Erdoğan, "Bin senedir üzerinde yaşadığımız bu topraklarda varlığımızı idame ettirebilmek için hep büyük bedeller ödedik. İrili, ufaklı pek çok devlet kurarak bugüne kadar geldik. Döneminin en büyük devletlerinden olan Büyük Selçuklu’nun parçalanmasının en önemli sebeplerinden birisi sapkın bir akım olan Haşhaşilerin sinsi faaliyetleriydi. Selçuklu’nun dağılmasını müteakip Anadolu’nun imarında çok büyük katkıları olan Türk beyliklerinin ortaya çıkması, milletimizin bu topraklarda tutunma iradesi ve direncinin bir tezahürüydü." ifadesini kullandı.
Erdoğan yazısında şunları kaydetti:
"Bu beyliklerden biri de tarihin gördüğü en güçlü kurumsal yapılardan olan Osmanlı Devleti’ydi. Yaklaşık 600 yıl boyunca çok geniş bir alanda güçlü bir yönetim sergileyen Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tarihteki yerini almak üzere sahneden çekildi. Türk tarihindeki her benzer hadisede olduğu gibi, Osmanlı yıkılırken yerini yeni ve genç bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti aldı.
"Karşılaştığımız sıkıntıların en kalleşçesiydi"
Cumhuriyet döneminde de geçmişteki devletlerimizin yaşadıkları sıkıntıların benzerleriyle karşılaştık. Kimi zaman dış saldırılar ve tuzaklar, kimi zaman içeriden gelen ihanetler, milletimizi meşgul ve mağdur etti. 15 Temmuz ihaneti ise bin yıldır bu topraklarda karşılaştığımız sıkıntıların en kalleşçesiydi.
"15 Temmuz darbe girişimi, benzer tüm niyetlerin de tarihin çöplüğüne havale edilmesine vesile oldu"
Milletimiz, bin yıldır ne yaşarsa yaşasın, bu topraklarda ilelebet var olma iradesinden asla vazgeçmedi. 15 Temmuz ihaneti, bizi bu topraklarda yaşama irademizden vazgeçirmeye yönelik en son tertipti. İlhamını ve örgütlenme modelini bin yıl önceki yapılardan alan FETÖ’nün amacı, başarabilirse vatanımızı işgal etmek, başaramazsa iç mücadeleyle milletimizin enerjisini tüketmekti. Ancak milletimiz o gece destansı bir cesaret ve kahramanlık örneği sergileyerek, bu ihaneti sabah olmadan bertaraf etti.
Allah’ın yardımı, milletimizin istiklaline ve istikbaline olan bağlılığı, dostlarımızın duası sayesinde başarısızlığa uğrayan 15 Temmuz darbe girişimi, benzer tüm niyetlerin de tarihin çöplüğüne havale edilmesine vesile oldu.
Devlet ve toplum hayatımızın kılcal damarlarına kadar sızan terör örgütü FETÖ’yü titiz bir çalışmayla büyük ölçüde tasfiye ettik. Elbette böylesine sinsi ve karanlık bir örgütle mücadelenin uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunu biliyoruz. Sonuna kadar dikkatimizi canlı tutacak, gardımızı indirmeyeceğiz. Ülkemize ve milletimize yapılan ihanetin hesabını sonuna kadar soracak, kimseyi mağdur etmeden suçluları cezalandıracağız. Dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar, peşlerini bırakmayacağız. Rabbimizin “Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde şer vardır” emri ilahisinin tecellisi olarak bugün Türkiye, 15 Temmuz öncesinden daha güçlü, milletimiz 15 Temmuz öncesinden daha muhabbetlidir. Ordumuz, polisimiz ve yargımız başta olmak üzere devlet kurumlarımız hainlerden temizlendiği için Türkiye, terörle mücadelede tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor. Bununla da kalmıyor Irak, Suriye ve Libya gibi sınır ötesi faaliyetleriyle güvenlik hattını çok ilerilere taşıyor.
İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak, ihanet şebekelerinin ve onların iplerini ellerinde tutanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. 15 Temmuz darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde, o gece bir gül bahçesine girercesine şehadete koşan şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum.
Bin yıldır hep olduğu gibi, bir kez daha bu ülkeyi ebedi vatan yapma iradesini tüm dünyaya haykıran milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum."