İstanbul Kongresi delegelerin tutumunu etkiler mi?
İstanbul İl Kongresi'nde belirlenen 196 kurultay delegesinde dengenin değişimcilerden yana olduğu ve diğer illerde İstanbul'un etkisi ile gri alandakilerin değişimcilere kayabileceği tahmin ediliyor. Ancak mevcut durumda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve genel başkanlığa adaylığını açıklayan Özgür Özel'i destekleyenlerin dengede olduğu ifade ediliyor.
DW Türkçe'ye konuşan siyasal iletişimci Eren Aksoyoğlu ise İstanbul Kongresi'nin bir etki alanı olduğunu, ancak bunun Mersin, Antalya gibi büyükşehirlere uzanmayacağı görüşünde. Aksoyoğlu, "Orta ölçekli illere, yani CHP'nin daha az etkin olduğu illerde, örneğin belediye alma ihtimali olmayan ya da az olan illere bu kongrenin etkisi daha fazla etkisi olacak" diyor. Genel havaya bakıldığında genel merkezin önde olduğu tespitini yapan Aksoyoğlu, "İstanbul dışında büyük illerde genel merkezin mutlak hakimiyeti görülüyor. Kılıçdaroğlu İstanbul'da iki adaya yakın görüntü vererek, kaybettiği kongrede aslında kaybetmemek üzerine oyun kurmuş oldu" yorumunu yapıyor.
Kazanan aday Özgür Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından desteklenmese de Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerden İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak tarafından destek aldı. Bir grup delege üzerinde etkin olan Erdoğan Toprak, il kongresinde Özgür Çelik'i açıktan destekledi. Özgür Çelik'in kurultay delegesi listesinde Toprak'a yakın isimler de bulunuyor. Erdoğan Toprak kurultayda Kılıçdaroğlu'na destek verecek. Bu da Özgür Çelik'in delege listesindeki isimlerin tamamının değişimcilerle hareket etmeyeceğinin bir kanıtı.
Aksoyoğlu'na göre Erdoğan Toprak parti içersinde önemli dengelerden birisi. Aksoyoğlu, "Erdoğan Toprak yıllardır Kılıçdaroğlu yanında. Ekrem İmamoğlu açısından bakarsak şöyle bir durum da ortaya çıkıyor. Bu kurultay delegeleri iki kurultay görecekler. Yerel seçimlerden sonra mutlaka yeni bir kurultay olacağını düşünüyorum. Bu delegeler 4 Kasım'da Kılıçdaroğlu'nu desteklese bile yerel seçimlerdeki tabloya göre yapılacak kurultayda İmamoğlu'nu destekleyeceklerdir. Ortada uzun vadeli bir plan olduğunu düşünüyorum" diyor.
Değişimciler ve Genel Merkez'de hava nasıl?
DW Türkçe'nin parti kurmaylardan edindiği bilgiye göre; İstanbul Kongresi'ne ilişkin değişimci kanatta yer alan milletvekilleri ve partililerde özgüven hakim. Kongrede yakalanan ivmenin kurultaya yansıyacağına ve desteklerin Özgür Özel'e doğru kayacağına inanılıyor. Ancak büyük kurultayın da İstanbul'da olduğu gibi büyük bir fark olmadan sonuçlanacağı, bu nedenle önümüzdeki üç haftalık dönemin iyi kullanılması gerektiği değerlendiriliyor. Değişimci kanatta yer alan bir milletvekili, "Sokakta Kemal Bey'e ne yazık ki çok büyük bir tepki var. Delegelerimiz de bu olağanüstü tepkiyi görüyor. Bir anlamda yerel seçimdeki olası bir başarısızlığı göze almak istemiyorlar" yorumu yaptı.
