KKTC’de düzenlenen Enerji Zirvesi sonrası gazetecilerle sohbet toplantısı yapan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Başkanı Nurettin Özdebir, elektrik piyasasında organize sanayi bölgelerinin (OSB) lisanslandırılarak hukuki bir aktör haline getirildiğini anımsatarak, aynı şekilde doğalgaz tedarik ve dağıtımında da lisans almak istediklerini söyledi.
Doğalgaz dağıtım özelleştirmelerinde bölgelerin değerini artırmak için OSB’lerin peşkeş çekildiğini belirten Özdebir, “EPDK Eski Başkanı Yusuf Günay’ın OSB'lere ciddi bir borcu olduğuna inanıyorum. Birçok yerde OSB, o ilin tamamından daha fazla doğalgaz kullanıyor. Bunlar özelleştirme bölgelerinin değerinin artırılmasında son derece kaymaklı kadayıftı. O yerin değerinin yüksek çıkması için OSB'ler özelleştirme kapsamında satıldılar” dedi.
50 BİN DOLARA İSYAN
Doğalgaz dağıtımı için Yapracık ve Sincan’da iki doğalgaz boru hattının döşenmesini OSB’nin üstlendiğini anlatan Özdebir, bu hattın daha sonra BOTAŞ’a devredildiğini söyledi. OSB içindeki dağıtımı da kendilerinin yaptıklarını vurgulayarak, “OSB olarak doğalgaz dağıtım tesisinin tamamını biz işletiyoruz. Oysa bunların tamamı özelleştirme kapsamında Ankara'yı alan şirkete verilecek, bu bir haksızlık. Özel bir şirket olarak bizim yaptığımız yatırım, özel bir şirkete bedava verilmiş olacak” dedi.
Kendi yaptıkları borudan doğalgaz iletmek için de ‘iletim bedeli’ ödediklerini belirten Özdebir, “Dağıtım bedeli olarak Sincan Organize Sanayi Bölgesinde her ay 50 bin dolar civarında fatura ödüyoruz. Yani bizim yaptığımız borudan bize doğalgaz veriyorlar. OSB sınırında da bir sayaç var. Gelip o sayaca bakmıyorlar bile, telefonla bizi arayarak 'bizim sayacı bir okur musunuz' diyorlar. Bunun karşılığında da 50 bin dolar alıyorlar. Yani her ay yapmadıkları bir hizmet için para ödüyoruz ” diye konuştu.
Elektrikte olduğu gibi doğalgaz piyasasında da bir aktör olmak istediklerini vurgulayan Özdebir, ithalattan da pay almak istediklerini, fakat Batı Hattından ithalatı şu an için düşünmediklerini söyledi.
ÖZELLEŞTİRMEYE DİKKAT!
Türkiye'nin enerjiden sonra en büyük ithalat kaleminin arama malı ithalatı olduğuna dikkat çeken Özdebir, bugün Türkiye'nin en önemli ihraç kalemlerinin otomotiv ve beyaz eşya olduğunu, fakat bunlarda kullanılan sacların bile ithal edildiğini belirtti.
“Çünkü yakın zamana kadar demir-çelik sektörü devletin elindeydi, o fabrikalarda da ihtiyaca göre değil, siyasi kararlara göre üretim yapılıyordu. Daha yeni özel sektöre verildi. Ama ERdemir’in OYAK yerine bu işin içinden gelen bir yatırımcıya verilmesi gerektiğini savundu.
TÜPRAŞ’ın da Koç Holding tarafından alınmasından sonra sentetik kauçuk ve karbon siyahı üretiminden vazgeçtiğini anlatan Özdebir, “Burası özelleştirilince karlı alan akaryakıt üretimi olduğu için bu tesislerin hepsini Koç kapattı. Bunların hepsini şimdi dışarıdan alıyoruz. Ve dışarıdakiler de daha önce bize 100 liraya satarlarken şimdi 200 liraya satıyorlar. Daha önce bir yerli rakip olduğu için istedikleri fiyatı dikte edemiyordu dünya üreticileri, şimdi istedikleri fiyattan satabiliyorlar.”
Özdebir, tüm bu nedenlerle bazı sektörlerde özelleştirme yaparken daha dikkatli ve seçici olmak; şartnamelere daha özen göstermek gerektiğinin altını çizdi.(hürriyet()