Bozdağ, AKP Grup Başkanvekilleri Nihat Ergün ve Mustafa Elitaş ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Son günlerde AKP'ye karşı bir iftira kampanyası yürütüldüğünü söyleyen Bozdağ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın iftiralara taşeronluk yaptığını kaydetti.
“BASKI VAR AMA CHP YAPTI”
CHP'nin hesaplarıyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatan Bozdağ, “taksi ücretine tenezzül eden bir anlayışa Türkiye'nin emanet edilemeyeceğini” dile getirdi. AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, "CHP, AK Parti hükümetinin Alman mahkemesine baskı yaptığını iddia ediyor. Ama ispat yok. Kim yaptı, nereye yaptı. Bunların cevabı yok. Ama asıl baskıyı CHP yaptı” dedi.
ORADAN BURADAN ÇAMUR TOPLAMA ANLAYIŞI
Önceki gün CHP’li milletvekillerinin Almanya’daki duruşmayı izlemekle kalmayıp, Mahkeme Başkanı’nın odasına girmek istediklerini hatırlatan Bozdağ, “Mahkeme başkanının odasına gidip yargılamanın seyriyle ilgili bilgi almak istediklerini söylediklerinde mahkeme başkanı tarafından dışarı çıkarılıyorlar. Daha sonra Adalet Bakanlığı aracılığıyla Türk bakanlığına yazı yazıyor. Yazıda, 'bizim kara aşamasında olduğumuz bir davada Türk vekiller tarafından bize müdahale ediliyor' deniyor. Burada bir baskı var doğru ama CHP'nin baskısı var. Bunu da Almanya'da davayı gören mahkemenin hakimi kayda geçiriyor. Niçin Türkiye'de AK Parti ile baş edemeyen oradan buradan çamur toplayarak AKP'nin yolunu kesmek istiyor olabilirler bu onun bir örneği" diye konuştu.
CHP Lideri Deniz Baykal'ın iddianamedeki Firdevsi Ermiş'e ait ifadeyi çarpıtarak kamuoyuna aktardığını ileri süren Bozdağ, "İddianamenin orijinal çevirisinde paranın Türkiye'ye gönderildiği sorusu 7 kez değil, 7. sorguda soruluyor. Ama sayın Baykal bunu sanki bu iddianame Türkçeye çervilmeyecekmiş gibi kamuoyuna yanlış aktarıyor." diye konuştu.
Bozdağ, başta CHP Lideri Baykal olmak üzere CHP yönetiminin Deniz Feneri Derneğinin Almanya'da topladığı paraların Başbakan Erdoğan'a teslim edildiğine ilişkin iddiaları karşısında da şöyle konuştu: "
Savcı, şikayette bulunan bir vatandaşın ifadesini özetliyor. Belge var mı, yok. İmza var mı yok, başbakanımıza iletmiş ise kim, nerede, ne zaman, nasıl iletmiş. Ortada belge var mı, iletilen bir şey var mı? Ben de bir CHP'li milletvekili söylüyor diyerek, "Milletvekili sıraları parayla satıldı" deniyor diyebilirim. Baykal'a, "Sen milletvekili sırasını parayla verdin, sen ne kadar aldın" desem ne kadar doğru olur."
Bozdağ, iddianamedeki ifadelerle ilgili kendilerine yönelik iftira atılmasına karşın CHP'nin mali hesaplarıyla ilgili Anayasa Mahkemesinin aldığı, kesinleşmiş bir karar olduğunu hatırlattı. Parti hesaplarında yapılan usulsüzlüklerden bazı örnekler veren Bozdağ, "Baykal kendi partisini soyan bu kişilerle ilgili ne yaptı. Soruşturma açtı mı? Taksi ücretine tenezzül edecek kadar ahlak düşüklüğü yaşayanlara Türkiye'yi emanet edin bakalım." diye konuştu.
Deniz Feneri Derneğinde yolsuzluk yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, "Ahlaksızık, hırsızlık varsa cezasının verilmesinden yanayız. Ama hiçbir irtibatı olmayan insanları içine katmak ahlaksızlığın büyüğüdür." yanıtını verdi. Bozdağ, konunun Türkiye ayağının hukuki zemine taşınmasıyla ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi: "
Soruşturmaya yetkili olanlar, cumhuriyet başsavcılarıdır. Savcılar, üzerlerine düşenleri yapacaklardır, yapıyorlardır. Ama basın bu işi bizim yapmamızı istiyor."