Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4750
EURO
39,5939
IMKB
10.507,000
ALTIN
3.412,120
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 18 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"ELİM KADAR YÜREĞİM, BAŞIMA HEP İŞ AÇTI"
 ELİM KADAR YÜREĞİM, BAŞIMA HEP İŞ AÇTI
 
Özgürlüğüne kavuşan Tuğba Özay, artık çocuk sahibi olmak istediğini açıkladı
 
18.3.2008 - 00:35
Aylar süren tutukluluktan sonra tahliye edildiniz. Psikolojiniz ne durumda?

- İstanbul’a geleli yaklaşık üç hafta oldu. İyiyim. Ve şunu fark ettim ki; ben içeri girmeden önce meğer hiç kendimle baş başa kalamamışım. Hep hayatın karmaşası, hep çalışmak, hep bir koşturmaca ve acayip bir kaosun içindeymişim. Oturup da kendimi dinlediğim zaman çok azmış. Sabah başka şehirde, öğlen başka şehirde, ertesi gün başka bir ülkede olmuşum.

Yaşadıklarınız hayatınızda neleri değiştirdi?

- Ne kadar acı çektiysem, bir o kadar da güçlendim. Her şeyden önce bana "ben"i kazandırdı.

Siz cezaevindeyken hakkınızda çok şey yazılıp çizildi. Bunlara tepkiniz ne oldu?

- Yanımda olup da beni destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Desteklemeyenlerin de canı sağ olsun. Ama hiç kimse şunu unutmasın ki, insanın başına her an her şey gelebilir. Bir insanı yererken, durup bir de kendi çöplüğüne bak bakayım! Kendi kurduğun ilişkilere ve ortamına bir göz at. Seni doğru kılan nedir ya da beni yanlış kılan nedir? Şöhret burada olumsuzluğunu gösteriyor. Güzel yanları kadar olumsuz yönleri de var. Ben şöhretin bedelini en ağır ödeyenlerdenim.

Üzerinizden prim yapılmaya mı çalışıldı sizce?

- Hiç tanımadığım insanların "Tuğba Özay ile büyük aşk yaşadım" dediklerini bile duydum. Evet, üzerimden prim yapmak isteyen çok insan oldu. Bu sadece bana özgü bir durum değil. Göz önünde olan, basının ilgisini çeken, belli bir konumdaki birçok kadının başına gelebilecek şeyler bunlar... Dedikodu hiç bitmez. Bir meclisteyiz diyelim, o mecliste 10 kişinin 10’unun da herkesle ilgili yorum yaptığının düşünün. Herkes birbiri hakkında kötü yorum yapabilir ama iyi yorum yapmak insanın kendi hazmıyla alakalı bir şey. Bizler maalesef birbirimizin mutsuzluğundan "mutluluk" çıkarmayı çok iyi biliyoruz. İyi şeyleri söylemek yerine "bir olumsuzluk olsun da cümbüş yapalım" havası var.

Konuşurken neden uzaklara dalıyorsunuz?

- Çok normal. Sonuçta 5,5 ay boyunca içerideydim. İnsanlara bu kısa bir süre gibi gelebilir, ama içeride zaman geçmiyor. Ben de zaman geçirmek için manevi gücümle içimdeki bir takım şeyleri çözümledim. Yazıyordum, okuyordum. Koğuş sorumlusu olduğum için sürekli bir telaş vardı. Arkadaşlarımın sorunlarını halletmem gerekiyordu. Yabancılar koğuşunda kalıyordum ve dil bilmedikleri için gerekli mercilerle ilişkilerini ben kuruyordum. İngilizcem olmasaydı her şey benim için daha zor olurdu. Çünkü yanlış anlaşılmalar yüzünden kavgalar çıkıyordu. Orayı kızlar yurdu olarak görüyordum. Yaşanan kötü olaylardan bir ders çıkarmam gerekiyordu ki ayakta durabileyim. Muhakkak bu yaşadıklarımın bir nedeni olmalıydı ve sonucu iyiye doğru gitmeliydi. Her şeyin artık daha güzel olacağına inanıyorum, çünkü öyle olmak zorunda. Çok acı çektim ve bu acıların bir bedeli olmalı.

