Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'de izlediği seyir ve buna karşı aldıkları önlemlerle ilgili olarak açıklama yaptı.

"Koronavirüs istisnasız 81 ilimizde görüldükten sonra yeni bir aşamaya geçtik. Artık her birimiz bu tehdit altındayız. Artık dayanışma içerisinde olmalıyız. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Ankara ve İzmir gibi şehirler vaka sayısı yüksek olduğu için dikkat çekmektedirler" diyen Koca, devamında "Aralarında bunlarında olduğu 31 şehrimiz bazı zorunlu haller dışında sınırlandırıldı. Tüm Türkiye'de 20 yaş altı gençlerimizden ve 65 yaş üstü yaşlılarımızdan talebimiz var" ifadesini kullandı.

Koca'nın açıklamalarında şunlar öne çıktı:

Dün ülkemizi dışarıya karşı izole etmeye çalışıyorduk. İzole kuralına artık şehir şehir uyguluyoruz. 83 milyonu oluşturan bireylerin izolasyon kuralını hayat tarzı olarak yerine getirmelidir. Başka seçeneğin olmadığını söyleyebilirim. Hepimizi eşit derece ilgilendiren eşit derece tehdit eden virüse karşı birlikte mücadele etmeliyiz. İnsan sağlığını korumak için tedbirli olmalıyız. Hepimizin çabası herhangi birimiz içindir.
Dünyada ilk ciddi tedbirlerin alınmaya başlanmadığı tedbirde örneği olmayan yapılanmaya gittik. Bunun ilk sonuçlarından biri Bilim Kurulu'nun oluşturulmasıdır. Tavsiye kararları ulusal politikamıza rehberlik etti.
Toplum olarak hastalığa karşı daha toplumsal ihtiyaçlar ortaya çıktı. Toplum Bilimleri adını verdiğimiz yeni bir kurul oluşturduk. Toplumsal öneriler getirecek, bize hayatı kolaylaştıracak tekliflerde bulunacak. Bu salgınla mücadelede dünyada tekdir.
Ülkemizde önemli bir bilgi birikimi oluşturulmuş durumda. Konu bilim dünyası için yeni bir bilgidir. Virüs değişime uğramaktadır. Şu an her yaşta olağanüstü bulaşabilen bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bütün dünyada ağırlıklı risk grubu 65 yaş üstü olarak tanımlanmıştı. Bugün risk grubu tanımı kavramı genişlemiştir. Artık genç yaşlarda hastaların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş bir güvence kavramı olarak tanımlanmamalıdır. Bütün risklere karşı başvuracağımız çözüm izolasyondur.
'Aşı çalışmalarına öncülük ediyoruz'
Şüphelilerin tanımlanması konusunda önemli bir gelişme göstermiş bulunmaktayız. Günlük test sayımızın önümüzdeki hafta 30 bine ulaşmasını planlıyoruz. Test sayısı arttıkça doğal olarak pozitif vaka sayımız da artmaktadır. Bu, tarama çalışmalarındaki başarıdan kaynaklanıyor.
Eğer ilerleyişi durduramazsak tedaviye yoğun bakımda devam ediyoruz. İlaç tedavisine erken başlamamızın bunda büyük rolü olduğunu düşünüyoruz. Biz ilacı erkenden temin ettik ve hastalarımıza bugün ulaştırmayı başardık. Dünyada birçok ülke bu ilaca ulaşmak için çaba gösteriyor.
Hasta sayısına göre kayıp oranlarımız sınırlı tesir ediyor. Sağlık sistemimizin gücü hepimize güven verecek seviyededir. Bakanlığımızın desteğiyle farklı tedavilerin geliştirilmesi için öncülük ediyoruz. Bakanlığımız aşı çalışmalarına da öncülük etmektedir.
Evde izole edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip edeceğiz. Yayılmaya karşı aldığımız bu sıkı tedbirin detaylarını daha sonra açıklayacağım. Bütün tedbirlerimize rağmen virüs kişiden kişiye bulaşmaya devam ediyor. Bunu kontrol altına almak zorundayız.
'Bugün 76 vatandaşımızı daha kaybettik'
Bugün test sayımız 20 bin 23, vaka sayısı 3 bin 892, bugün 76 vatandaşımızı daha kaybettik. Toplam hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 725'e yükseldi.
Yapılan test sayılarının her gün arttı. 20 bini geçti. Test sayısı arttıkça vaka sayısının oran olarak azaldığını görüyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de erkeklerde vaka sayısının fazla olduğunu görüyoruz. 65 yaş uygulamasının olmadığı dönemde daha dengeliydi, 65 yaş üstü sınırlamasının olduğu dönemde yoğunluğun azaldığını görüyoruz. Vefatların 60'la 85 yaş arasında yoğunlaştığını ve erkeklerin oranının kadınlara göre fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Önümüzdeki bir iki gün içerisinde devreye girecek. Aplikasyon geliştirildi ve hastalarımız bunu indirmek zorundalar. Burada takip ve kendi durumlarını görebilecekleri bir sisteme geçmiş oluyoruz.
Bu aplikasyonu indirdikten sonra hareketliliği gördüğünde bir mesajla kendisini uyaran, evde izole olmasını hatırlatan ve devamında gerekli görüldüğünde emniyet kuvvetlerinin de devreye gireceği bir sistemden bahsediyorum. Önümüzdeki bir iki gün içerisinde İletişim Başkanlığımızda açıklamalar yapılmış olacak.
'Bütün Türkiye'de hastanelerimizde doluluk oranımız yüzde 62-63'ü geçmedi'
Kalıcı daha sonraki dönemde de benzer veya farklı amaçlarda kullanacağımız hastaneler olacak. Bu şu anlama gelmesin. Burada sonuçlar ve rakamlar ve gidişat tahmin edilenin ötesinde olduğu için erken davranmak gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz. Bütün Türkiye'de hastanelerimizde doluluk oranımız yüzde 62-63'ü geçmedi. Böyle bir salgında günler içerisinde artan doluluklar ve hasta sayıları ile karşılaşırız.

