Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücret ve en düşük emekli aylıklarıyla ilgili çarpıtma olduğunu söyleyerek, "Ülkeyi devraldığımızda en düşük emekli maaşı 66 liraydı, asgari ücret 184 liraydı. Bugün en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, yani 37 dolar. Asgari ücretin dolar bazından karşılığı ise 590 dolar" dedi. Emekliler konusunda da muhalefeti eleştiren Erdoğan, muhalefetin, seçim propagandasını emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzerine kurguladığını öne sürdü, muhalefet belediyeler için "Bugün konsere harcadıkları para emeklilerden daha fazla. Reklam amaçlı göz boyama dışında hiçbir iş yapmadılar. Şimdi emeklilerimizle yan yana gelmek bile istemiyorlar" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı'nda konuştu. Yaptığı konuşmada belediyelerin SGK borçları konusuna da değinen Erdoğan, "SGK'ya olan prim borçları dahi ödemiyorlar. Şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince bunların paraları var. Ama SGK'ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar. Borcunuzu ödeyin demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?" ifadelerini kullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bugün SGK prim borçları nedeniyle CHP'li 6 belediyeye haciz işlemi uygulandığını açıklamıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, haciz ya da hesaplarına gelen herhangi bir bloke işlemi olmadığını belirtirken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediye iştiraki 6 şirketin tüm hesaplarına bloke konduğunu söylemişti.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Ülkemizde yaşayan 16 milyon emeklimize sağlıklı, güzel ömürler temenni ediyorum. 16 milyonu aşkın emeklimizi temsilen burada bulunan kardeşlerimizin ülkemizin bu noktalara ulaşmasında büyük öneme sahipsiniz. Her alanda ülkemizin büyüme sürecine önemli katkılar sundunuz. Çocuklarınıza ve torunlarınıza aktardığınız tecrübelerle Türkiye Yüzyılı'nın taşlarını döşediniz, bu milletin yanında olduğunuzu herkese gösterdiniz. Tüm emeklilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
"Emekliye dönük hizmetlere her gün yenisini ekledik"
Göreve geldiğimiz günden itibaren yoğun bir samimiyet içerisindeyiz. 16,6 milyon emeklimiz var. 22 yılda emekli ailemize 10 milyon yeni üye katıldı. Emeklilerimizi sigorta sistemi için asla bir yük olarak görmedik, görmüyoruz. Emekliye dönük hizmetlere her gün yenisini ekledik. Tasarruf teşvik fonu ve konut edindirme yardımı tutarlarını emekli ve hak sahiplerine ödeyerek mağduriyeti giderdik. İntibak düzenlemesini hayata geçirdik. Sosyal Güvenlik destek primi uygulamasını yüzde 10'a indirdik, devamında bu uygulamayı tamamen kaldırdık. Emeklilerimize banka promosyonlarının ödenmesini sağladık.
2018'de başlattığımız bayram ikramiyesi uygulamasıyla bugüne kadar 252,1 milyar lira ödedik. 2024 yılını emekliler yılı ilan ederek, Türkiye Yüzyılı emektarlarına verdiğimiz değeri bir kez daha gösterdik. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan daha geniş şekilde istifade edebilmelerini sağladık. 22 yıldır yanımızda olan, ülkesine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimize bir vefa borcu olarak gördük. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamalarını temin ettik. Emeklilerimiz için daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Emeklilerimizi desteklemeyi onlarla yol yürümeyi sürdüreceğiz.
"Emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık"
Tasarruf Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı Fonu'nu ödeyerek bir mağduriyeti giderdik. 2012'de 1,8 milyon emekli vatandaşımızın aylıklarında artış sağlayan intibak düzenlemesini hayata geçirdik. Emekli olduktan sonra ticari faaliyet yürütenlerin aylıklarından kesilen uygulamayı tamamen kaldırdık.