İsyan ediyor muydunuz?

- Hiç isyan etmedim ama çok üzüldüm. Bir kere ağladım, onda da görenler "Tuğba Özay’ı hep güçlü gördük, ağlamak yakışmıyor" dediler. Ondan sonra bir daha ağlayamadım.

Bunları hak ettiğinize inanıyor musunuz?

- Asla hak etmedim. Benim yüreğimden ve beynimden geçen insanlıkla yaşadıklarım hiç örtüşmedi.

Hiç mi hata yapmadınız?

- Evet, ben de hata yaptım. Ve bu hatalar sadece benim üzülmeme neden olmadı, ailemin ve sevenlerimin de canını yaktı. Önemli olan bunlardan bir ders çıkarıp hayatına ona göre bir yön vermen. Bugüne kadar yanlış mı yaşıyordun derseniz, asla! Yaşadığım her şeyin arkasındayım. El kadar yüreğim başıma hep iş açtı. Bundan da hayıflanmıyorum.

Aşk yüzünden başınıza çok şey geldi...

- Yaşananlar, bir sevdanın, bir ilişkinin kötü sonuçlarıdır. Karşı taraf da ben de hatalıyız. Umarım bundan sonra herkes kendi hayatına doğru düzgün bir şekilde devam edebilir. Kimsenin üzülmesini istemem. Bu olay yaşanmadan bir hafta önce bu insanı karşıma alıp bu ilişkinin olamayacağını, kötüye gittiğimizi anlattım. Kendisi asla ayrılmak istemediğini, psikoloğa gideceğini ve her şeyi değiştirebileceğini söyleyerek o anda gönlümü aldı. Bir şey olacağını hissediyordum ve bunun son şansı olduğunu söyledim. İçeriye girmeden önce de mantığıyla hareket eden bir kadındım, ama konu sevda olduğunda mantık devre dışı kalabiliyor ve yüreğinize söz geçiremiyorsunuz. Ama bundan sonra yürekle beyin kardeş olmalı ve ikisini aynı anda kontrol etmeliyim. Herkesi kendim gibi görmemeliyim artık. Benim niyetimi karşımdaki farklı algılayabiliyor.

İçerideyken sigaraya başlamışsınız...

- İçeri girmeden önce sigaradan uzak duran biriydim. Ama maalesef bana içeride çok güzel arkadaş oldu.

Cezaevinde nasıl bir sosyal yaşamınız vardı?

- Her sabah tutuklulara aerobik dersi veriyordum. Sabah 09.30’da anons yapılıyordu. Kaldığım yer sosyal bir cezaeviydi. Paşakapısı’na bir gün girme şansınız olursa, benim ofisimi görürsünüz zaten. Avluda üç adımlık hücre gibi bir yer vardı, orayı ofis yapmıştım. Masa koydum, masanın altına kartonlar yerleştirdim soğuğu kessin diye. Çünkü kışın orada ne giyersek giyelim üşüyorduk. Duvara yazılar, Atatürk’ten alıntı bir takım sözler yazdım. Türk bayrağı astım. Girişe battaniye gerdik. Koğuşta espri konusu olmuştum. "Tuğba Özay nerede?" dediklerinde "ofisinde" diyorlardı. Orada bile kendimize bir hayat kurmuştuk.

Yaşadıklarınızla ilgili sinema filmi teklifi geldi mi?

- Hayatımı filme almak isteyen senaristler var. Çıktığımdan beri gelen işleri kabul etmiş olsaydım, 6 aylık zararımı kapatırdım. Gerçi çıktıktan sonra çok çalışmamı da eleştirdiler.

Özgürlüğünüze kavuştuğunuzdan beri neler hissediyorsunuz?

- Yaşadığım stresten ne cildim bozuldu ne de depresyona girdim. Psikoloğa da gitmiyorum. Her şeyi kendim çözümledim. Bazen iyi ki yaşamışım diyorum. Dört duvar arasında olmak fena bir durum, Allah düşürmesin. Ama şu an geriye dönüp baktığımda "İyi ki bunları da görmüşüm" diyorum. Çünkü şu bir gerçek ki, o acıyı yaşamış olmak bana çok şey kazandırdı.

