"Çok ciddi bir FETÖ borsası var. İtirafçı adı altında iş adamlarını serbest bırakıyorlar" sözleriyle gündeme gelen eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, Fox Tv'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlıyor.
Tayyar, "Hakyolcular Adalet Bakanlığı içerisinde biraz ağırlık kazanıyor. Hakyol'la ilgili de kaygım var. Geçmişte yargıda bu kadar adından söz ettiren bir yapı değildi. Benim kanaatim kendini gizlemeyi başarmış kripto FETÖ'cülerin yargıda varlığını sürdürmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Buna karşı devletin güçlü bir refleks göstererek o filtreyi iyi uygulaması lazım. Allah korusun ileride çok daha farklı problemler olabilir. FETÖ denen yapıyı çatı kuruluş gibi düşünün. Herkesin öncesinde bir aidiyeti var. Ama zaman içerisinde evrilip FETÖ içerisinde yer almışlar. FETÖ 15 temmuzdan sonra her yönüyle deşifre olunca bunlar üst çatıyı terk ettiler ama bunlar öncesine dönerek varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Eski yapılarla aidiyet geliştirip varlıklarını sürdürmeye çalışanlara devletin dikkat etmesi lazım. 15 Temmuz'la beraber devletin bütün kurumları felç haline geldi. Devlet yeni,den yapılanıyor. Devlet için iktidar mücadelesi de hortladı. Daha önce de Ergenekon zihniyeti orayı dolduruyordu. Şimdi boşalan yeri doldurmak isteyenler var. Bunlar bir tehdit mi diyeceksiniz. Sivil siyaseti boğan, darbeci zihniyeti temsil eden kendini nasıl tarif ederse etsin hepsi aynıdır. Sivil siyaset üzerinde vesayet oluşturuyorsa hiçbirinin bir fakrı yok" diye konuştu.
Tayyar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Ben adımı ortaya koyarak bir iddiada bulunuyorum. Bunu araştıracak onlar. 15 Temmuz'la FETÖ davalarını ikiye ayırmak lazım. 15 Temmuz davaları yüzde 100'e yakın isabetle yürüyor. Onların ellerinde daha somut deliller var. o sebeple 15 Temmuz davalarında hata payı yok denecek kadar az. Kutlamak lazım. problem FETÖ davalarında. Başta ceket yanlış iliklendi. 27 Mayıs'tan bu yana farklı vesayet unsurlarının kaldıracı haline gelmiş yargının bugün topyekun bir mücadele sürdürmesi zor olabilir. Yeni genç nesilden takviyeler yapılması da sıkıntı."
"(FETÖ borsası) Adalet Bakanı benim beraber siyaset yaptığım bir arkadaşımız. İyi bir hukukumuz var. Ben FETÖ borsasını gündeme getirdiğimde bunu Gaziantep'te yerel bir çekişmeymiş gibi gündeme getirmeye çalışanlar da oldu. Yargı'da aksayan her problemi Adalet Bakanına ciro ederek bundan bir sonuç çıkarmak doğru değil."
"FETÖ'den boşalan yerlere talip olanlar var."
"(Adalet Bakanı'nın "Aynı maklubeye kaşık sallayanlar" sözlerine) Geçmişte FETÖ ile bir vesileyle ilişki kurmuş kadroların bugün bir FETÖ ile mücadelede ders vermesi doğru değildir diyor. Ben tespitinde yanlış bir şey görmüyorum. Ben sadece isimler konusunda tahminde bulunurum.
"(İsmail Küçükkaya: Adalet Bakanı'nı hedef tahtasına oturttular, Kabine değişikliğinde Adalet Bakanı'nı yemek isteyenler mi yaptı?) Böyle niyette olanlar muhtemel vardır. Oysa ki ben bir buçuk yıl önce bunu dile getirdiğimde belli çevreler bu konuyu gündeme getirince beni suçladılar. Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanını yıpratmaya çalıştığım şeklinde eleştirildim. Ben sadece yanlış işlerin ayıklanması istiyordum. Bizi hedef tahtasına koydular, yıpratıcı açıklama yapıyoruz diye. Peki ne oldu da bir anda dün beni suçlayanlar beni gündeme getirip Adalet Bakanı üzerinden siyasi fatura çıkardılar?