Genel Merkez cephesinde ise "bekle-gör" havası hakim. İstanbul seçimleri kaybedilmiş olsa da delegeler üzerinde bir kaybın olmadığı düşünülüyor. Delege listelerinin çok parçalı olduğu ve tamamına "değişimçiler" demenin mümkün olmadığı ifade ediliyor. Genel Merkez'de Kılıçdaroğlu'nun kurultaya sunacağı Parti Meclisi listesi ile birlikte delegelerdeki olumsuz havanın dağılacağı üzerinde duruluyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Fotoğraf: Diego Cupolo/NurPhoto/IMAGO
İstanbul seçimi sonucuna dayanarak "Kemal Kılıçdaroğlu adaylıktan vazgeçecek" iddiaları da bir süredir sosyal medyada dillendiriliyor. DW Türkçe'ye bilgi veren Kılıçdaroğlu'na yakın bir isim "Böyle bir şey söz konusu değil. Kemal Bey aday gösterilecek" şeklinde konuştu.
Kongredeki sert söylem yerel seçimi nasıl etkiler?
Kongrede değişimcilerin de genel merkezin de eleştirdiği ortak bir konu da var. Seçimi kaybeden aday olan Cemal Canpolat'ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu açık hedef aldığı konuşması. Her iki kanat da Canpolat'ın çıkışından rahatsız.
Canpolat'ın "Sağ siyasetle belediyecilik olmaz", "AKP'nin devşirme kadrolarıyla belediyecilik yapamazsınız", "İYİ Parti kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız", "Örgüt işlerinde taraf olursanız, bir tarafı karşınızda bulursunuz", "Kendinize il başkanı seçmiyorsunuz, özel kalem müdürü seçiyorsunuz. CHP, özel kalem müdürleri ile yönetilemez" ve "CHP delegelerini size oy versin diye işe aldınız" gibi sözlerinin hedefi olan İmamoğlu, bu sözlere "Çok çirkinleştiler" karşılığı verdi.
Her ne kadar her iki kanat da bu sözleri eleştirse de değişimci kanatta yer alan isimler, bu sert açıklamaları genel merkezin "bilgisi ve teşviği" dahilinde yapıldığına inanıyor.
Siyasal iletişimci Aksoyoğlu, kongrede çıkan kaos görüntüsünün Ekrem İmamoğlu'nun lehine olacağı görüşünde. Aksoyoğlu, "İmamoğlu, günün sonunda statükoya karşı mücadele eden bir perspektifi elde etmiş oluyor. Kamuoyu önemli bölümü İmamoğlu'na sahip çıkacaktır" diyor. Canpolat'ın konuşmasının delegelerde de endişe yarattığını kaydeden Aksoyoğlu, İstanbul'un kaybedileceğine dair bir korkunun ortaya çıktığını ifade etti. Aksoyoğlu, "Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul seçimlerinde iktidara gelmiş olması ve ardından da Türkiye'yi şekillendirecek olması beraberinde İmamoğlu'nun üzerindeki yükü de artırıyor. CHP tabanının bu uzlaşmaz görüntüden uzaklaşması gerekiyor. Yoksa yerel seçimlerde zorlu geçecek" dedi.
Kongre sonrası İmamoğlu adaylığı garanti mi?
CHP'de herkesin merakla beklediği sorulardan birisi de İmamoğlu'nun yerel seçimlerde İBB adaylığına dair süreç. Aday adaylığını açıklayan İmamoğlu'nun adının Parti Meclisi'nden geçmesi gerekiyor. Bu da 4-5 Kasım'daki Kurultay'dan çıkacak tabloya bağlı. Kimi partililere göre kim genel başkan olursa olsun İmamoğlu'nun adaylığı önünde bir engel yok. Bu süreçte Özgür Çelik'in il başkanı olması İstanbul'daki uyum açısından da önemli. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, eski il başkanı Canan Kaftancıoğlu gibi isimler her ne kadar muhalif olsalar da sosyal medyadan Özgür Çelik'e destek mesajı yayımladı.
Eren Aksoyoğlu da Özgür Çelik'in profil olarak "Anadolu'dan İstanbul'a gelen genç" olduğunu kaydediyor. Bir önceki adaylara göre profilin daha düşük olduğunu söyleyen Aksoyoğlu, "Gençlik kolları siyasetinden gelmesine rağmen, konuşmaları, performansları ayakları üzerine basan ve değişimin dinamiğini ifade eden bir pozisyonda henüz değil" yorumu yaptı.