Erdoğan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Erdoğan, 17 Aralık süreci ve Türk Bayrağı’nın indirilmesine yönelik tepkisini sert sözlerle dile getirdi.
Başbakan Erdoğan sözlerine 17 ve 25 Aralık sürecinin ekonomiye yansımalarını anlatarak başladı.
17 ve 25 Aralık’ı operasyonunu “darbe” olarak tanımlayan Erdoğan,”Ekonominin üzerinde 17 ve 25 Aralık darbesinin olumsuz etkileri vardı. Ancak biz seçimlerin ekonomiyi yıpratmasının önüne geçtik. 30 Mart seçimlerinde de hükümetimizin taviz vermeyeceği anlaşıldı. Güven ve istikrar devam etti. Darbe girişimleri başarıya ulaşsaydı Türkiye bugün bu rakamlara ulaşamayacaktı” dedi.
17 Aralık sürecinin Gezi olayları ile başladığını anlatan Başbakan, yaklaşan tehlikenin farkında olduklarını anlattı. Bu operasyonların yolsuzlukla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye’nin çok ciddi bir tehlike atlattığını dile getirdi.

-TÜRKİYE ÇOK CİDDİ BİR TEHLİKE ATLATTI, UÇURUMUN KENARINDAN DÖNDÜ-

Erdoğan, 17 Aralık sürecinin ardından ortaya atılan ses kayıtlarına da vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“17-25 Aralık'ta başarısız olunca belgeleri imha etmek istediler. Bu belgeleri hazırlayanları darbe girişimini teyit eden ifadeleri alındı. Bunların hesabı sorulacak. Kimsenin Türk milletine, Türkiye ekonomisine tuzak kurma hakkı yoktur. Darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı büyüme rakamlarını göremeyecektik. Başarılı büyüme oranlarında 77 milyonun emeği var. Sanayici, girişimci, yatırımcı, esnaf, işçi kardeşlerim başta olmak üzere bu oranlara emeğiyle, cesareti ile katkı sunan herkesi tebrik ediyorum. Haftalarca Türkiye ve dünya kamuoyuna Gezi olaylarının nedeni ağaçtır diye propaganda yaptılar. Hiçbir zaman ağaç, park, çevre hassasiyeti olmadı. 17-25 Aralık'ta da aynısını yaptılar. Bunun yolsuzluk operasyonu olduğunu yaymaya gayret ettiler. Amaç hükümeti devirmek, hükümeti mahkemelerde yargılatmaktı. Türkiye uçurumun kenarından dönü. Asıl niyeti görmemiş olsaydık 77 milyon eski Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Bu alçakça saldırı karşısında öfkeli olmayacağız da ne yapacağız?. Çok samimi söylüyorum Türkiye uçurumun kenarından döndü.”
Erdoğan, 17 Aralık sürecinden bahsederken sık sık Aydın Menderes’ten örnekler verdi. Paralel yapının amaçlarından vazgeçmeyeceğini de anlatan Başbakan, “öfkemizi de onlardan çıkaracağız” diye konuştu.

-"BEN YUMUŞAK BAŞLI OLACAĞIM ÖYLE Mİ?"-

Kendisine yönelik “Başbakan çok öfkeli” eleştirilerine de yanıt veren Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanmayın bu vandallar karşısında yumuşak olursanız geri adım atarlar. Bizim hürriyetimizi Türkiye'nin istikbalini kararmak için yola çıkana eyvallah etmeyiz, öfkemizi onlardan sakınmayız. Ne diyorlar. Başbakan çok sert, çok öfkeli. Sen benim hürriyetime, ülkemin istiklaline kast edeceksin ben yumuşak başlı olacağım öyle mi? Bunu mu istiyorsun? Sen darbe senaryoları yazacaksın, dönemin başbakanı yazacaksın ben yumuşak başlı olacağım öyle mi? Ben buna göz yumacağım öyle mi?"

