İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Bimtaş A.Ş bünyesinde çalışan itfaiyeciler, bazı özlük haklarının geri alındığı gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. Eyleme çeşitli sendika üyeleri ve yöneticileri de destek verdi.
Burada grup adına açıklama yapan Türk-İş Genel Başkanı Kumlu, Türkiye'nin işçi hakkı ihlalleriyle karşı karşıya olduğunu ve işçilerin haklarını korumak için mücadele ettiklerini kaydetti.
İşçilere verilen desteğin her geçen gün artığını bildiren Kumlu, örgütlenmek için çaba sarf eden işçilerin, işten atıldığını savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan kadrolu, sendikalı itfaiye işçilerinin önce işten çıkarılmaya çalışıldığını öne süren Kumlu, şunları söyledi: "Daha sonra işçilerin eylemleriyle oluşan kamuoyunun baskısıyla, birilerinin çıkarları için oluşturulan şirkete işçiler bir mal gibi satılmaya çalışıldı. Bu işçilerin, orada maaşı ne olacak, sendikalı olacaklar mı, orada kaç ay çalışacaklar? Hiçbir şey belli değil. Özelleştirme nedeniyle kapatılma noktasına gelen iş yerlerindeki Tekel işçilerini her türlü haktan yoksun ve düşük ücretle 4-C statüsüne mahkum etmeye çalışıyorlar. Ve bunu da bir lütuf gibi sunuyorlar. Devlet vatandaşlarına böyle davranamaz."
İstanbul'da itfaiye işçilerinin, Ankara'da ise Tekel işçilerinin eylem yaptığını ifade eden Kumlu, "Bu eylemlere bakıldığında, Türkiye'de iş güvencesinin olmadığını, acımasız iş koşullarını ve emeğe saygı duyulmadığını görüyoruz. Sonuç alıncaya kadar konuların takipçisi olacağız" diye konuştu.
Mustafa Kumlu, 23 Aralıkta yaptıkları toplantıda, sürekli eylem kararı aldıklarını hatırlatarak, eylemlerin bir bölümünü Aralık ayının son haftasında gerçekleştirdiklerini söyledi.
"Çalışmama haklarını" kullanarak cuma günü eylem yapacaklarını bildiren Kumlu, aynı gün AK Parti il teşkilatlarının önünde kitlesel basın toplantıları düzenleyeceklerini kaydetti.
Hükümete seslerini duyurmak için bölgesel mitingler de yapmayı planladıklarını dile getiren Kumlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bizler, işsizleştirmelerin hepsine karşıyız. Ekmek mücadelesi için, sesini duyurmaya çalışan işçi kardeşlerimize tazyikli su ve biber gazı sıkılmasına, onların gözaltına alınmasına karşıyız. Asgari ücret adı altında 'sefalet ücreti' verilmesine karşıyız. Kiralık işçi düzenlemesiyle işçilerin köleleştirilmesine, sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, sendikalaşma hakkından, kıdem tazminatından yoksun 4-C statüsüne, örgütlenmek için atılan her adımın işten çıkarmalarla sonuçlanmasına karşıyız. İşsizlik sigortasının amacı dışında kullanılmasına, vergi adaletsizliğine karşıyız. Biz üreten, alın terinin baş tacı edildiği, özgürce örgütlenebildiğimiz, yasakların olmadığı bir Türkiye istiyoruz. Bizler kazandığımızla geçinebilmek, gelecek kaygısı duymadan ülkemiz için çalışmak istiyoruz. Türkiye'yi emekçilerin alın teri var ediyor. Ama ilk fırsatta işsiz, aşsız, umutsuz kapıya bırakılan yine bizler oluyoruz."
İtfaiye işçilerinin sürdürdükleri eylemlerle hem haklarını aradıklarını hem de itfaiyeciliğin ne kadar önemli bir iş olduğunu kamuoyuna anlattıklarını vurgulayan Kumlu, "Seçim zamanı geldiğinde kapımızı aşındıranlara sesleniyorum. Sizler bugün bizlere kulaklarınızı tıkarsanız, bizleri görmezden gelirseniz, bizler de yarın sizleri görmezden geliriz" diye konuştu. Grup, sloganlar attıktan sonra dağıldı.

BELEDİYEDEN AÇIKLAMA: KİMSEYİ ÇIKARMADIK

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ise eylemlerle iglili hiçbir personelin işten çıkarılmadığı, 898 itfaiyeciden 744'ü ile sözleşme imzalandığı açıklaması geldi. Belediyeden yapılan açıklamada, kentte son günlerde "itfaiyecilerin eylem yaptığı, çalışmadığı, işten çıkartıldığı" şeklinde eksik bilgilerle, kamuoyunun yanlış yönlendirildiği kaydedildi.
İhale kapsamında, personelin, tüm özlük haklarıyla ihaleyi kazanan başka bir firmanın çatısı altında görevlerine devam edeceği belirtilen açıklamada, "yeni sözleşme döneminde 898 itfaiye personelinin, sendika tarafından eksik, yalan, yanlış ve taraflı bilgilerle kandırılarak eylemler düzenlendiği" ileri sürüldü.
"Gerçek itfaiyecilerin bu oyuna kanmadığı" vurgulanan açıklamada, eylemlere, sendikanın başka iş kollarından üyeleri, bazı öğrenci dernekleri ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı belirtildi.
Açıklamada, bazı itfaiye çalışanlarının "sendika ve arkadaş baskısıyla kafasının karıştırıldığı" kaydedilerek, şunlar kaydedildi: "Daha önce de açıklandığı gibi, İstanbul itfaiyesinde hiçbir personel işten çıkartılmamıştır. İtfaiye yetkilileri işçilerle konuşarak gerçekleri anlatmışlardır. Bu süre zarfında bazı itfaiye personeli kendi beyanlarına göre 'sendika tarafından baskı altında' tutulduklarını ifade ederek, sözleşme imzalamayacaklarını belirtmişlerdir. Geçen zaman içinde gerçekleri gören itfaiye personeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesine noterden ihtarname göndererek işlerine devam edeceklerini belirtmişlerdir. İşsiz kalacakları ve işten atıldıkları iddia edilen 898 itfaiyeciden 744'ü sözleşme imzalamıştır."
Açıklamada, daha sonra 744 personelden 55'inin noterden ihbarname göndererek, imzaladıkları sözleşmeyi iptal ettikleri ancak bu çalışanların yine noter kanalıyla işe dönmek istediklerini beyan ettikleri belirtildi.