“Çarkıfelek” programından neden ayrıldınız?

- Çünkü bir albüm çıkarma aşamasındayım. Programla sözleşmem, Şeker Bayramı’ndan sonra bir ay kadar uzayacaktı. Ama bir ay daha o programda kalmamın bana bir şey katmayacağına karar verdim ve ayrıldım.

Mehmet Ali Erbil’le aşk yaşadığınız yönünde dedikodular çıktıktan sonra programdan ayrıldınız. İşin aslı neydi tam olarak?

- Ben arkadaşlarımla Kıbrıs’a gitmiştim. Mehmet Ali Erbil’in de oradaki bir otelde programı vardı. Aynı gece, aynı uçakla İstanbul’a dönüyormuşuz. Uçağımız üç saat rötar yapınca havaalanında karşılaştık. Ve birlikte görüntülendik. Olayın aslı bu...

Peki aranızda hiç elektriklenme olmadı mı?

- Hayır, olmadı. Yel alsın onu! (Gülüyor)
 
ERBİL’E KIRGINIM

Neden öyle dediniz? Aranızda bir kırgınlık, kızgınlık mı var yoksa?  

- Ben o programda üç ayda 30 senelik hayat tecrübesi edindim. Çok şey öğrendim. Dizi piyasasıyla televizyon piyasası çok farklı. Adam, 50 senesini sanata vermiş. Onun yanında bir şeyler öğrenmemek mümkün değil. Ama kırgın olduğum şeyler de var. Bu konu hakkında detay vermek istemiyorum.

“Çarkıfelek”ten yeniden teklif gelse kabul eder misiniz?

- Hayır, bir daha asla o programda çalışmam. Ben oradaki görevimi tamamladım, alacağımı aldım. Şu an bulunduğum nokta beni çok heyecanlandırıyor. Pek hakim olmadığım bir piyasaya girmek üzereyim. Yola çıktığım insanlara da güveniyorum.

Bu hakim olmadığınız piyasaya girerken neyi amaçlıyorsunuz?

- Seda Sayan olmayı! (Gülüyor) Şaka bir yana, ben 20 yaşından beri oyunculuk yapıyorum. Şimdiye kadar başarılı işlerde bulundum. Tuttuğunu koparan biriyim. Yarın öbür gün ana haber bülteni de sunarım, kendi programımı da hazırlarım. Bu piyasada var olmak dışarıdan kolay gibi görünüyor ama hiç de öyle değil.

UFO GÖREN MASUM KÖYLÜ

Dışarıdan göründüğü gibi olmayan ve sizi zorlayan neler yaşadınız?

- Ben çok duygusalım. İnsanlara çok çabuk güvenir, hemen samimi olurum. Bu huyum yüzünden çok zarar gördüm. Bu piyasada iyi polisle kötü polisi oynayan çok kişi var. Herkes her şeyi birbirinin üzerine atıyor. “Bu yaşadıklarımdan sonra hiçbir şey beni şaşırtmaz” diyorum ama bir başka olay yaşayıp bir kez daha şaşırdığımı görüyorum. Sürekli şaşkınım. Ufo gören masum köylü gibiyim. Bu piyasa beni şaşkın yaptı.

Bu arada Çarkıfelek’te seslendirdiğiniz “Dinamit” ve “Yel Alsın” adlı şarkılar internette büyük ilgi gördü. Bunlar sizin besteniz değil mi?

- Evet. “Dinamit”i uzun zaman önce bestelemiştim. “Yel Alsın”ı ise eğlenmek için yaptım ama bir de baktım çok tutuldu. Bir gün arabada eve giderken geldi aklıma sözleri. Ertesi gün bir arkadaşımın stüdyosuna gidip şarkıyı kaydettik. Sonra yakınlarıma dinletmeye başladım. Mehmet Ali Erbil’e malzeme çıksın diye programda da okudum. Bülent Ersoy çok beğenmiş, programdan sonra arayıp benden şarkıyı satın aldı.

Albüm çıkarma fikri yeni mi oluştu peki, daha önce de böyle bir planınız var mıydı?

- Uzun zamandır amatör şekilde şarkı söylüyordum. Oyunculuk yapıyordum ama müzik üzerine çalışmak da aklımda her zaman vardı.

Albüm çalışmaları nasıl gidiyor peki?

- Bir single hazırlıyoruz. Şarkıyı aldık, aranjöre verdik. Üzerinde çalışıyor şimdi. Bu arada Tan’ın bestelediği “Final” adında bir şarkı var. Aslında hareketli bir şarkı ama ben dinlerken ağladım. Ondan bu şarkıyı istedim, vermedi. Kendi albümüne koyacakmış. Bir kez de buradan sizin aracılığınızla isteyeyim, belki işe yarar...

ŞARAMPOLE YUVARLANDIK

Biraz da farklı yönlerinizden bahsedelim. Oyunculuk ve müzik çalışmalarınız dışında günlük hayatta neler yaparsınız?

- Yapmadığım bir şey yok. Ata biniyorum, buz pateni yapıyorum, ATV’ye biniyorum. Gerçi geçen gün kötü bir kaza geçirdim.

Ne oldu?

- Nil Özalp’le beraber Polonezköy’e gittik. Dağ tepe aştık, nehirler geçtik. Düz yola çıktık, eve dönüyoruz. Ben onun arkasında oturuyorum. Şarampole doğru gittiğimizi gördüm bir ara. “Nereye gidiyoruz” dedim, Nil bana döndü ve birden şarampole yuvarlandık. Onun üzerine düştüm. Neyse ki ikimiz de büyük bir yara almadan kurtulduk.

AT GİBİ KADINIM

Ata bindiğinizi söylediniz, nasıl başladı bu merakınız? 

- Babamın 20 senedir yarış atları var. Ben de onun at merakı nedeniyle, 10 yaşındayken başladım ata binmeye. Atın üzerinde olmak çok başka bir duygu. Ona sahibi olduğunu hissettirmezseniz hiçbir şey yapamazsınız. O hissi almazsa hiç kıpırdamaz.

10 yaşından beri at bindiğinize göre, en sevdiğiniz hayvan at diyebiliriz o halde...

- Tabii diyebiliriz. At gibi kadınım aynı zamanda! (Gülüyor)

TECAVÜZ SAHNESİNDE BOĞAZIM DÜĞÜMLENDİ

Oyunculuk teklifleri geliyor mu bu arada?

- Dizi teklifleri var. Ama bir sonraki sezona kadar beklemeyi düşünüyorum.

En beğendiğiniz oyuncular kimler?

- Nurgül Yeşilçay’ı çok beğenirim. Onunla aynı dizide oynama şansım da oldu. Engin Akyürek’i çok başarılı buluyorum. Bence Şener Şen’lerden, Uğur Yücel’lerden sonra gelen tek başarılı erkek oyuncu. Özgü Namal ve Beren Saat’i de beğenirim. Bu arada Beren’in “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisine bayıldım. Tecavüz sahnesinde tüylerim diken diken oldu. O kadar gerçekçiydi ki, boğazım düğümlendi izlerken. Çok başarılıydı. Fatmagül’ün suçu, Bihter olmak oldu! (Gülüyor)24 EYLÜL 2010/HÜRRİYET