye'nin bir gerçeği. İslam'a göre de izin verilmiş bir şey ama hukuki değil. Bir sürü kadın mağdur oluyor bu yüzden. O kanun çıkarsa kuma gidenlerin sayısı artar diyorlar. Yanlış. Tam tersi erkekleri dini nikâh kıymaktan caydırır bence. Şu an erkek için bir sorumluluk yok. Oysa kadın hakkı olduğunu bilirse, yargıya başvurabilir. Erkek de başına dert olacağını düşünüp, ikinci kadın almaktan vazgeçer.
İSLAMİ ÇEVREDEKİ KADINLAR ALDATMAYLA İLGİLİ BANA BAŞVURUYOR
Boşandıktan sonra boşluğa düştünüz mü?
Hayır. Kendimi hep çok güçlü hissettim. Belki çok kitap okumaktan kaynaklanan bir şey. 11 yaşında İnce Memed'i okumuştum, Dayılarım bana eşkıya derlerdi.
Başı örtülü bir kadın olarak 'seks' kelimesini yazmaktan korkmadınız mı?
Kitabımda şöyle bir cümle var: Evlilik sevgi, saygı, seks üzerine oturur. Bir kadın imza gününde okuyamadığı için bana parmağıyla gösterdi. 'Şunu yazarken zorlanmadınız mı?' diye soruyorlar. Evlilik kitabı yazıyorsanız, başörtülüyüm diye evliliğin en önemli unsurunu atlamayı hiç düşünmedim.
İslami çevrenin kadınlarını yakından tanıyorsunuz. Yaşadıkları en büyük sorun nedir?
İslami çevrenin kadınları da erkekleşiyor. Başörtülü ya da açık olmasının fikir anlamında kadında bir farklılık oluşturduğuna inanmıyorum. Kadın erkekle yarışabilir, iş anlamında yarıştır bu. Ama bu yarış çok saçma, farklıyız çünkü. Kadın, erkeğin kendisi gibi detaycı olmasını istiyor.
Ahmet Altan diyor ki: 'Bu kadar kitap yazdım, daha yeni öğrendim ki bir kadın ben üşüyorum dediğinde, aslında bana sarıl demek istiyordur.'
İSLAMİ ÇEVREDE ALDATMA ARTTI
İslami çevrede de boşanan kadın sayısı artıyor mu?
Kadın eğer çalışıyorsa bu kararı daha kolay alıyor. Boşanma kararını veren kadının çocuğu varsa, emin olun o karara kadar çok mücadele etmiştir.
Size en çok danıştıkları nedir?
En çok aldatma geliyor. Ama erkeklere de hak verdiğim noktalar var. Aldatmanın temelinde kadının sürekli suçlamasını ve kendinden uzaklaştırmasını görüyorum. Erkek kadın gibi konuşmuyor, sessiz kalıyor. İçine atıyor, sonra bir yerde patlıyor. Kadınlar manevi şeylere her zaman erkeklerden daha çok bağlı. Mesela İslami çevrede erkekler çok şey kaybettiler. Kadınlar inançları üzerinde çok daha sağlam duruyor. Bakıyorsun, adam biraz para kazanınca, o çevreye girerek önce namazı bırakıyor, sonra hayatı değiştirmeye başlıyor.
Ne kaybetti İslami çevrede erkekler?
Yaşam anlamında iki şeyin ortasında kaldılar. Ne tam modern hayat yaşayabiliyorlar. Çünkü geçmişten getirdikleri zihinlerinde inanç ve iman var, ne de tam muhafazakârlar. Pek çoğu değerlerini kaybetti. Pek çok kadın bana mail gönderiyor, eşim namazını bıraktı ilahiyatçı, ama içki içiyor diye. Ben de diyorum ki kocalarınıza hocalık yapmayın. Siz ilişkinizle ilgili olan şeye bakın, ama kadınlar bunu çok fazla önemsiyor.
Şehirli olan, burjuva İslami çevre genç kızlarının yaşadığı sorunlar neler?
Onlar da ortada kalıyorlar. Aile istemese de flört var. Günümüzde bir genç kızı takip etmek çok kolay değil. Gençler erkek arkadaşlarını kendi aralarında konuşuyorlar. Oysa aileleriyle paylaşabilseler, daha az hata yapılacak.
Nedir o hatalar?
Bir genç kızın annesiyle konuşabilmesi gerektiğine inanıyorum. Mesela bir Türk kafa yapısı var, cinsellik konuşulmaz. Bunun açık kapalı ayırımı yok. Bir araştırma var. Türk kadını yatak örtüsü ve yatak odasının perdesinin deseniyle ilgilendiği kadar asla o yatakta ne yapacağıyla ilgilenmiyor. En çok vajinismus vakası Türkiye'de bu yüzden. Aileler doğru düzgün bilgi vermiyorlar bu konuda kızlarına. Oradan buradan, acı çekersin, ilk gece zor, hep zihinde şu var: Kadın cinsellikte kullanılan varlıktır, kadın cinselliği istemez, sadece kullanılır. Kendi çocuklarımı karşıma alıp, 12 yaşında bilmeleri gereken ne varsa anlattım.