İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
Hollande 17 yıllık mücadele sonunda başa geldi. Kendisini kutluyorum. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde Fransa öncülük yapacaktır. Hollande yüzde 52 ile seçildi herkesi kucaklayacağını söyledi, kimseyi ötekileştirmedi. Bu sözler bazılarının kulağına küpe olmalı.
Hiçbir zalimin iktidarı sürekli olmamıştır. Zalime ‘zulmün artsın’ derler bir an önce gitsin diye. CHP’nin dokularında direnme vardır. Hep birlikte direneceğiz.
Üç fidanımızın mezarını ziyaret ettikten sonra İstanbul’a gelip taksici kardeşlerimizle buluştuk, onların dertlerini dinledik. Buradan taksici arkadaşlara sesleniyorum. Korsan taksi düzenlemesini TBMM’ye getirmeyen Erdoğan’a güvenmeyin. Yolsuzluklarla beslenen bir parti ülkenin sorunlarını çözemez.
30 yıl boyunca bir ülkeyi darbe yasalarıyla yönetmek darbecilerin suçuna ortak olmaktır. “Gelin darbelerin getirdiği yasaları hep beraber temizleyelim” dedik. Ama buna yanaşmıyorlar değiştirmiyorlar.
Darbe yasaları topluma yönelmiş silah gibidir. Eskiden bu silahı darbeciler tutuyordu, şimdi AKP tutuyor.
Çünkü baskıyı ve zulmü kendi iktidarlarının güvencesi olarak görüyorlar.
YÖK’ü kaldıralım, seçim kanunun değiştirelim, siyasi partiler kanununu değiştirelim. Bunlara niyetleri var mı? Yok. Çünkü darbe hukukundan besleniyorlar.
Eskiden Milli Güvenlik Konseyi vardı tehlikeli olanları onlar belirliyordu şimdi AKP hükümeti var tehlikeli olanları onlar belirliyor.
Genelkurmay’ın bildiri yayınlamasından daha vahimi hükümetin onarla destek vermesidir.
Yeni CHP bildiri yayınlayana anında cevabını verecektir. Burası Patagonya değil. Herkes yerini bilecek. Demokrasi içinde herkes görevini yapacak.
Demokrasi dışı bildiriler bizim kabul edeceğimiz şeyler değil.
Başbakan’ın diktatör havası bir enfeksiyon gibi topluma sirayet ediyor.
Ben CHP iktidarında bütün okullarda süt dağıtılacağını söylemişti. O zamanlar AKP yalakaları eleştirmişlerdi. Vah efendim eski kafalı sol bir işmiş bu.
Hayatımda bu kadar beceriksiz bir iktidar görmedim. Süt dağıtmayı başaramayan bir iktidar nasıl olur da 75 milyonluk ülkeyi yönetir.
Sen okullara süt dağıtıyorsun o sütlerin pastörize olmadığını bilmiyorsun. Ve bu insan Türkiye’yi yönettiriliyor.
Bizim İzmir Büyükşehir Belediyemiz tam yedi yıldır okullara pastörize süt dağıtıyor. Pastörize ile UHT arasında büyük fark var. Pastörize süt çocuklara çok daha yararlı.
Pastörize sütü 37 kuruşa alıyor bizim belediye bunlar 55 kuruşa alıyor. Ben diyorum ya hortumcu bunlar. 37 kuruş mu büyük 55 kuruş büyük. Belediye bunu direkt üreticiden alıyor. BM bu kooperatifi dünyanın en iyi kırsal kalkınma projesi olarak onaylıyor.
Ayrıca Dünya Gıda Örgütü bu kooperatifin sütünü dünyanın en kaliteli sütü ilan ediyor.
Demek ki kul hakkı yemeyen siyasetçiler işte böyle davranırlar.
Şimdi bu belediye başkanımız 400 yıl hapisle yargılanıyor. İnsanda biraz vicdan olur.
Her bakan da farklı bir şey söylüyor. Ok efendim çocuklar hassasmış da ondan oluyormuş İzmir’de neden olmuyor peki…
S&P bir açıklama yaptı bir dinleyeyim düşüneyim demedi kavgaya başladı. 1979’dan 2003’e kadar Türkiye’nin ödediği faiz 135 milyar dolar, 2003-2012 arası 400 milyar dolar faiz ödemiş.
9 yılda 1 trilyon 397 milyar dolar para kullandı bunlar. Peki nereye gitti bu paralar.
3. boğaz köprüsünü yapacaklar ama bir tane bile yabancı şirket gelip teklif vermiyor çünkü güvenmiyorlar.
S&P ile ilgili bir şey daha söyleyeyim. Başbakan kararı ideolojik buluyor anlamak mümkün değil ama S&P ile anlaşmayı Türkiye hükümeti yaptı. Bu açıklamalar için bir de para veriyorsun. Madem ideolojik iptal et o zaman.
Bu karar önce sana geliyor okuyorsun sonra kamuoyuna açıklanıyor. Sana geldiğinde neden itiraz etmedin.
S&P’nin parasını sen veriyorsun. Senin istediğini gibi rapor yazmıyorsa feshet sözleşmesini.
Suriye ile ilgili CHP’yi suçluyor. Sanki Esad’a gidip kardeşim diyen bendim. Kaddafi’ye de kardeşim dedin. Kime kardeşim dediyse ya öldürüldü ya ülkesi işgal edildi.
Kaddafi’yi diktatör ilan etti. Ama ondan insan hakları ödülü almıştı. Şimdi merak ediyorum o ödülü nereye koyuyorsun. Neden aldığını söyleyeyim. Çünkü o ödülle birlikte 25 bin dolar para aldı.
Şehit derneğine vereceğini söyledi. Sorulunca tık yok. Para deyince bütün sular duruyor. Ama kendi cebine girecek para için.
Sayın Loğoğlu hazırlık yapıyor Dışişleri Bakanı hakkında gensoru vereceğiz. Parlamentoya geldiğinde parmak işaretiyle çağrılınca nasıl hızlı koştuğunu anlatsın.