Bulut yazısında, Erdoğan’ın bir önceki DEİK toplantısında söylediği sözleri hatırlatarak, “Türkiye’deki yerleşik düzen’in unsurlarını bir konuşma içinde deşifre etmek ancak bu kadar mükemmel olabilirdi. Seçilmiş Cumhurbaşkanımız mesajı veriyor, almak ve arkasında-yanında son nefesimize kadar durarak gereğini yapmak da halk olarak bize düşüyor” ifadelerine yer verdi.
Yiğit Bulut’un Star’da “Tarihi DEİK konuşmasını hatırlamak” başlığıyla yayımlanan (11 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Ülkeler “önemli hedeflere doğru” zor adımlar atarken koltukları işgal edenler “ülke yararına cesur olmak zorundadırlar! Veya o koltuklardan kalkarlar, yapabilecek olanlar otururlar!
Bütün olanlara, adım atamayanlara hatta yürümeyi bilmeyenlere rağmen bir vatandaş olarak mutluyum, umutluyum, gururluyum...
Neden mi?
Çok açık; bu ülkenin cesaretle bu cümleleri söyleyen bir seçilmiş cumhurbaşkanı var;
Bugün yine bir DEİK toplantısı var ve öncesinde bir önceki toplantıda aldığım notlardan Sayın Cumhurbaşkanımızın tarihe düştüğü izleri hatırlatmak istiyorum...
Bakın neler demişti Sayın Cumhurbaşkanımız;
1- “...Ben bu AB’nin en büyük ülkesine PKK terör örgütünün ele başlarını ülkenizde besliyorsunuz diye sorduğumda aldığım cevap ya bir hiç oldu ya da burası hukuk devleti şeklinde cevap verildi. Peki burası ne guguk devleti mi? O yüzden Türk yargısının kararlarına saygı duyacaksınız. İsrail bu sene 16 gazeteci katletti. AB neden sustu”...
2- “...Bir maşa kullanılmaz hale gelirse üst akıl kendisine başka bir maşa bulur. Düne kadar birbirlerini hasım görenler ortak hareket ediyorlar. Şimdi tabular yıkılıyor, mesele burada. Bizim ödenecek diyetimiz yok. Biz yetkiyi emaneti birilerinden almadık, milletten aldık. Hesabı da sadece millete veririz”...
3- “...Avrupa Birliği tatil gününde açıklama yaptı. Ne kadar da hassaslar. 50 yıldır kapılarında bizi bekletenler bu hassasiyeti nereden elde ettiler. Uluslararası basına servisler yapılmıştı. Türkiye guguk devleti mi?...”
4- “...Türkiye, AB’nin önünde kapı kulu değildir. Türkiye, bırakın boynunu eğmeyi, bırakın geri adım atmayı, asla ve asla azarlanacak, kendisine gündem belirlenecek, istikamet çizilecek bir ülke değildir. Biz ne itibarımızdan ne gücümüzden ne de büyümemizden bir şey kaybederiz. Hiç merak etmeyin”...
5- “...Dün din alimi maskesiyle vatanına ihanet edenler, yarın başka maskeyle ülkelerinin karşısına çıkacak”...
6- “...Yüksek faizlere dikkat edin lütfen. Girişimcilerimizi artırmak zorundayız. En fazla parayı finans sektörü kazanıyor. Çok fazla da yorulmadan kazanıyorlar. Kalkıp el ele vermeye mecburuz. Yatırımcının önünü açmaya mecburuz. Bu etle tırnak gibi. Bugün Amerika bir puan uyguluyorsa, bize ne oluyor? Tek kelime ile bu zulümdür”...
Sevgili dostlar, Türkiye’deki yerleşik düzen’in unsurlarını bir konuşma içinde deşifre etmek ancak bu kadar mükemmel olabilirdi...
Seçilmiş Cumhurbaşkanımız mesajı veriyor, almak ve arkasında-yanında son nefesimize kadar durarak gereğini yapmak da halk olarak bize düşüyor... çocuklarımız için!
Peki duramayanlar? Duramayanlar! Onların da yapabilecekleri tek bir şey var; adımlar tamamlanana kadar gidip saklanmak ve ayak altında dolaşmamak!
Hedef 2023, hedef tam bağımsız Türkiye, hedef büyük Türkiye ve bu hedefe mutlaka varacağız...