Ülkesinde erken seçim tehlikesiyle karşı karşıya kalan Silvio Berlusconi’ye bir darbe de Amerikan gizli belgelerinden geldi. ABD’nin Roma Büyükelçiliği tarafından kaleme alınan Berlusconi raporunda İtalyan liderin Rus Başbakan Vladimir Putin ile çok sıkı bir dostluğu olduğu, Putin’in eşi ve kızlarını Berlusconi’nin yanına tatile gönderdiği, iki liderin birbirlerine çok pahalı hediyeler verdikleri hatta özellikle doğalgaz satışlarındaki ortaklıkları nedeniyle ikisinin de çok para kazandığı ileri sürülüyor. Büyükelçiliğin Ticari Ateşesi Elisabetth Dibbes’e göre Berlusconi, evinde genç kadınlarla verdiği vahşi partiler nedeniyle geceleri çok az uyuyor bu da sağlığını çok olumsuz etkiliyor. Öyle ki, yeni ABD elçisinin kendisine güven mektubu sunmak için yaptığı ziyaret sırasında bir süre uyuyakaldı.
Yanımızda tutmalıyız
Bu özellikleri nedeniyle İtalyan lider ABD’liler tarafından “fiziksel ve ruhsal olarak zayıf bir lider” olarak tanımlanıyor. ABD’ye göre Berlusconi Avrupa’da Rusya Başbakanı Putin’in sözcüsü gibi. Başkan Obama’ya yazılan bir Berlusconi analiz raporunda, “Onu yanımızda tutup iyi bir ilişki kurduğumuzda Türkiye’nin AB üyeliği, Afganistan’daki NATO rolünün genişletilmesi gibi konularda bizim politikalarımıza destek veriyor. İlişki gevşediği zaman ise kendi başına hareket etmeye çalışıyor ve siyasetimizi olumsuz etkileyecek adımlar atıyor” ifadeleri yer alıyor.
Uzmanlar dün yayınlanan Berlusconi belgeleri için WikiLeaks’in bugüne dek yayına koyduğu en ciddi iddialar ifadesini kullandı. Özellikle yüzde 30’u İtalyan hükümetine ait olan İtalyan enerji devi ENI ile Rus doğalgaz şirketi Gazprom arasında büyük bir yakınlaşma olduğu, Gazprom’un her doğalgaz boru hattı için İtalyan lidere komisyon verdiği iddiaları sarsıcı nitelikte olarak değerlendirildi.
Erdoğan’ı nasıl ikna ettim ama...
Roma’daki ABD elçiliğinden Amerikan Dışişleri’ne 2010 yılının ilk günü gönderilen bir belgede Berlusconi ile yeni Roma büyükelçisinin yediği öğle yemeğinin notları yer alıyor. Yemekte Berlusconi elçiye geçen ilkbahardaki NATO zirvesindeki genel sekreter seçimi sırasında Türkiye’nin “inadının” nasıl kırıldığını şöyle anlatıyor: Türk Başbakanı Erdoğan Danimarka lideri Anders Fogh Rasmussen’in yeni NATO Genel Sekreteri olmasını kesinlikle istemiyordu. PKK’nın yayın organı olan Roj TV’nin kapatılması için Danimarka’yı defalarca uyarmış olmasına rağmen Rasmussen’in kanalı susturmamasına çok büyük bir öfke duyuyordu. Ama ben devreye girdim ve onu ikna ettim.4 ARALIK 2010/VATAN