İşte Başbakan Binali Yıldırım’ın burada yaptığı konuşmadan satır başları:
FETÖ’cüler sinsice, maalesef 2010 referandumunda sonra yargıyı kendi kirli emelleri yolunda kullanma cihetine gitmiştir. 15 Temmuz ile artık bu aymazlık, hukuk tanımazlık zirveye çıktığı.
Trafikte hız felakettir, adalette yargıda hız berekettir. Yargının hal ettiği güveni kazanması için yargılamada hızlanmamız lazım. Geç kalan adalet adalet değildir.
Biz çocukken adalet mülkün temelidir diye sağda solda gördüğümüzde demek adliyeleri bu yüzden bodrum kata yapıyorlar derdik. Ama Allah’a şükür bugün adliye sarayları bulundukları ilin, ilçenin en gösterişli binaları haline geldi. Adalet evi devletin temeli. Adalet olmadan hiçbir şey olmaz.
'17 ARALIK'TA BUNU GÖRDÜK'
Vatandaşın söylediğini söylüyorum. Yargı, soruşturmayı polise, kovuşturmayı da bilirkişiye havale etmiş. Bunun adına da adalet diyorlar. Bu haksızlık.
Soruşturmanın neden polise havale edildiği kanaati var. 17 Aralık'ta bunu gördük. Oradaki dosyalardan savcıların en son haberi oldu. Bu sonunda ortaya çıktı. 17 Aralık’ta benim en yakınımdaki insan için dinleme yapılıyor. Bunu bir şekilde öğreniyorum. İçişleri Bakanlığı'na o dönem söylüyorum gidiyor ilgili birime, “böyle bir şey yok” diyor. Adalet bakanına söylüyorum “efendim böyle bir şey yok” diyor. Bir daha bakıyorlar yok… UYAP’a bakıyorlar yok. Polisin dosyalarına bakıyorlar yok. 2 gün sonra bu dinleme kesiliyor. Sonra 2. hakimlikten yapılan bu dinleme 4. hakimlikten tekrar başlıyor.
Arkadaşları tekrar yola çıkartıyoruz bir şey yok. O dosya 17 Aralık’ta karşımıza çıkan dosya. Ne UYAP’a veriyor ne kollukta bir soruşturma numarası veriyor. Yani yasa dışı yasal bir işlem. Bu camiaya yakışır mı? Çok şükür bunları geride bıraktık. 15 temmuz bir milattır. O gece savcılarımız vatansever askerler ve polislerle birlikte gözaltıları başlattılar.
'SİZ EN ÖNCE YÜZLEŞEN KURUMSUNUZ'
Alçak FETÖ ile ilgili temizlik, yargıdaki başarımız diğer kurumlara göre çok daha iyi durumda. Bu nedenle sizleri tebrik ediyorum. Bu tesadüf değil. Çünkü siz en önce yüzleşen kurumsunuz. 2010 referandumundan sonra bu FETÖ’cüler su yüzüne çıktılar, kazık attılar size, kendilerini ele verdiler.
Ve günü geldiğinde hepsini teker teker tespit edip ayıkladınız. Ve bugün bu hainler sizin aranızda yok. Fakat bunlarla yetinmeyin, hâlâ alt kademelerde bu yapıya sahip olan insanlar mutlaka vardır. Bu konudaki çalışmalara rehavete düşmeden özellikle devam etmenizi bekliyorum.
15 Temmuz’dan sonra bir olağanüstü hal yaşıyoruz. Devleti FETÖ’den temizlemek için bu OHAL devam ediyor. OHAL’i biz devlet olarak kendimize ilan ettik. Bu alçak örgütün mensuplarını başka temizleme şansımız yok. O yüzden bu OHAL devam edecek. Memuriyetten çıkarılanlarla ilgili yargı yolu kapalıydı.
Şimdi yaptığımız en son düzenleme ile itiraz yolunu hukuki bir zemine kavuşturduk. Bu idari işlemler her bakanlıkta her kurumda yapılageldi. Ancak bunu yeterli görmedik ileride bu davaların AİHM’ye gitme ihtimaline karşı bir yeni düzenleme yaptık. Bir itiraz komisyonu oluşturduk. Aslında bu yaptığımız düzenleme bir anlamda OHAL süresince dahi hak arama yargı yolunun açılmasıdır. Bütün mağduriyetleri ortadan kaldıraca her ne kadar ihanet etmiş olsalar da Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti gereği herkesin hakkını, hukukunu aramasıdır. Yaptığımız budur. Burada verilen kararlar asli karar değil. Burada verilen karar idari kararların kesinlik kazanmasıdır. Bu ülkeyi yıkmaya çalışanlar artık sağdan soldan arka kapında giremezler.
Merhamet değil intikam değil adaletle hareket edeceğiz. Adalet, adalet, adalet. Adalet olmayan yerde hiçbir şey olmaz.
'VATANDAŞLARIMIZ ŞU NOKTADAN RAHATSIZ'
Vatandaşlarımız şu noktadan rahatsız. “Darbe olalı 6 ayı geçti. Silahı alıp insanları öldürenler belli. Niye bunlar halen yargılanmadı” diye bana soruyor vatandaş.
'BEN DE SİZE SORUYORUM'
Bu bizatihi görüntülerde insanları öldüren insan üzerine bomba atanlar bunun itiraf edenler her türlü delili elde olanlar ayır bir paket halinde neden yargılanamaz vatandaş bana soruyor. Ben de size soruyorum.
Bunları ayrı yargılayın, bunlarla ilişkili olanları da ayrı yargılayın vatandaşın bir yüreği soğusun. Vatandaş idam idam diye niye diyor. Sonuç görmek istiyor.
Vatandaş diyor ki benim evladımı öldürdü ben de yanındaydım adam şu her türlü delil ortada daha ne bekliyorsun. Bunu hesabını görün kararını verin.
Ben vatandaşın elçisiyim arkadaşlar. Ne duyduysam söylemem gerekiyor. Böyle bir fırsatta da her zaman ayağıma gelmiyor.
Bu yargılama 40 yılın hesaplaşmasıdır. Birinci dereceden darbeciler. 2. dereceden örgüt mensupları 3. dereceden onlara yardım yataklı edenler…
Bu işi hızlandırıp bir an önce sonuçları ortaya çıkarsa milletin hırsı da inecek yüreği de soğuyacak. Giden geri gelmiyor ama adalet tecelli etti cezalarını buldular diyecekler.