9 Ağustos'tan, 20 Ağustos'a her şey değişti. Terörün İzmir'deki çifte bombalı kalleş tuzağı, evlatları babalardan, anaları evlatlardan ayırdı. Askeri servis aracına yönelik o saldırıda Deniz Muhafız Er Özkan Ateşli ile Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen şehit düştü. Ateşli'nin son telefon konuşması acıya daha da acı ekledi.
BAYRAMLIK ALIRIM
Akşam gazetesinden Bülent Şanlıkan'ın haberine göre; şehit er Ateşli, bayram izni için hazırlanıyordu. İstanbul'a uçakla dönsün diye ailece para denkleştirildi, hesabına yatırıldı. Bilet parasından 50 TL artmıştı. Ateşli, o son konuşmada bayram planını annesine anlattı: '50 liram var, çocuklarıma bayramlık alırım.' Ama olmadı. Bu bayram, Ateşli Ailesi'nin evinde acı, burukluk, özlem var.
Ateşli'nin 6 aylık oğlu Alper, 2 yaşındaki bebeği Altay babalarını, Dilara Ateşli eşini kaybetti. El öpmeye gelecek oğullarının yolunu gözleyen Hamdi Ateşli ve Şerife Ateşli çifti ise, şimdi oğullarının mezarı başına gitmeye hazırlanıyor. Akşam, şehit ailesini Esenyurt'taki evlerinde ziyaret etti. Çok katlı binaların yanıbaşında boynu bükük, o tek göz gecekonduda yaşananlara tanık oldu.
ŞEHİT HABERCİSİ GİBİYDİ
Oğlunun, şehit olduğunu evine asılan Türk bayrağını görünce anladığını söyleyen Hamdi Ateşli o günü anlatıyor:
'O gün biraz işim vardı. Mahallenin gençleri beni arıyormuş. Yeğenim aradı. 'Ağabey hanımın rahatsızlandı eve gidelim' dedi. Arabaya bindim. Eve yaklaştığımda asılı olan Türk bayrağını görünce evladımın şehit olduğunu anladım. O an bayılmışım.
LANET OLSUN TERÖRE!
Oğlumla hurdacılık yapıyorduk. Sigortamız veya herhangi bir sosyal güvencemiz yok. Artık işimiz daha da zorlaştı. Devletimizin bizi mağdur şekilde bırakacağını düşünmüyorum. Oğlumla, aynı saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen iyi arkadaştı. Onun acısı bizi ikinci kez yıktı. Teröre lanet okuyoruz. Oğlum askerden döndükten sonra sigortalı bir işe girmek istiyordu, hayatını kuracaktı.
O SOKAKLARI GEZİYORUM
Ağabeyi Aşkın, acemi birliğinden usta birliğine geçerken ayaklarında oluşan topuk dikeni diye tabir edilen rahatsızlığı nedeniyle askerliğe elverişsiz hale gelmişti. Bu nedenle Özkan ailemizin gururu olmuştu. Şimdi onun dolaştığı sokakları geziyorum. Toprağa bastığı yerlerde izlerini görüyorum. Onun acısı son nefesimi verene dek hep benimle kalacak.
BAYRAM DERLER ALEM EĞLENİR, DERTLİ OTURUR DERDİN SÖYLEŞİR
ANNE Şerife Ateşli, hislerini ünlü halk ozanı Davut Sulari'nin mısralarıyla dile getirdi: 'Bugün bayram günü derler alem eğlenir, dertliler oturur derdin söyleşir'. 'Bayram bizim neyimize' diyor anne.
Bu bayrak, sadece bizim mi
JANDARMA Komando Çavuş Mehmet Kaz da 15 Temmuz 2011'de, Diyarbakır'deki çatışmada şehit düşmüştü. Annesi İslim Kaz, dün Ateşli Ailesi'ni ziyaret etti. İki ailenin evleri birbirlerine çok yakın. İki anne de sitem ediyor:'Neden biz fakir fukara annelerin yüreği hep yanıyor?
Neden şehit cenazeleri İstanbul'un lüks semtlerinden kalkmıyor? Türk bayrağı sadece fakirlerin mi bayrağı mı?'. İslim Kaz şöyle devam etti: 'Devletimizin şu torpilli askerlik kavramını kaldırmasını istiyorum. Biz her şeyi unuttuk. Gülücüklerimizin hepsi kandırıcı. Yürek ise yana yana kalmadı.
Nasrettin Hoca eşekten düştükten sonra 'doktor değil bana eşekten düşeni getirin' diyor. Eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar.'
kaynak: sabah