Onların yaptıkları, bu coğrafyanın sosyopolitik yaşamını kuşaklar boyudur istikrarsızlığa, yoksulluğa, kavgalara mahkum eden zavallılıkların bir son örneği değil midir? Türk bayrağı, gırtlağına kadar petrole boğuldukları halde, zenginliklerini diktatörleri fonlamaya, oligarşileri beslemeye ve kardeş kavgaları için silahlanmaya yönlendirmiş Ortadoğu ülkeleri arasında, 100 yıla yakındır istikrar ve güvenlik kalesi olarak duran Türkiye'nin simgesidir.
O bayrağın renginde, ulusça var olmak için dökülmüş kanlar vardır.
O bayrağı dalgalandıran rüzgarlar, sade Cumhuriyet'in değil, demokrasinin, insan haklarına saygının, hukukun, refahın, gelişmişliğin de soluğunu taşıyor. Bu coğrafyada fazla anlam taşımayan bu olgular, Türk bayrağının dalgalandığı topraklarda, devletin de, toplumun da, bireylerin de en yüksek değerleri şimdi.
Doğulusu, Batılısı, köylüsü kentlisi, Türk'ü Kürt'ü ile bu bayrak şimdi altında yaşayan insanları, daha ileri bir demokrasi ve gelişmişlik projesine taşıyor. Ortadoğu coğrafyası, Türkiye ile Avrupa Birliği'ne entegre oluyor. Mersin'de Türk bayrağını yakan akılsızlar, koydukları eylemin ne kadar zavallıca olduğunu nasıl görebilirler ki? Türk bayrağının altında yaşamanın nimetleri olarak, farklı görüşlerin sahipleri gösteriler yapıyor, partilerini kurabiliyor. Terör ve şiddet dışında, her çeşit düşünceyi açıklamak mümkün bu bayrağın altında.
Ve bu bayrak, bu topraklarda yaşayan insanlar için kutsal. Milyonlarca Türk, her pazartesi okula başlarken ve her hafta sonu evlerine dönerken, bu bayrağa bakarak İstiklal Marşı söylemişler. Hep dalgalanması için şehitler verilmiş, onun için Arif Nihat Asya gibi nice şair şiirler yazmış.
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım..
....................
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter..
Türk bayrağını yakan akılsızlara ne demeli ki? Onlar ne tarihi, ne coğrafyayı, ne de "Türkiyeli" olmanın bu bölgede ne büyük bir ayrıcalık olduğun