İstanbul halkının oyları ile seçilen ancak daha sonra YSK'nin tatışmalı kararı ile mazbatası geri alınan Ekrem İmamoğlu, Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın sorularını yanıtlıyor. İmamoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
YSK'nın gerekçeli kararı
YSK'nın gerekçeli kararına ilişkin soruya İmamoğlu şu yanıtı verdi:
Önce 200 sayfa diye sızdırdılar. Yeni gerekçeleri oraya yazmak oradaki diğer üyelerin işi mi? Siz bir karar verdiniz. Bize göre Türkiye'deki demokrasiyi mahvettiniz. Neticede bir karar verdiniz. O karar belli. Şimdi yeni gerekçeleri oraya yazmak o 7 üyenin işi mi?
İmamoğlu, Binali Yıldırım'ın AKP'li olmayanlara "Büyükşehir pusulası verilmedi" iddiasıyla ilgili soruyu şu ifadelerle yanıtladı:
Aslında bunların skeçleri yazılır ve oynanır. Rakamlar onu söylemiyor. Büyükşehirde ilçelere oranla daha çok oy kullanılmış. Pozitif bilimle uğraşıyorsunuz siz. Masum insanları kandırıyorlar. 'Çaldılar' diyorlar. Kim çaldı. İzah edin.
Yarım günde insanlar içeri alınıyor, soruşturmalar ne aşamada? Kendileri yaptıklarına inanmıyor. Sayın Yıldırım, tavla oynuyor. "Hep mi yenileceğim" diye soruyor. Çaldılar' kavramı beni üzüyor. Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti'deki görevlilere güvenini söylüyorlar.
Ahmet Hakan'a gönderme
Medya tarafına biraz temas etmek istiyorum. Benim gözümde gazeteci saygın bir yerde. Bana sorulan sorular beni kırmaz. Savunma mekanizması geliştiriyorsanız, o zaman bir dakika derim.
Bilgi almak istiyorsunuz, sorarsınız. Sayın Hakan’ın o tarafından asla şikâyetçi değilim. Birini savunuyorsanız bu beni rahatsız eder. Program 22.00-00.00 demişlerdi, esas değinmek istediğimiz konulara değinemedik.
Biz insanlara huzur vermeye geldik. İnsanlar televizyona bakarken kanal değiştirmesinler, sıkılmadan dinlesinler isterim.
"Kendi sülalemi mi anlatacağım"
İnsanlar erimesin. Gazeteci, siyasetçi eriyip yok olmasın. İma net. Ben her gün bir sistemden gelen binlerce geliyor. Kendi sülalemi mi anlatacağım. Hasan Ali Yücel’e de aynı şeyi yapmışlardı.
Ama savunmaya geçmesi yanlış. Samimiyeti olur, olmaz beni ilgilendirmez Ne zaman isterlerse bizi bir araya getirsinler. Dün akşam gösterdim yine göstereceğim. Görevi biten Sözen, seçimi Erdoğan kazandı. Rahmetli Erbakan ikisinin elini kaldırdı. Sayın Erbakan’ın yaptığı siz neden yapamadınız?
İBB Başkanlığı koltuğu kimin, 16 milyon insanın. Bir avuç insanın diye düşünüyorsunuz yanlış. Biz, İBB’nin 16 milyona ait olduğunu hissettirmek istiyoruz.
"Vatandaşlarını hissetmeyen hizmet edemez"
İstanbul'da israf düzeni var. Ekonomi kötü olduğu için tasarruf düzeni yapmayacağım. Biz, herkesin iş sahibi olmasını isteriz. İşsizlik, yoksulluk var. Ben pazarlardaydım, yine pazarlarda olacağım. Vatandaşlarını hissetmeyen hizmet edemez. İnsanların evinde kaynamayan tencereleri anlatacağız. 350 binin üzerindeki gencin okumadığını, meslek sahibi olmadığını anlatacağım.
18 günde neyi gündeme getiriyorlar? Veri kopyalama... Su kullanımında ve öğrenci akbilinde indirim yaptık. İBB Meclisi'ni canlı yayınladık. Dini ve milli bayramlarda ulaşımı ücretsiz yaptık. Talimatlarını ben verdim, süreci ben başlattım ona bile 'Biz yaptık' diyorlar. İnsanlar buna güler.
'Kimin parasını kime veriyorsunuz' diyorlardı şimdi kalmış buna 'Biz yaptık' diyorlar.Bir evde 2 öğrenci varsa yılda 1080 TL ailenin cebinde kalacak. Bu sosyal devlet anlayışı. Ne yapmışlar ki 18 günde diye soruyorlar.
Veri kopyalama
Ben hayatım boyunca bütün paramı kendi işimden kazandım. Başka bir yerde çalışmadım ben. Spor yorumculuğu yaptım birçok kanalda. CNN Türk, NTV, Samanyolu TV, TVNET'e çıktım. Oralarda çalışmadım, konuk olarak davet edildim. Ama ben Samanyolu'nun açılışına davet edilmedim, para toplamadım. Spor programına katılan bir sürü spor muhabiri var. Trabzonspor Başkanı da çıktı. Bir kanala çıkmakla insanlar itham edilmez. Ben hayatımda FETÖ'yü övmedim, hayatımda bir kelime bulamazlar.
Bu ülkenin sıkıntıları var. Benimle uğraşacağınıza Ankara'da işinize bakın. Allah'ın bir kulu kazanacak bunu. Biz demokrasinin namusunu kurtarmak için çalışıyoruz. Bu kavramlarla siyaset üretmenin bir anlamı yok. İnsanlara moral vermek için çalışıyorum. Şu darboğazı seferberlik kavramı ile aşmalıyız.
"İnsanlar umut bekliyor"
İnsanlığın en kötü duygusu umutsuzluk olur. Ben Sultanbeyli'de bir iftarda YSK'nın haberini aldım. Herkesin yüzü düşmüş, çalışma arkadaşlarımın bile. Gençler ağlıyor. Murat Ongun'a dedim ki; 'Saat 22.30'da Beylikdüzü' dedim. Hiçbir tartışmaya mahal bırakmamak için. Partim ile de elbette konuşuyorum. Partim adına karar vermek gibi bir yetkim yok. Bütün yolda şunu düşündüm; insanlar umut bekliyor. Kalben, YSK bizi sıkıntıya sokabilir diye düşündüm. O kararlı duruşumu ortaya koymak adına yol boyunca düşündüm.
Benim 13 yaşındaki çocuğum adaylık sürecinde ailemle konuşurken, "Atatürk, Samsun'a giderken düşündü mü?" dedi; bizi yıktı geçti."