CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Reyhanlı’da patlayan bombalara değinerek, “Son yaşanılan olaylar sonrasında bizzat Sayın Başbakan’ın yanındaki hükümet kadrosunun ve onun söylemlerinden, onların söylemlerinden cesaret alan bazı kendini bilmez Neonazi tipindeki bazı yorumcuların televizyonda yaptığı açıklamalar yaşadığımız sürece olumsuz etkiler yapıyor” dedi.
-“KAYBETTİĞİMİZ TÜM YURTTAŞLARIMIZIN SORUMLUSU BİRİNCİ DERECEDE BAŞBAKAN’DIR”-
“Ateşle oynamaya inatla devam eden bir Başbakan fotoğrafı var” ifadesini kullanan Koç, “Bu bombaları kim koymuş olursa olsun bu süreci kim çalıştırmış olursa olsun Başbakan’ın tutumu kendi yurttaşlarını ateşin içine bizzat atmıştır. Kaybettiğimiz tüm canların tüm yurttaşlarımızın sorumlusu birinci derecede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.
Dün bir televizyon kanalında söylenen acı bir ifade olduğunu ifade eden Koç, “Hatay’daki Alevi doktorlar Suriyeli kişilere kötü davranıyorlar gibi aslı astarı olmayan temelsiz son derece vahim kışkırtıcı ifadelerde bulundular. Kimden cesaret alıyor bu bağnazlar, bizzat Başbakan’dan cesaret alıyorlar. Bizzat kendini bilmez Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarından cesaret alıyorlar. Hatay’da bir kıvılcım ateşlenmeye çalışılıyor” dedi.
-“SAYIN BAŞBAKAN DİLİNE SAHİP ÇIK”-
“Başbakan panikte, Başbakan korkuyor, Başbakan ürkek, çekiniyor bir şeylerden, anladık inadından da vazgeçemiyor” diyen Koç, şöyle devam etti:
“Kendisine verilen görevi inatla Ortadoğu politikalarında Türkiye’nin ulusal çıkarları aleyhinde de olsa kullanma inadından da vazgeçmiyor. Mezhep temelli çok daha tehlikeli bir kışkırtmayı Başbakan’ın kullanmaması gerekiyor. Sayın Başbakan diline sahip çık, Sayın Başbakan haddinin sınırlarını aşma. Aklını başına topla. Tehlikeli bir konu üzerinde Hatay’ın, Türkiye’nin sabrını zorlama. Kışkırtıcılık yapıp Hatay’ı, Reyhanlı’yı iyice ateşin içine atma, sorumluluklarını bil. Sayın Başbakan güneş balçıkla sıvanmaz. Sayın Başbakan ne yaparsan yap Hatay’ı karıştıramayacaksın. Alevi ve Sünni yurttaşlarımızın Hatay’daki birlikte yaşama iradesini, huzurunu, kardeşliğini bozamayacaksın.
Kardeşçe yaşayan Hataylı, Reyhanlılı vatandaşlarımızın mukaddes kanları hala senin ellerinde taptaze dururken böyle bir açıklama ile güzel ülkemizde mezhep kavgası mı yaratmak istiyorsun?”
-“PATLAMANIN HEMEN ÖNCESİNDE BU İNSANLAR REYHANLI’YI YA DA OLAY MEKÂNINI NASIL TERK ETTİLER?”-
Beş soru yönelten Koç, şöyle dedi:
“Bir; Reyhanlı’da patlatılan bu araçlar bakanlarınızın oluşturduğu koro tarafından söylendiği gibi gerçekten Suriye’den mi girdi yoksa MİT’in işaret ettiği gibi plakaları belli olan bu araçlar Ankara’yı, Konya’yı dolaşıp gezerek mi Reyhanlı’ya gittiler? Nereden geldi bunlar?
İki; şu anda Reyhanlı’nın nüfusunun yarısından fazlasını Suriyeli sığınmacılar oluşturuyor. Patlama anında bu sığınmacılardan ve Suriye plakalı araçlardan Reyhanlı’da sokakta dolaşan yoktu. Patlamanın hemen öncesinde bu insanlar Reyhanlı’yı ya da olay mekânını nasıl terk ettiler?
Üç; Reyhanlı olayında iki saat geçmeden İçişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, uzaklardan konuşmayı seven Başbakan Yardımcısı Arınç, Hataylı olması sebebiyle belki sürece katılan Adalet Bakanı her birisi patlamanın öncesi, sonrası failleri konusunda kamuoyuna açıklamalar yaptılar. Daha önce yaşadığımız olaylar hala aydınlatılamamışken bu ivedi açıklamalar hangi istihbarata dayanıyor?
Bu olaydaki istihbarat ve güvenlik zaafı nasıl açıklanacak? Yoksa birileri özellikle Reyhanlı’dan başlayarak Hatay ekseninde Türkiye’nin mezhep temelinde karıştırılmasını mı planladı?
Beşinci soru; Hatay ili sınırları içinde kayıtlı Suriyeli, Suriye uyruklu sığınmacılar dışında yabancı uyruklu kaç kişi bulunmaktadır?”
-SORULAR-
Bir basın mensubunun, “Güvenlik zafiyeti Başbakan’a da sorulduğunda, böyle bir şeyin olmadığını düşündüğünü ancak MİT ile Emniyet arasında bir kopukluk olabileceğini söyledi, ne diyorsunuz?” sorusuna Koç, “Sayın Başbakan sağ eliyle sol kulağını göstermiş yani dolaylı cevap vermede uzmandır. İkisi arasında kopukluk olduğunu Başbakan dolaylı da olsa teyit etmiş oluyor. Hükümet, hükümet içerisinde kadrolaşma yönünden etkin olmaya çalışan gruplar ve MİT arasındaki kendi iç güç kavgalarının sanıyorum ki bir yansımasıdır” dedi. (ANKA)