-"BAYRAĞI İNDİRENİ İNDİRECEKSİN GEREĞİNİ YAPACAKSIN"-

“Şimdi de çözüm sürecini sabote etmek istiyorlar. Şimdi terör meselesi üzerinden yeni senaryo yazıyorlar” diyen ve sözü Diyarbakır’da indirilen Türk Bayrağı’na getiren Erdoğan, indirilen bayrağın sorumlusunu görevliler olarak gösterdi.
Doğu ve Güneydoğu’da sergilenen şımarıklığın artık sınırları zorladığını kaydeden Erdoğan şöyle dedi:
“Şımarıklığın sınırları zorlar noktaya geldiğini görüyoruz. Birisi çıkacak gazinonun duvarlarını aşacak Türk Bayrağını indirecek ve bunu görevliler seyredecek. Neymiş çözüm sürecini sekteye uğratmasın. O bayrağı indireni orada alacaksın indireceksin gereğini yapacaksın yapmıyorsan sorumlusun. Ben Ankara'dan gelip bayrağı indireni indirmeyeceğim. Çözüm süreci öyle bir şey olmaz bunun gereği neyse onu yapmaya mecbursun. Polisin askerin bahanesi olmaz. Gereği neyse onu yapacak. Buradan Güneydoğu'ya sesleniyorum; yollar kesiliyor. Ne olacak? ‘Çözüm süreci sekteye uğramasın.’ Böyle mantık olmaz. Bu eşkıyalara, teröristlere jandarma da poliste haddini bildirecek. Devletin görevi yol, can, mal emniyetini sağlamaktır. Sen bunları yapamıyorsan biz gerek teftiş gerek yapılması gerekeni yaparız. Bunları gözden geçireceğiz. Bazıları görevden alındı, alınacaklar var.”

-SİLAHLI PİYONLAR İÇİN ANNE BABA ACISININ DEĞERİ YOKTUR-

Başbakan Erdoğan, o bayrağı indirmek için gönderilen piyonun efendileri tarafından ölmesi için gönderildiğini belirtirken, askerinde ona engel olmadığı içinde oradaki görevlileri suçladı. Erdoğan, burada da Hükümete ve çözüm sürecine yönelik yapılan bir senaryo olduğunu kaydederek, muhalefet partileri CHP ve MHP’nin de hemen istismara başladığı suçlamasını getirdi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Bayrağına saldırıyı yapan hain, alçak arkadan seyreden alçaklar aslında oraya gönderilen efendileri tarafından ölmeye gönderilmiş piyondan başka bir şey değil. Silahlı efendileri için piyonun kanının, anne ve babasının acısının değeri yoktur. O piyon vurulması için oraya gönderildi. Sadece onlar değil başka istismar çeteleri de var. Bu terörist gazinonun içine giriyor alçakla eylemi gerçekleştiriyor. Soruşturma yapılacak ve hesap sorulacak. O maşa o sırada vurulursa terör örgütü ve HDP kitleleri tahrik edecekti. O hain etkisiz hale getirilmedi. Ama bayrağımıza yapılan saldırı CHP ve MHP tarafından istismara başladı. Paralel medya ve diğerleri ırkçılık akan manşetleri attılar. Şimdi kuzey, güney, batı istismar edilmeye başlandı. MHP şehit cenazeleri gelsin diye pusuda bekliyor. Çünkü yapacağı bir şey yok. CHP pusuda bekliyor. CHP’nin genel müdürü 17 çözüm önerimiz var diyor. Birinciyi söylüyor ikinciyi unuttum diyor. Sonradan anlaşıldı ki madde sayısı 17 değil 19 muş. Yaşatmanın, çözümün tarafında olmadılar.”

-"BUNLAR İÇİN EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRTTÜR"-

Erdoğan’ın hedefinde HDP’de vardı. HDP’nin, silahların gölgesinde şiddet ve kandan beslenen günlerine dönmek için pusuda beklediği suçlamasını getiren Başbakan şöyle dedi:
“Bunlar için en iyi Kürt ölü Kürt’tür. En iyi Alevi ölü Alevidir. Yaşatmanın tarafında olmadılar. Cenaze oldu mu ak baba gibi cenazelerin başında oluyorlar. Ak babaların pusuda beklediği süreçte 77 milyon bu istismar tuzağına düşmeyeceğiz. Terör örgütünün yaptığı alçakla eylemlerin benim Kürt kardeşime kimse genellemesin. Ne HDP ne de terör örgütü benim Kürt kardeşlerimi temsil etmiyor. Bayrağımız, vatanımız, birliğimiz üzerinden saldırı yapmaya çalışacaklar. Bizi o tuzağa çekmeye çalışacaklar. Bayrağımıza el uzatan haine de efendilerine de bu millet cevabını verir. Biz büyük devlet aklı ile hareket edeceğiz. Büyük devlet 3-5 piyonun tahrikleri ile yolundan sapmaz, politikalarından vazgeçmez.” (ANKA/