MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 'erken seçim' çıkışı AKP kulislerini hareketlendirdi. Kulislerde, erken seçim beklentisinin uzun süredir dile getirildiği, seçimin erkene çekilebileceği, ancak tarihin iki parti arasında bir görüşme yapılmadan açıklanmasının doğru olmadığı değerlendirmesi yapıldı. Kulislerde, AKP içinde Bahçeli’ye güvenmeyen ve kendilerine tuzak kurulduğunu düşünen bir grubun varlığı konuşuluyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın kulis haberine göre MHP lideri Bahçeli’nin Malazgirt Meydan Muharebesi'nin yıl dönümü olan 26 Ağustos’ta erken seçim yapılmasını önermesi, AKP kulislerini hareketlendirdi. Partide erken seçimin olumlu yanları kadar olumsuz yanları da tartışılıyor.
Bahçeli’nin önerdiği, erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçim beklentisi, uzun süredir Meclis koridorlarında ve siyaset kulislerinde dile getiriliyordu. Hatta AKP’nin bu konudaki ilk açıklamayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yaptıracağı, neredeyse her konuşmasında “Seçimler zamanında yapılacak” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ben aslında zamanında olmasını istiyordum, ama madem sayın Bahçeli böyle istiyor erken seçime gidelim” diyeceği sıkça konuşulan senaryoların başında geliyordu.
Başbakan Binali Yıldırım’ın iki hafta önce MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye sürpriz ziyareti de ‘erken seçim’ için zemin yoklama olarak yorumlandı.
Bahçeli’nin açıklaması, ilk anda “AKP-MHP arasında danışıklı dövüş, Erdoğan’ın haberinin olmaması imkansız” yorumlarına neden oldu. Ancak Erdoğan’ın Bahçeli’nin açıklamasından kısa bir süre sonra bugün kendisiyle görüşeceğini açıklaması, grup toplantısında bu konuda hiçbir yoruma girmeyerek bir de üstüne ‘2019 Kasım’ vurgusu yapması kafaları karıştırdı.
Kurmaylarıyla görüştü
Erdoğan, grup toplantısının hemen ardından Başbakan Yıldırım ve parti yöneticileriyle bir araya geldi. Yaklaşık 1 saat süren görüşmede, Erdoğan’ın parti kurmaylarından Bahçeli’nin önerisiyle ilgili değerlendirme yapmalarını istemediği, kendisinin Bahçeli ile bugün yapacağı görüşmenin sonucunu beklemesini istediği kaydedildi. Erdoğan, toplantının ardından bugünkü görüşmeye işaret ederek ‘Şu anda söyleyecek bir şeyim yok” demesi, “Erdoğan’ın durumdan haberi yoktu. Bahçeli’nin kendisiyle görüşmeden böyle bir açıklama yapmasından rahatsız oldu” yorumlarına neden oldu. Bazı parti yöneticileri, Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin önceden programlandığını belirtirken, bazı parti yöneticileri de “Erdoğan’ın haberi yoktu, görüşme bugün (dün) belli oldu” dedi. Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın makam odasında bir süre Başbakan Yıldırım ve parti yöneticileriyle sohbet ettikten sonra Meclis’ten ayrıldı.
Parti içinde erken seçim önerisini ‘sürpriz’ olarak değerlendirenler kadar, ‘beklenen oldu, seçim erken yapılacaktı, işaretler bunu gösteriyordu’ yorumunu yapanlar da bulunuyor. Parti kulislerinde, seçimin erkene alınması durumunda yaşanabilecek olası olumlu ve olumsuz taraflarla ilgili şu yorumlar yapılıyor:
Birlikte açıklanmalıydı: Eğer bir seçim kararı alınacaksa bu liderlerin bir araya gelerek yapacakları değerlendirmenin ardından ortak bir karar olarak kamuoyuna birlikte açıklanmalıydı.
Bahçeli’nin hedefi İyi Parti ise doğru olmaz: Uzun süredir bir erken seçim beklentisi var, bu yönde bir karar alınabilir. Ancak tarih konusu sıkıntılı. Bahçeli, İYİ Parti’nin seçime girmesini engellemek için 26 Ağustos tarihini özellikle seçmiş olabilir. Eğer YSK, İyi Parti’nin 1 Nisan’da yaptığı kongreyi geçerli kabul ederse ancak 1 Ekim’den sonra yapılacak bir seçime girebilir. İyi Parti’nin seçime katılamaması ise Meral Akşener’i mağdur yapar, bu durum da Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a zarar verir.
Erken seçim olur, ama tarih değişebilir: Erdoğan ile Bahçeli’nin bugünkü görüşmesinde seçimin erkene alıp almayacağı netleşir. Seçim erkene alınabilir, ancak tarihi değişebilir. Partinin büyük kongresinin Haziran sonuna doğru yapılması planlanıyor. Kongre ile seçim arasında çok kısa bir süre kalıyor bu durum partiyi olumsuz etkiler. Partinin kurulları, parti yönetimi ve kabinede yapılacak olası değişikliklerin seçimden kısa bir süre önce yapılacak kongrede yapılması, olası küskünlük ve kırgınlıklar nedeniyle propaganda sürecini olumsuz etkiler.
Bahçeli tuzak mı kuruyor?: Parti içinde hala MHP ve Bahçeli’ye güvenmeyen bir kitle bulunuyor. Bahçeli’nin bu çıkışının, AKP’ye yönelik bir tuzak olabileceği dile getirilirken, “Bahçeli, 2002’de aynı çıkışı yaptı. Ama seçimde kendisi barajın altında kalırken, ANAP, DYP ve DSP’yi de bitirdi” yorumları yapılıyor.
Sonbaharda yapılırsa avantaj getirir: Yerel seçimlerin genel seçimden önce yapılması iki parti arasındaki ittifaka zararı olacaktı. Bazı illerde iki parti arasında fiili ittifaklar kurulabilecek, ancak iki partinin güçlü olduğu illerde adaylar ve teşkilatlar arasında yaşanan yoğun çekişme ve olası gerilim, 7 ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde yapılacak ittifakı olumsuz etkileyecekti. Bu nedenle genel seçimin yerel seçimden öncesine çekilmesi hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimi açısından avantaj getirir. Milletvekili seçimi önce yapılırsa, belediye başkanlığı için aday olacak milletvekilleri açısından da sorun kalmaz. Özellikle Başbakan Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olması durumunda, yeniden Başbakan belirlenmesi ve hükümet kurulması süreçlerinin yaşanmasına gerek olmaz.