umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan dönüşü sırasında, Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 yazarı Mehmet Acet'in de aralarında bulunduğu gazetecilere gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Yurt dışında FETÖ ile mücadelenin ne aşamada olduğunu anlatan Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamalarına da sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan dönüşünde basın mensuplarına açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan dönüşünde basın mensuplarına açıklama yaptı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
FETÖ İLE MÜCADELE
FETÖ ile mücadele yurt dışında sürerken, hakikaten Pakistan da çok önemli bir sınav verdi ve gayet başarılı bir şekilde devam etti. Pakistan bunların adeta bütün varlıklarına el koymuş durumda. Bundan dolayı tabi bizim Pakistan şükran borcumuz var.
Pakistan yönetimi 15 Temmuz’da nasıl ciddi bir tavır ortaya koyduysa bu konuda da Maarif Vakfımıza karşı ilk andan itibaren, keskin hatlarla tavrını koydu. Şu an “Bizim onlara herhangi bir taviz vermemiz söz konusu değil” diyorlar. Zaten Pakistan, Anayasa Mahkemesi kararı ile de FETÖ’yü bir terör örgütü olarak ilan etmiş durumda. Şimdi burada 12 bin 500 öğrenci söz konusu. Bu, okullara çocuklarını vermiş aileleri de rahatlatan bir süreç. Maarif Vakfımız da buradaki çalışmalarını gayet başarılı bir şekilde sürdürüyor.
Pakistan yönetimine FETÖ’den geçen bir okul şu anda boş durumda. İnşallah Maarif Vakfımıza teslim edecekler. Bunun teslimiyle birlikte buradaki süreç çok daha hızlanmış olacak.
"CHP FETÖ İLE MÜCADELEYİ HEP SULANDIRDI"
Öncelikle onların bugüne kadar yaptıkları tek şey FETÖ ile mücadeleyi hep sulandırmak olmuştur. Bay Kemal’in ciddi bir karşı duruşunu gördünüz mü Onun o gece Atatürk Havalimanı’nda tankların eşliğinde kaçışını unutabilir miyiz Orada tankların arasından kaçtı. Gittiği yer neresi Bakırköy Belediye Başkanını evi. Enteresan olan bir şey daha var o dönemlerde basın sorduğu zaman verdiği cevap “O akşam oteller doluydu. Oteller dolu olduğu için Bakırköy Belediye Başkanının evine gelmek zorunda kaldım.” 3-5 kişiye o civarda yer bulunamamış.
"LİSTE KİMDE SORUSUNA CEVAP VERMESİ LAZIM"
Listeye bakınca, “eğer o liste kimdedir” diye sorulursa, o listenin kimde olduğu cevabını kendisinin vermesi lazım. Niye Zaten o listeyi beraber hareket ettikleri kişiler hazırladılar. Bunlar, malum zat, emekli genelkurmay başkanı, rahat rahat listeyi bulur çıkarır. Bu listeyi bizim düzenlediğimizi söylemek kadar süreci sulandıran bir yalan olamaz. Bunu az önce ifade ettiğim gibi, mütekait olan genelkurmay başkanı, kara kuvvetleri komutanına sorarsa gereken cevabı zaten alması lazım.
"İLKER BAŞBUĞ'A SORUYORUM..."
Biz yaptığımız bazı değişikliklerle Yüksek Askeri Şura’da sivillerin ağırlığını öne çıkardık. Şimdi Sayın Başbuğ soruyor. Ben de Sayın Başbuğ’a soruyorum. Muhatap almak istemem ama sormak zorundayım.
Çünkü halkımın bilmesi lazım. Dürüst davranmıyor. İnandıklarını sonuna kadar savunacakmış. Ya sen inandıklarını savun da ama dürüst savun. Bir tane boruyu göstermek suretiyle milleti aldatamazsın. Önce şunu anlatman lazım. Senin Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ’cüyü ihraç ettiniz Önce bunu anlatması lazım. Söyle, “Şu kadar kişiyi ihraç ettik” de. Aynı şekilde -tabi şu anda rahmetli oldu- Yaşar Paşa döneminde kaç kişiyi ihraç ettiniz Söyleyin, öyle bir şey yok.
"ASKERİ MAHKEME YARGILAYABİLİR MİYDİ?"
Geleyim başka yere. Askeri Mahkeme olayı çok önemli. Buradan eleştiri yapıyor. Askeri mahkemelerin hayatta olması halinde bu askeri mahkeme kalkıp da İlker Başbuğ’u yargılayabilir miydi veya Yaşar Paşa’yı yargılayabilir miydi? Birisi albay, birisi general, orgeneral, korgeneral. Şu anda FETÖ'den dolayı mahkum olanlara aldıkları cezaları askeri mahkeme verebilir miydi? Bugüne kadar benim bildiğim bir İlhami Erdil Paşa, kuzey deniz saha komutanıydı- yargılanmış, ağır bir ceza almış ve bütün apoletleri sökülmüştü. Bir onu bilirim. Onun dışında, üst düzey bir komutanın askeri mahkemede albay vesaire bunlar tarafından yargılandığı ve böyle ceza aldığını görmedim.
"SEN NE ZAMANDAN BERİ BAŞBUĞ'UN AVUKATI OLDUN?"
Mümkün değil, çünkü emrinde olduğu bir makam. Ayrıca o listelere baktığınız zaman kimi görüyorsunuz İşte o talimatı verenleri görüyorsunuz. Onların şimdi bir kısmı içeride, bir kısmı öyle veya böyle zannediyorum çıkanlar var. Tablo bu. Ama tek soru; bir mahkeme başkanı albay acaba kalkıp da Sayın Başbuğ'u yargılayabilir mi veya ona ceza verebilir mi?
"ÇOK AÇIK SÖYLÜYORUM; BURADAN ÇIKAMAYACAKLAR"
Şimdi biri de diyor ki “ben şu anda onun adına konuşuyorum.” Diyen kim Bakıyorsunuz CHP’nin grup başkanvekili. Sen ne zamandan beri Başbuğ'un avukatı oldun? Onun adına konuşuyorlar. Bırak da varsa avukatı konuşsun. Ve bu kişi parlamentoda. Aynı şekilde zaten Bay Kemal de konuşuyor. İstikamet aynı. Nasıl çıkacaklar buna bakıyorlar. Ben de çok açık net söylüyorum; buradan çıkamayacaklar. Tek güvenceleri şu anda bunlarla ilgili olan yasalar. Şimdi onlar bu yasalara güveniyor. Onu da söyleyeyim, bu yasaları da biz çıkardık kusura bakmasınlar.