MHP Genel Başaknı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:AKP yönetimi "Davanın sebebi yegane AKP olması düşünülemez." diyor. AKP yöneticilerinde kafa karışıklığını çözememiştir. Kamuoyunu rahatlatacak bir çözüm bulunamamıştır. Başbakan kafa karıştırmayı çözüm olarak görüyor. İstanbul medyası ve sermayesinin sağduyu çağrıları işe yaramamıştır. Gerilim denklemi Türkiye'yi bu noktaya sürükledi.
Bazı iktidar yandaşı kalemler köşelerinden kin kusmaktadır. Bazı köşe yazarlarının MHP yorumlarını ibretle izliyoruz. Siyasi partilerin yargı eliyle kapatılmamsını bir çözüm olarak görmüyoruz. MHP'ye yol gösterme çabaları saygısızlıktır. MHP ne yapılması gerektiğini açıkça ortaya koydu. Bizim akıl hocalarına ihtiyacımız yok. AKP milli iradeyi yargıya karşı silah olarak kullanıyor. Yeter söz de karar da milletin diyen Erdoğan korku senaryolarıyla hedef saptırıyor. AKP yönetiminin AB'den medet umması acınacak bir durumdur. AB ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. AB'nin hakaretleri karşısında hükümetin sessiz kalması anlaşılmaz bir durumdur. AKP krizden çıkış yolunu Brüksel'de değil TBMM'de aramalıdır.
Dayatma paketlerden medet ummak zihin bulanıklığının göstergesi.. Böyle bir ortamda 301 düzenlemesi AKP için iflas olur. Türk milletine hakaretin önünü açılmasını ne sebeple istiyorsun. 301 Meclis'e gelirse tarihin önünde bir onur ve haysiyet imtihanı ile karşı karşıya kalacaktır. MHP bunu engellemek için sonuna kadar mücadele edecektir.
EKONOMİDEKİ SORUNLAR İŞSİZLİK
Sanal başarıların sonuna gelindi, alarm zilleri çalıyor. Yıllardır AKP'nin sanal istikrar yalanı sürdürüldü. Kitleler yoklaşıyor, esnaf borçlanıyor, sanayileşme küçülüyor, tarım daraltılıyor. Ekonominin güdümü yabancıların eline düşmüştür. Yabancılara tam teslimiyetçi ilave manevralar yapılıyor. Sayın Başbakan kalkınma masalına devam etme niyetinde... Millete hizmetin önlenemeyeceğinden bahsederek sanki hizmeti engelleyen biri varmışçasına hayali düşmanlar yaratılıyor.
Ekonomide çok ciddi bir daralma yaşanıyor. 2002'de ortaya çıkan küresel okonomi anlayışı çöktü, küresel saadet zinciri koptu. Erdoğan ekonomik tablo karşısında mağduriyetini kullanacak. Yabancı yatırımcı tehlikeyi gördü, Türkiye'yi terkediyor. Bir panik havası var ve artıyor. Türkiye için ilk tehlike döviz fiyatının yükselmesi.
Başbakan Erdoğan'ın yaklaşan krizin kokusunu aldığını ve kriz gelmeden yeniden baheneler uydurmaya başladığını görüyoruz. Ekonomik sorunu siyasi polemikle çözeceğini sanan Başbakan yeni hikayeler okuyor. Başbakan siyasi bir manevraya başlamıştır.
Enflasyon yeniden iki haneye ulaştı. İşçi ve memur enflasyon karşısında ezilmiştir. Bir bakanın hedefin tutmadığı yönündeki itirafı manidardır. Gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlaenflasyon yükselecek. Yüksek enflasyonla toplumun refahı düşecek. Hükümet bu konuda başarısız olmuştur ve asla mazereti yoktur. Alınmayan tedbirler yaklaşan buhranın işaretidir.
Başbakan Erdoğan ile AKP hükümeti gerçekleri ısrarla saptırıyor. Türkiye döviz kurlarının düşük olması nedeniyle ucuz ve ara mallarının hedefi oldu. Son 5 yılda dış ticaret açığı yüzde 3006 oranında arttı. Borç stoğu sürekli artıyor. Erdoğan iftihar ettiği ihracat rakamı yüzde 48'i özel sektöre aittir. Türkiye'nin borcu hem oran hem miktar olarak arttı. Son 5 yılda kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı arttı. İşletmeler kapanıyor. Binlerce kişi borç batağına sürükleniyor. Milli gelir, hesaplama yöntemi değiştirilerek yükseltildi.