Kitabım 2 aya kadar çıkıyor

Kitap çalışmaları nasıl gidiyor?

Benim için son yıllardaki en heyecan verici proje, kitabımdır... Doğan Yayıncılık ile anlaştık. 1,5-2 aya kadar çıkmış olacak. İlk etapta tek kitap çıkacak. Ardından şiirlerimle ilgili bir projemiz var. Bir de sosyal projeler gündemimde... Cezaevlerinin büyük eksiklikleri var ve devlet bir yere kadar yetişebiliyor. İnsanları cezaevlerindeki eksiklikler konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum. Sanatçılar konser versin, içeride kreşler açılsın, insanlar giymediği kıyafetlerini cezaevlerine bağışlasın. Orada tek bir sigara için tuvalet temizleyen insanlar gördüm ben...

Hep mutluluğun peşinden koşmuş bir kadınım

Artık siz de kendi yuvanızı kurmak ve çocuk sahibi olmak istiyorsunuzdur. Çocuklara olan düşkünlüğünüzü herkes biliyor zaten...

Bizim koğuşumuzda Etiyopyalı küçük bir bebek vardı, adı Angel. Bir yaşına bile girmemişti. Onu sürekli kucağıma alır, severdim. Kızım gibiydi. Bir de 3,5 yaşında Agustine vardı, onu da oğlum gibi görüyordum. Bir gün Angel’ı göğsüme koydum, eliyle göğsümü tuttu, öylece uyuyakaldı. O kadar etkilendim ki, anne olmak istiyorum dedim. Tabii ki özlemlerim var. Sonuçta bir kadınım. Aslında hep mutluluğun peşinden koşmuş bir kadınım. Buldum zannettiğim anlarda da yanılgılarım oldu. Ağır şeyler yaşadım. Yine de hayata olumlu bakıyorum. Hayallerim, sevinçlerim, özlemlerim ve acılarım yine var. Ama bundan sonra adımlarım çok daha temkinli olacak.(VATAN)


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


POPSTAR MÜFTÜ'DEN TÜRKÇE - KÜRTÇE ŞARKILAR

BEYAZ'DAN İLGİNÇ İTİRAF

GİSELLE'NİN DE SEKS KASETİ ÇIKTI
»  EVA LONGORİA 33 OLDU
»  MÜJDE AR TRT'DE
»  ONUN DA SEKS KASETİ PİYASAYA DÜŞTÜ
»  HAPİSHANEYE GÖTÜREN ÖPÜCÜK
»  VALİYİ YAKAN TELE KIZ'A SÜPER SOYUNMASI İÇİN TEKLİF
»  "ÖLÜM YERİNE ÇÖZÜM İSTEDİM"
»  BÜLENT ERSOY ASKERLİK YAPTI MI?
»  "BOTOKS'UMDAN KİME NE"
»  ARKA SOKAKLAR'DA DİZİ AŞKI GERÇEK OLDU
»  SERGEN YALÇIN REKLAM YILDIZI OLDU
»  İŞTE MÜKEMMEL KADIN
»  ÜNİVERSİTE BALOSUN'DA ÇARŞAFLI KIZ!
»  ÖZELLİKLE BAYANLAR BACAK BACAK ÜSTÜNE ATMAYIN..!
»  ŞEVKET'İN USLANMAYA NİYETİ YOK
»  "PİYASA'DA SÜRTÜK BOL"
»  YAVUZ BİNGÖL YAKALANDI
»  TARKAN,WEMBLEY'DE
»  CANSU DERE'NİN RÖNTGENCİ KORKUSU
»  RTÜK BÜLENT ERSOY'U POPSTAR'DA İSTEMİYOR
»  EN PAHALI ÜNLÜ SANAÇTI HANGİSİ?
»  ÜNLÜLERİN ŞAŞIRTAN YAŞLARI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.