Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, istanbul Bostancı Kültür Merkezi'nde sanatçıların ortak girişimi ile toplanan " Diktaya, Korkuya, Adaletsizliğe, Sanat ve Sanatçı düşmanlığına karşı Büyük Buluşma. Redediyoruz" başlıklı toplantıya katılarak bir konuşma yaptı.
Toplantıda çeşitli sanatçılar eserlerini sergilerken, Kılıçdaroğlu da sanatçıları selamlamak üzere sahneye çıkarak kısa bir konuşma yaptı.
"Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları önce o ülkenin aydınları saptar. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları önce o ülkenin yurtseverleri saptar. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları önce o ülkenin sanatçıları saptar. Sanatçılar bir ilke imza attılar. Önemli bir ilke imza attılar. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda zorlukları gördüler. Bütün sanat insanlarına çağrı yapıyorlar. Korkuya karşı mücadele edelim. Asla yılmayalım. Güzel de bir slogan üretmişler. 'Ferman Padişahınsa ülke bizimdir' diyorlar" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasına daha sonra şöyle devam etti;
"Buraya İzmir'den geldim. Orada bir park açılışını yaptık. Parkın adı 'Yörük Ali Efe Parkı'ydı. Yörük Ali Efe Kurtuluş Savaşı'nda mücadele veren ilk yiğidimizdir. Yiğit bir insandı. O konuşmada şunu söyledim: "Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğrenciler bir mücadele veriyorlar. Her birisi bir yiğit Efe'dir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuyan her öğrenci, bağımsızlığı savunan her öğrenci, özgürlüğü savunan her öğrenci, demokrasiyi savunan her öğrenci, adaleti savunan her öğrenci, bir yiğit Ömer'dir, bir yiğit Ali'dir, bir yiğit Ali Efe'dir. Ülkemizin yiğitlerine sahip çıkacaz"
" BENİ KADAR ÇALIŞAN BAŞKA BİR GENEL BAŞKAN YOKTUR"
Kılıçdaroğlu, "Ortak paydada buluşmak. Ayrılığa gayrılığa yer yok. Bu ülkenin aydınlarına seslendik: 'Korkaktan aydın olmaz' dedim. 'Aydın olan kişi elinde meşalesiyle karanlığa ışık tutan kişidir' dedim. Aydın kişi bedel ödemekten korkmayan kişidir' dedim. Ortak paydayı bize sunan, bize veren emanet olarak veren bir kişi var zaten. Mustafa Kemal Atatürk. O ortak paydamız. O ortak payda da gösterdiği bir hedefte var. Çağdaş uygarlık. Bunu yakalayacağız. İçinde bulunduğumuz koşulları çok iyi değerlendireceğiz. Çok iyi göreceğiz. Kişisel çatışmalara asla ve asla hiçbir yurtseverin izin vermemesi lazım.
Bizim böyle bir lüksümüz yok. Ülkenin içinde bulunduğu koşullara bakın. Bir üniversiteye, bir ülkenin başbakanı 3 bin 500 polisle gidiyor. Ev dağıtma töreninde bir ülkenin başbakanı 2 bin 500 polisle gidiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) bir ülkenin başbakanı 50'ye yakın polisle gelebiliyor. Onun için cumhuriyete ihtiyacımız var. Onun için demokrasiye ihtiyacımız var. Onun için adalete ihtiyacımız var. Onun için konuşan Türkiye'ye ihtiyacımız var. Onun için mücadele etmeye ihtiyacımız var. Bize derler ki mücadele etmiyorsunuz. Herşey de mütevaziyim ama birşey de mütevazi değilim. Açıkca iddia ediyorum ve söylüyorum. Benim kadar çalışan başka bir genel başkan yoktur" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun sözleri sık sık Halkın umudu Kılıçdaroğlu" ve "Başbakan Kemal" sloganlarıyla kesildi.
"RAKI MASALARINDA OTURUP BİRBİRİMİZİ ELEŞTİRMEYECEĞİZ"
Kılıçdaroğlu, "Bir dönem derlerdi ki 'Siz Sivas'tan ötesi'ne gidemiyorsun'. Bugün ben, arkadaşlarım, bütün milletvekillerim Türkiye'nin 81 iline başı açık, onurlu, korumasız gidiyorlar. Korkmuyorlar kendi insanlarından. Ama ben söylüyorum. bu ülkenin başbakanı böyle gidemez. Gidemez. Sadece oraya değil. Çağdaş hiçbir ülkeye başı dik gidemez. Bilime düşman olan iktidar geleceğimizi belirleyemez. Bilim insanına düşman olan siyasetçi ülkesine yarar sağlayamaz. Sanatçısına düşman olan siyasetçi ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyamaz. Onun için bize her birimize görev düşüyor. Rakı masalarında oturup birbirimizi eleştirmeyeceğiz. Buna asla izin vermeyeceğim. Ülkenin kurtuluşu halktan geçiyor. Halka gideceğiz, halka anlatacağız. Değerlerine saygı göstereceğiz. Ülkenin içinde bulunduğu koşulları anlatacağız. Unutmayın. Dünyanın yuvarlak olduğunu bir bilim insanı söyledi. Ama bugün dünyanın yuvarlak olduğunu herkes biliyor. Ama bunu ilk kez bunu söylediğinde Engizisyon Mahkemesi'nde yargılandı. Doğrular bazen acıdır. Doğruları söylemek zordur. Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Söyledim. Onuncu köydende kovsalar onbirinci köye gideceğiz" ifadelerini kullandı.
"KENDİ BULUNDUĞUMUZ ÇEMBERİN DIŞINA ÇIKALIM"
"Kendi bulunduğumuz çemberin dışına çıkalım" diyen Kılıçdaroğlu, "Bizim dışımızda farklı bir dünya var. O dünyadaki insanlarla kucaklaşalım. Tokalaşalım. O dünyadaki insanların üzerine düşündüğünüzden çok daha ağır baskılar var. Ama biz bu ülkenin aydınları olarak, bu ülkenin yurtseverleri olarak, bu ülkenin aydınlığa çıkması için bedel ödemekten korkmayan kişiler olarak Türkiye'ye dağılmalıyız. Mücadelemizi böyle yapmalıyız. O insanlara aydınlığı göstermeliyiz. Elimizde meşaleyle fikrimizle düşüncemizle" dedi.
Kılıçdaroğlu Nazım Himet'in "Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine" dizeleriyle sözlerini tamamladı.
Toplantıya TBMM CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan ve Yakup Akkaya'nın yanısıra çok sayıda CHP Milletvekili ve Belediye başkanı da katıldı.