AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre’sinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 bin sosyal konut projesine 1 milyon 92 bin 741 başvuru olduğunu duyurdu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen "Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi" programında konuştu.
İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Şanlıurfa’daki Göbeklitepe ören yeri insanların yerleşim yeri ihtiyacı konusunda bugüne kadarki tüm tezleri değiştirecek keşiftir. Bize sadece gurur vermekle kalmıyor aynı zamanda ciddi bir sorumluluk da yüklüyor.
Bugün de şehircilik konusunda en önde olmamız gerekiyor.
Türkiye özellikle 2. Dünya savaşı sonrasındaki büyük nüfus hareketleri ile şehirlere akın eden nüfusu yönetmekte maalesef yeterince başarılı olamamıştır.
İstanbul Ankara İzmir olmak üzere cazibe merkezi durumundaki tüm büyük şehirlerimiz ile nüfusu artan her nevi şehirlerimizde altyapıdan bina estetiğine kadar tüm unsurlarıyla sorunlu bir döneme girmiştir.
Bu bakımdan 1994 bir dönüm noktasıdır.
Türkiye son çeyrek asırda kayıplarının bir bölümünü telafi etti. Ama her dönem yeni sorunları beraberinde getiriyor.
Çağının ötesine geçemeyen şehirler cazibesini yitiriyor. Hem tarihi hem yeni yatırımlar yapacağız.
Yaşlı, kadın, çocuk, engelli dostu olmayan günün 24 saati sokakta huzurun olmadığı şehir akıllı olsa ne olur olmasa ne olur. İnsanı öncelemeyen, dört bir yanında ilim irfan sanat olmayan şehrin aklı da olmaz. Kapı komşusunun halini bilmeyen bir şehir ruhunu kaybetmiş demektir.
İşte bunun için bizim hem akıllı hem medeniyet sembolü şehirlere ihtiyacımız vardır.
Akıllı şehir uygulamaları her şehrin kendi imkanlarına göre değişebilmektedir.
Türkiye olarak biz de kendi akıllı şehir sistemimiz için çalışmalara başladık.
Akıllı şehir çalışmalarını bugün artık oldukça ileri bir düzeye getirdik. 11. Kalkınma planımızda bu konuda kapsamlı bir yol haritasına yer verilmiştir.
Akıllı şehir hizmetleriyle insanların yaşam kalitelerini nasıl kolaylaştırabilirsek, vatandaşlarımızın bu işi sahiplenme düzeyini de arttırabiliriz.
Bir adım attık dedik ki, çevre şehircilik bakanlığımız 100 bin sosyal konut inşasına başlayacak. Müracaatlar şu an itibariyle bitmiş durumda. Genel toplam 1 milyon 92 bin 741. Bu nereden geliyor, demek ki halkımız şu anki yönetimine güveniyor.
Söylenen neydi.. ‘Konut satışı olmuyor, konutlar satılmıyor.’ Siz güven verirseniz benim halkım senden gelip konut alır.
Ülkemizde ister belediyeler, ister diğer kurumlar ve özel sektörler olsun, hayata geçirilecek akıllı projelerin birbiriyle uyumlu olması şarttır. Aksi takdirde ülkemiz teknoloji çöplüğüne döner. Biz ülkemizi teknoloji çöplüğü olarak görmek istemiyorum.
Şehirlerimizdeki her yatırımın akıllı şehirler stratejisine uygun yapılmasını sağlamakta kararlıyız.
Birbiriyle uyumlu altyapı konusunda gereken her türlü tedbiri almak zorundayız.
Elektronik devlet uygulamasıyla tüm sistemleri birbiriyle konuşabilir, veri alışverişi yapabilir hale getirme zorunluluğu ortaya çıktığında, daha önce yapılan yatırımların çoğu çöpe atılmıştır. Bunu bir daha yaşamak istemiyoruz.
Dünya değişmiş, bölgemiz değişmiş, Türkiye değişmiş, şehirlerimiz değişmiş, yönetim sistemimiz değişmiş ama bazı kafalar hala 20 hatta 70 yıl öncesinde kaldı.
Maalesef sayıları az da olsa böyle bir kesimin var. Ön yargıları parçalamanın atomu parçalamaktan zor olduğu söylenir. Ne yaparsanız yapın ne söylerseniz söyleyin değiştiremiyorsunuz.
Türkiye’nin çok partili hayattan sonra teşebbüs ettiği her büyük değişimde, atılımda bu anlayışın direnişini görmek mümkündür.
Türkiye’nin Otomobili için bile kulp takma yarışı içine girenleri gördük. Peki yapılana karşı çıkanlar bunun yerine daha iyisini, daha faydalısını mı teklif ediyor? Hayır. Sadece ‘istemezük’ diyorlar.
Marmaray’ı yaptık. Allah’tan ki denizin altından gitti. Denizin üstünden çıksa ona da ‘istemezük’ derlerdi. İş bitti açılışına geldiler. O günden bu güne 440 milyon insan Marmaray’dan geçti. Aynı şekilde Avrasya Tüneli. Öyle de olsa böyle de olsa, biz dağları nasıl deliyorsak, denizin altından nasıl geçiyorsak öyle devam edeceğiz.
Bugün şöyle geçmişe doğru baktığımızda kiminin eserlerle yaşadığı, kiminin ise yerinde yeller estiği ortadadır.
Amacı eser ortaya koymak isteyen belediye başkanlarımızın yanında olmak boynumuzun borcudur.
Cumhurbaşkanı ile bakanlarıyla vekilleriyle, belediye başkanlarıyla, işçisiyle, iş vereniyle hep birlikte çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz.
Dünyada ter dökmeden, sonuna kadar zorlamadan elde edilmiş bir başarı yoktur. Önce birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılabilmeyi başarabilmeliyiz. Diğer başarıların hepsi de bunda gizlidir.
Şimdi daha büyük hedeflere doğru yürüyoruz. İnşallah bunları da başaracak, ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz.