Cumhurbaşkanlığı seçiminden çekildikten sonra bugün Hatay’a yapacağı ziyaretle suskunluğunu bozacak olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Altılı Masa ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun zor olanı başararak, seçimi kaybettiğini savundu. Kendisini Kılıçdaroğlu’nun yerine koyarak, “O akşam istifa ederdim. Çipras kadar olamayacağız mı yani?” diyen İnce, CHP'de İmamoğlu'nun başlattığı değişim çağrısına ilişkin olarak da “Atatürk gelse kurultay şansı zor olur” dedi.

Muharrem İnce Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı. İnce, 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarını şöyle değerlendirdi:

“2018'de CHP'nin adayı İnce'ydi. Akşener, Demirtaş, Karamollaoğlu ve Perinçek adaydı. O zaman muhalefetin oyu yüzde 47.2'ydi. Şimdi ikinci turda yüzde 48. Demek ki hiçbir artısı yok. Dolar 4.5 TL'ydi, şimdi 20 lira. Her şey dört- beş katına çıkmış; benzin, döviz… Deprem olmuş. Ekonomi bozulmuş. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin olumsuz yönleri ortaya çıkmış. Kiralık ev bulamıyorsun. Enflasyon 2018'de yüzde 12- 13 iken, bugün yüzde 100'ün üzerinde. AKP'nin içinden iki parti çıkmış. Bütün olumsuzluklar ortadayken, Altılı Masa zoru başardı. Bu seçimde kazanmak değil, kaybetmek zordu. Kaybetmeyi başardılar. Kampanya başlangıcında Erdoğan hiçbir ankette yüzde 50'nin üzerine çıkamıyordu. Gazeteciler, sanatçılar ve anketçiler bağırdılar; ‘Yüzde 60 ile kazanıyor, İnce çekil.’ Ama gerçek bu değildi. Gerçek neydi? Altılı Masa yanlıştı. Altılı Masa'dakilerin Meral Hanım hariç oyu yoktu. Yedi cumhurbaşkanı yardımcısı yanlıştı. ‘Cumhurbaşkanı yardımcısının onayı olmadan cumhurbaşkanı işlem yapamaz’ açıklaması yanlıştı. PKK'nın, FETÖ'nün açık desteği yanlıştı."

Önerisini, “Masa'ya gerek yok. Bir cumhurbaşkanı yardımcısı olsun, o da Akşener olsun. Ben de destek vereyim. Bakanlık ve cumhurbaşkanı yardımcılığı istemiyorum. Beraber miting yapacaktık. Seçimi kazanacaktık” diye açıklayan İnce, uygulansaydı sonucun değişeceğini ileri sürdü.

Hakkındaki iddialara, linç kampanyalarına...
İnce hakkındaki linç kampanyalarıyla ilgili de şöyle konuştu:

“Cumhuriyet tarihinde İnce'den başka hiç kimse bu kadar linç edilmedi. Kasetler montajdı. Benim kelleyi kesmiş, yapıştırmışlar. Dekontlar montajdı, doğru değildi. Beni itibarsızlaştırmayı tercih ettiler. FETÖ ile ortaklık kurdular. Uyarmama rağmen dinlemediler. Seçmeni korkutarak, taktik güttüler. ‘Bu son seçim, batarız, biteriz.’ Sürekli seçmeni korkuttular.”

İnce hakkındaki asılsız iddiaları FETÖ’cülerin yaptırdığını, Gelecek Partisi ve CHP’den bazı kişilerin de bunu yaydığını ileri sürdü.

"Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsaydım hemen o akşam istifa ederdim”
İnce, “Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsaydınız 28 Mayıs akşamında ne yapardınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“İstifa ederdim. Hemen o akşam istifa ederdim. Çipras kadar olamayacağız mı yani! Bir de şu var: CHP, Türkiye'ye demokrasi vaat ediyor değil mi? Ülkeye demokrasi vaat ederken, partinde demokrasi olmaması çelişkidir.”

“Kakofoni devam ettiği sürece büyükşehirler de kaybedilir “
Kılıçdaroğlu’nun liderlikteki ısrarını, “Kendi isteğinden öte yanındakilerin pozisyonunu koruma refleksi olarak görüyorum” şeklinde yorumlayan İnce, “Kakofoni devam ettiği sürece büyükşehirler de kaybedilir” dedi.

CHP ile hâlâ işbirliğine açık mısınız?
İnce, “CHP ile hâlâ işbirliğine açık mısınız?” sorusuna da, “İlkeli, şeffaf, halkın gözünün önünde olan, ama makam mevki koltuk peşinde olmadan tabii ki işbirliği yapılabilir” yanıtını verdi.

“Atatürk gelse kurultay şansı zor olur”
İnce CHP’deki “değişim” çağrılarını da şöyle değerlendirdi:

“Ben başka partinin genel başkanıyım. CHP başka parti. Yarışın ne olacağını tahmin ederim, ama tahminim şu: Atatürk gelse kurultay şansı zor olur. Yapı dönüştürüldü çünkü. (Değişime ihtiyaç var mı?) Eğer kasıt kişilerin değişmesiyse sonuç değişmez. Mantalite değişmeden yeni gelen çok kısa sürede eskisi gibi olur.”

“Akşener’in öfkesini anlıyorum, büyük haksızlık yaptılar”
Seçmenlerinin “iptal oy” attıklarını söyleyen İnce, “Bu kafayla gidilirse büyükşehirler kaybedilir” düşüncesini ifade etti. İncce, İyi Parti lideri Meral Akşener’in “diyet” açıklaması için de, “Öfkesini anlıyorum. Büyük haksızlık yaptılar” dedi.

Röportajın tamamını okumak için tıklayın.