Bizde ise daha stabil giden, artış oranının giderek düştüğü, önümüzdeki bir iki haftanın son derece önemli olduğunu gördüğümüz bir tablo ile karşı karşıyayız. Hem bugün gerekli olduğunda kullanmak hem de yarın bu anlamda bu hastaneleri geçici gibi düşünmeyip kalıcı kullanmak üzere planladığımızı sayın Cumhurbaşkanımızın da arzusu bu yönde. Şu dönemde herkesin kendisini evde izole etmesini, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamasını özellikle ifade ediyoruz. Aslında 83 milyonun olabildiğince kendilerini izıole etmesini önemsiyoruz. Toplu alanlarda da maske kullanılmasını istiyoruz.
(Toplum Bilimleri Kurulu'nda kimler var?) Toplum Bilimleri Kurulu psikoloji, sosyoloji, din psikolojisi, din sosyolojisi, istatistik gibi alanlardan etkin ve yetkin bildiğimiz kişilerden oluşan bir kurul olacak.
'Özel hastaneler yoğun bakım tedavisi için ücret alırsa gereği yapılır'
Özel hastanelerde yoğun bakımda yatan hiçbir hastadan ücret alamazlar. Eğer böyle bir durum olursa gerekeni yapmış oluruz. Hemşire sayısıyla ilgili sağlık personelinin alınımı için müracatlar yapılmış oldu. Önümüzdeki günlerde başlayacak.
(Kötü durum senaryosu var mı?) Rakamları ben şeffaf şekilde veriyorum ve dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ediyor olmalısınız. Almanya, ABD'de nasıl arttığını görüyoruz. Bizdeki ölüm vakalarının da bir noktada artış hızının düşmeye başladığını görüyoruz.
Birçok ülke halen bu ilacı entübe olan ciddi vakalarda kullanmayı tercih ediyor. Bilim Kurulu, erken safhada bu ilacın kullanımının daha yararlı olacağını, özellikle virüsün hücreye girişini engellediğini görüyoruz. Dünyada benzeri olmadığı şeklinde biz bu ilacı vatandaşımıza erken safhada veriyoruz. Ayrıca dünyada sağlık altyapısı olan ülkelerden, hatta Avrupa'daki ülkelerden solunum cihazı olarak nüfusa oranla 2 kat daha fazla olan bir ülkeyiz.
(İstanbul'da Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe'de kurulacak hastaneler) Prefabrik, pandemi sonrası devre dışı kalacak hastaneler olarak düşünmedik
(Personeli kaydırma ihtiyacı var mı?) Şu an böyle bir durum söz konusu değil.