Yıl boyunca yürüttüğümüz çalışmalarla emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık. Ekonomik, sosyal, kültürel haklardan daha geniş istifade edebilmelerini sağladık. Sağlık ve ulaşımda emekli vatandaşlarımıza pek çok alanda yeni destekler verdik, kolaylıklar sunduk. 22 yıldır yanımızda olan ülkesine ve milletine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimizi bir vefa borcu olarak gördük bunu.
"Emeklilerin sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler geride kaldı"
Emekli vatandaşlarımızın sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarlarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi yaşamaya başladığı ve geleceğe güvenle bakmalarını temin ettik. Emeklilerimiz için daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte güçlü bir şekilde yol yürümeyi sürdüreceğiz.
"Bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst, ahlaklı, mert, vicdanlı, merhametli adamdı..."
Yarın arkamızdan bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst, ahlaklı, mert, vicdanlı, merhametli adamdı. Milletine ve memleketine çok sevdalı adamdı, Allah ondan razı olsun denilmesi en büyük arzumuz, duamızdır. Rabbimizden en samimi niyazımızdır.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş meğer. Mevladan bunu murad ediyoruz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Milletimizin kalpten söyleyeceği güzel sözlere layık olabilmek için yapıyoruz. Siyaset yolculuğumuzda pusulamız hep şeffaflık ve dürüstlük oldu. Siyasetin limanı ahlaktır dedik. Üstlendiğimiz tüm görevlerde bu ilkenin ışığında hareket etmeye çalıştık. Seçim kazanmak, sandıkta birkaç oy fazla almak için tabiri caizse umut sömürüsüne asla tevessül etmedik.
"Milletimize verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık"
Meydanlarda ne söylediysek, milletten yetki alınca bunları yerine getirmeye gayret ettik. Biz sözünün eri bir iktidar olacağız, ahdine ve kavline sadık yönetim olacağız, şüphesiz zaman zaman irademizi aşan hususlar da oldu. Hiç hesap edilmedik olaylar, savaşlar, küresel krizler, Covid salgını ortaya çıktı. 6 Şubat'ta asrın felaketi deprem gibi nice zorluklarla karşılaştık. Milletimize verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık. Bunun en yakın şahidi iktidarımızın 22 yılına bizzat tanıklık eden siz emeklilerimizsiniz.
"Muhalefet, seçim propagandasını emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzerine kurguladı"
31 Mart seçimleri emeklilerimizin, sıkıntıların ve beklentilerin en fazla istismar edildiği dönem olmuştur. Muhalefet seçim propagandasını emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzere kurgulamıştır. Uçuk vaatler üzerinden kelimenin tam anlamlarıyla vaat panayırı düzenlediler. Kim ne veriyorsa 5 fazlası mantığıyla Türk siyasetine popülizm hastalığını bulaştırdılar. Bundan ne yazık ki netice aldılar. Biz emeklilerimizle gönül diliyle konuştuk. Daima dürüst olduk. Vaat yarışına girmek yerine, muhalefetin bol keseden vaatlerinin hiç geçerli olmayacağını anlattık.
"Bugün konsere harcadıkları para emeklilerden daha fazla"
31 Mart akşamı sandıklar kapandı, muhalefetin emeklilere verdiği sözlerin neredeyse tamamı unutuldu. Bugün konsere harcadıkları para emeklilerden daha fazla. Reklam amaçlı göz boyama dışında hiçbir iş yapmadılar. Şimdi emeklilerimizle yan yana gelmek bile istemiyorlar. Bırakın sözlerini tutmayı SGK'ya olan prim borçları dahi ödemiyorlar. Bunu da matah bir şeymiş gibi övünerek anlatıyorlar. Kaynağı karanlık paralarla kule dikmeye gelince paraları var. Şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince bunların paraları var. Ama SGK'ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar.
CHP'den 6 belediyeye haciz uygulanmasına ilk tepki: Bu borç kimin borcu, bunu rasyonel buluyor musunuz?
"Borcunuzu ödeyin demeyelim mi?"
Biz devlet başkanı sıfatıyla devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca beyefendiler rahatsız oluyorlar. Borcunuzu ödeyin demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?