FETÖ ile mücadelede aktif rol alanlar arasında görüş ayrılığı çıktı. Bu kişilerin "geri hizmetlerde kontrollü görevlendirilmesini savunanlar" ile "Açığa alınma işlemleri devam etsin, bu FETÖ’nün oyunu olabilir" diyenler bulunuyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmalarında itirafçı olan 30 subayın ordudan atılmasının ardından örgütle ilgili önemli bilgi veren itirafçıların nasıl değerlendirileceği konusu tartışma yarattı.
Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nda, FETÖ ile mücadele kapsamında iki ayrı uzman ekip çalışıyor. Özellikle son dönemde itirafçı subayların dosyaları detaylı bir incelemeye tabi tutuldu.
Şüphe duyanlar
Hürriyet'in haberine göre, çalışmaları yürütenlerden bir grup, itirafta bulunan subayların göreve iadeleri konusuna soğuk bakıyor. Bunun bir FETÖ organizasyonu olabileceği endişesi dile getiriliyor. Yapılan taramalarda, bazı itirafçıların verdiği bilgilerin, aslında bilinenlerden öteye geçmediği, örgüte yönelik önemli bilgilere dayanmadığı tespiti yapıldığı belirtiliyor.
Açıkta bekletiliyorlar
İtirafçı subaylarla ilgili iki ayrı durum bulunduğu, cezai açıdan etkin pişmanlıktan yararlandığı, idari açıdan da göreve devam edip etmemelerinin değerlendirildiği belirtiliyor. Halen itirafçı olup da göreve iade edilen subay bulunmadığı, bunun risklerinin incelendiği kaydedildi. Hâkim görüşün, mahkeme süreci bitene kadar açığa alınmaları durumunun devam etmesi olduğu yönünde.
Güven duyulsun diyenler
FETÖ ile mücadele çalışmalarına katılan bazı isimler ise itirafçıların orduda geri hizmetlerde kontrollü olarak görevlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Aksi tutumun, yeni itirafçıların ve kripto FETÖ’cülerin ortaya çıkarılmasını önleyeceği belirtiliyor. İtirafçılara yönelik şüpheli tutumun, FETÖ’nün ekmeğine yağ süreceğini dile getirenler de bulunuyor.
Ankesörlü telefon
FETÖ’cü subayların ayıklanması için yapılan çalışmada, itirafçıların verdiği bilgilerin, kripto FETÖ’cülerin ortaya çıkmasını sağlayıp sağlamadığına bakıldığı, yeni isim ve adreslerin çapraz araştırma yöntemleriyle teyit edilmesinden sonra, bu kişilerle ilgili güven oluşabileceği ifade ediliyor. Son günlerde çok sık gündeme gelen ankesörlü telefon takibinin de aynı şekilde değerlendirildiği, bir kez ankesörlü telefon kullanan subayın FETÖ’cü olarak damgalanmasının da yeni bir FETÖ oyunu olabileceği belirtiliyor.