Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret gerçekleştireceği Fildişi Sahili'ne hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesine ilişkin verdiği kararla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, bu konula ilgili şu ana kadar herhangi bir açıklamada bulunmadığını, konuşmadığını söyledi.
"Şunu bir defa çok açık net söylemek durumundayım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından, uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır" diyen
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın bununla ilgili cuma günü bazı açıklamalar yaptığını anımsattı. Erdoğan, "Biz şöyle bakar kör olmak durumunda değiliz, bazı gerçekleri çok açık, net görmeliyiz. Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle burada her türlü saldırı vardır. Basın mensubu yazılı görsel, kalkacak Cumhurbaşkanına, Başbakana istediği gibi saldıracak, istediği gibi onunla ilgili iftira oyunlarının içerisine gerecek, biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz" değerlendirmesinde bulundu.
'BANA GÖRE DOĞRU ADIMLAR DEĞİL'
Anayasa Mahkemesinin kararına da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu da çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye? Çünkü ortada bir gerçek var. Bakın bu bir beraat kararı değildir, bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı bu bireysel başvuru veyahutta Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar boşa çıkacak veyahutta şu anda tahliye edilmiş olan bu kişiler AİHM'e gideceklerdi. AİHM'e gittikleri zaman da oradan alacakları netice bellidir. Fakat bu süreç bu şekilde atılan adımlar bana göre doğru adımlar değildir."
"Bakınız bizim 13-14 yıllık iktidarlarımız medyanın fikir ve düşünce özgürlüğü noktasında en ideal noktaya ulaştıkları dönemlerdir" diyen Erdoğan, kendi dönemlerinin basın mensuplarının sürekli cezaevlerine doldurulduğu bir dönem olmadığını söyledi. HÜRRİYET