ABD Başkanı Trump'ın 52 yıl sonra gündeme getirdiği Golan Tepeleri tartışması gündemdeki yerini koruyor.
Trump'ın birçok ülke tarafından tepkiyle karşılanan açıklamaları, Türkiye'den de tepki çekti. Bu gelişmlerin etkisiyle TL'nin dolar karşısındaki değeri hızla düşüşe geçti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri’yle ilgili talihsiz açıklamasının bölgeyi yeni bir krizin eşiğine getirdiğini” söylemesinin ardından ABD ile ilişkilerin daha da kötüye gidebileceği endişeleriyle kur ve faiz sert yükseldi.
İSRAİL TELEVİZYONU: TRUMP, BU HAFTA İMZALAYACAK
Trump'ın işgal altındaki Golan Tepeleri'nde "İsrail'in egemenliğini" tanıyan belgeyi gelecek hafta imzalayacağı belirtildi. İsrail'in Kanal 12 televizyonun haberinde Trump'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 25-26 Mart'ta Washington'a yapacağı ziyaret sırasında ABD'nin Golan Tepeleri'deki "İsrail'in egemenliğini" tanıyan belgeyi imzalayacağı aktarıldı.
Beyaz Seray yetkililerinin Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilecek belge üzerinde çalıştıkları ifade edilen haberde, Başkan Trump'ın söz konusu belgeyi imzalaması halinde bu adımın İsrail'de 9 Nisan'da yapılacak erken seçim üzerindeki etkisine işaret edildi.
TRUMP VE NETANYAHU 25 MART'TA BİR ARAYA GELECEK
Resmi ziyaret kapsamında Washington'a gidecek olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 25 Mart'ta Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşecek. Trump ile Netanyahu 26 Mart'ta da yine Beyaz Saray'da akşam yemeğinde bir araya gelecek.
ABD Başkanı Donald Trump, 21 Mart'ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "52 yılın ardından ABD için İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi." değerlendirmesinde bulunmuştu.
İsrail, Suriye toprağı olan Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor.
GOLAN TEPELERİ İSRAİL İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
Golan Tepeleri'ni İsrail için önemli kılan etkenlerin başında güvenlik ve su geliyor. Bölge güvenlik açısından gözardı edilemeyecek kadar jeostratejik bir konumda ve zengin su yataklarına sahip. İsrail toplam su ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri'ndeki su kaynaklarından temin ediyor.
Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor.
Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ancak fiilen İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'nin bu iki ülke dışında Lübnan ve Ürdün'le de sınırı bulunuyor.
Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi'nin gözünde kutsallaştırıyor.
Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından "ülkelerinin vazgeçilmez bir parçası" olarak görülüyor.
Golan Tepeleri'nde 30'dan fazla Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Buralarda 20 bin civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuk, buradaki Yahudi yerleşimcilerin varlığını illegal olarak değerlendiriyor.
Golan Tepeleri'nde ayrıca 25 bin civarında da Suriyeli Dürzi Arap yaşıyor. İsrail'in 1967'de işgal ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nin eteklerindeki köylerde yaşayan Dürzi Araplar, anavatanları olan Suriye’ye bağlanıp karşı yakada kalan akrabalarıyla birleşmek istiyor.
İsrail üniversitelerinde eğitim almayı büyük oranda reddeden Golanlı Dürziler, iç savaşın patlak verdiği 2011'e kadar, Golan Tepeleri'nde konuşlu bulunan BM Barış Gücü ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün gözetimindeki bölgelerden eğitim amacıyla Suriye'ye gidebiliyorlardı. Şimdi ise bu imkandan da mahrumlar.
Golan Tepeleri'nin eteklerindeki Mecdel Şems, Mas'ada, Bukata, Ayn Kanya ve El-Gacar köylerinde yaşayan bu Dürzi Araplar hala evlerinin duvarlarına Suriye bayrakları asıyor. Köylerinin meydanlarına Arap geleneğine uygun anıt ve heykeller diken Golanlı Dürziler, coğrafyanın el değiştirmesine rağmen kültürlerini yaşamaya ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.
İsrail'in 1981'de uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bölgelerini ilhak ettikten sonra vatandaşlığa geçirmek istediği Golanlı Dürzi Araplar, 1982'de kitlesel bir grevle İsrail'in bu adımına karşı çıkarak vatandaşlığa geçme senaryosunun uygulanmasına izin vermemişti.
İsrail vatandaşlığına geçmeyen ancak daimî oturum hakkına sahip olan Golanlılar bugün tıpkı işgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler gibi "Laissez-passer" belgeleri (vatandaşlığı olmayan toplumlara verilen serbest geçiş belgesi) ile yurt dışına seyahat edebiliyor ve ticaret yapabiliyor.
Golan Tepeleri'yle ilgili önemli gelişmeler kronolojik olarak şu şekilde:
1967: İsrail, Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında Suriye'ye saldırarak, stratejik öneme sahip Golan Tepeleri'ni ele geçirdi.
1973: Suriye, askeri harekat başlatarak İsrail'den Golan Tepeleri'ni geri almayı denedi ancak başarısız oldu.
1974: İsrail ve Suriye, Golan Tepeleri'ndeki kuvvetlerini geri çekerek askeri çatışmayı sonlandırmaya razı oldu. Aynı yıl barış gücü askerleri bölgeye konuşlandırıldı.
1981: İsrail, Golan Tepeleri'ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.
1999: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara, iki ülke arasında başlatılan üst düzey görüşmeler kapsamında bir araya geldi.
2000: Golan Tepeleri'nin Suriye'ye iadesi hedefiyle, ABD'nin ara bulucuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail'in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını Suriye'ye bırakmaya razı olmamasıydı.
2008: Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla Türkiye'nin ara buluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından görüşmeler sonlandırıldı.
2009: İsrail Başbakanı Netanyahu, Golan Tepeleri ile ilgili daha sert bir politika izleyeceğinin sinyallerini verdi. Aynı yıl Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed de karşılarında "barış için görüşülecek bir muhatap olmadığını" söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama da 2009 yılında göreve geldiğinde, "İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeleri yeniden başlatmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığını" söyledi ancak bu konuda da bir gelişme sağlanamadı.
2013: Mart 2011'de patlak veren Suriye iç savaşı 2013 yılında Golan Tepeleri'ne kadar ulaştı. İsrail, Golan Tepeleri'ne top ateşi açıldığını öne sürerek bu saldırılara karşılık verdi. İsrail ve Suriye orduları da aynı yılın mayıs ayında karşılıklı top atışlarında bulundu. Bu durum bugüne kadar aralıklarla devam etti.
2016: İsrail Başbakanı Netanyahu, Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri'nde toplayarak dünyaya burayı "İsrail toprağı" olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.
2019: ABD Başkanı Trump işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki "İsrail egemenliğini tanıdıklarını" açıkladı