Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2418
EURO
37,6070
IMKB
9.066,000
ALTIN
2.918,310
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"ERGENEKON ZULÜM OLDU"
 ERGENEKON ZULÜM OLDU
 
CHP Genel Başkanı Baykal'ın gündeminde Ergenekon ve dokunulmazlıklar vardı.
 
13.7.2008 - 00:30
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Geride bıraktığımız 6 yıl Türkiye bakımından çok iyi değerlendirilmemiştir'' dedi.

Baykal, Trabzon Belediyesi tarafından yaptırılacak olan Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinin temel atma törenine katıldı. Baykal, burada yaptığı konuşmada, Trabzon'un Karadeniz'in öncü, lider kentlerinden biri olduğunu, en kısa zamanda il belediyesi değil, büyükşehir belediyesi olması gerektiğini belirtti.

Türkiye'de bir yeni döneme doğru gidilmekte olduğunu ifade eden Baykal, ''Demokrasilerde bu iş böyledir. İktidarlar gelir ve giderler. Hiçbir iktidar ebedi değildir. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'de de bir iktidar değişimi dönemine girilmiştir'' dedi.

Baykal, 6 yıl bir millete tek parti hükümeti içinde hizmet etme imkanının müstesna, herkese nasip olmayacak bir imkan olduğunu anlatırken, ''Bu imkanı en iyi şekilde kullanabilmiş olmak gerekirdi. Gönül isterdi ki Türkiye bu 6 yılı ekonomisinin temel sorunlarını çözmek, halkın temel sıkıntılarına çare bulmak, bölgesel kalkınmayı gerçekleştirmek, Türkiye'yi birbiriyle kaynaştırmak, güçlendirmek geliştirmek için kullanılabilmiş olsun. Maalesef gelmiş olduğumuz noktada bunu söylemenin mümkün olmadığını rakamlar bize açıkça gösteriyor. Geride bıraktığımız 6 yıl Türkiye bakımından çok iyi değerlendirilmemiştir'' diye konuştu.

Çiftçilerin bugün icra ve haciz takibine maruz bırakıldığını, borçların ve sıkıntıların arttığını iddia eden Deniz Baykal, şöyle devam etti:

''Bütün çiftçilerin boynu büküktür. Fındık, çay üreticisi ekonomik yönden rahatlayabilmiş değildir. 6 yıl iş başında kaldılar, sağlam bir fındık politikasını hala oturtabilmiş değiller. Fındığı kim alacak o bile belli değil. FİSKOBİRLİK mi, Ofis mi alacak, alacak mı, almayacak mı o bile belli değil. Çıkıyor FİSKOBİRLİK yöneticileri 'Bu sene almayacağız' diye açıklama yapıyor. Sen niçin varsın, senin adındaki FİSKOBİRLİK'in 'fi'si nereden geliyor?

FİSKOBİRLİK sen ne için varsın, senin amacın ne? Senin amacın fındık üreticisine sahip çıkmak, onu tüccara ezdirmemek, fındık fiyatını piyasayı tahmin ederek makul, gerçekçi, ihraç edilebilir, ama çiftçinin boynunu bükmeyecek bir fiyata kavuşturabilmektir. Senin varlığının sebebi budur. 20 gün sonra fındık piyasası açılacak. Eğer şimdiden FİSKOBİRLİK yöneticileri çıkıp 'Ben alım yapmayacağım' derse, fındık iyi bir fiyata piyasaya girer mi, fındık üreticisi hakkını alabilir mi? Bu ne biçim politika. Kime güvenecek fındık üreticisi, kime dayanacak. ÇAYKUR özelleştirilecek mi, özelleştirilmeyecek mi, belli değil. Özelleştirme projesi geliyor. Çiftçinin üreticinin durumu düzelmiş değildir.''

CHP lideri Baykal, borçların arttığını, faizlerin yükseldiğini savunarak, şunları söyledi:

''Emeklilerin sorunu çözüldü mü? Emeklilere 'Enflasyon yüzde 4 olacak, sana yüzde 2 faiz verilecek, sen ezilmeyeceksin' dediler. Doğru mu bu hesap, geçerli mi? Enflasyon yüzde 4 mü arttı, Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin. Ocaktan bu yana haziran ayı sonuna kadar yüzde 2 mi arttı enflasyon.

Bunu söyleyebilecek bir vicdan, insaf sahibi çıkabilir mi Allah aşkına. Halkın sıkıntısı devam ediyor, enflasyon yükseliyor, faizler artıyor, geçim sıkıntısı yükseliyor. Beş kiloluk bitkisel yağı geçen yıl aldığının 3-4 katına alıyorsun. Yağ, fasulye, bulgur, nohut her şey yükseldi. Ama cebine giren yok. Türkiye baştan aşağı borçlu. Vatandaş, ailenin fertleri, şirketler, dükkanlar, esnaf, holdingler borçlu.''

-''6 YILDA DEVLET DE MİLLET DE RAHATLAMADI''-

Deniz Baykal, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye'nin iç, dış, özel ve kamu olmak üzere toplam borcunun 220 milyar dolar olduğunu belirterek, ''85 yıllık Cumhuriyet tarihinin birikmiş toplam borcu 220 milyar dolardı. Türkiye'nin borcu azaldı mı? 'Ekonomi iyiye gidiyor, refah yükseliyor' diyorlar. O zaman 220 milyar dolar borç azaldı mı? Yoksa 300-400 milyar dolar mı oldu, ya da aynı mı kaldı? Hayır, borç 500 milyar dolar oldu. 6 yılda ek 280 milyon dolar borç yaptılar. Bu iyi yönetim mi, Türkiye rahatladı mı? Devlet de millet de rahatlamadı. 85 yılda yapılandan fazla borç yaptılar'' dedi.

Geçmiş hükümetlerin hepsinin 220 milyar dolarla Türkiye'de çok sayıda yatırım yaptıklarını ifade eden Baykal, ''Bunlar 6 yılda ne eklediler. Fabrika mı, santral mi, baraj mı geldi. Bir barajın temelini atıp, 'Hayırlı olsun' diye kurdelesini kesme noktasına geldiler mi? Eldekini avuçtakini sattılar. Satmakla kalmadılar, sonra 'Şu CHP taş taş üstüne koymadı' dediler. A vicdansız, a insafsız senin gününü gün ettiğin o paralar, o fabrikaları satarak elde ettiğin paralardır. Onlarla sen, gününü gün ediyorsun. Hiç olmazsa dön de bunları sana teslim edenlere teşekkür ediver, hakkını teslim ediver, takdir ediver'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE'DE BİR DÖNEMİN SONUNA GELİNDİ''-

Deniz Baykal, Türkiye'de bir dönemin sonuna gelindiğini, bu noktaya nasıl gelindiğinin düşünülmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Faizler yüzde 22'ye çıktı. Türkiye'nin yükü arttı. Türkiye açık veren bir ülke. Bakanlar söylüyor, 'Cari açık bu yıl 50 milyar doları geçecek' diyorlar. İftihar et, Türkiye sana teslim edildiği zaman Türkiye'nin yıllık açığı 1.5 milyar dolardı. Devlet, ekonomi iyi yönetilmedi. 2002'de yola beraber çıktığımız krizin içindeki Arjantin'e, Brezilya'ya bakın. Her birisi kalkınmasını çok ileri noktaya getirdi. Sorunlarını ortadan kaldırdı, dimdik ayakta duruyor. Biz ne olduk, bunca kaynak, para nereye gitti? 280 milyar dolar ek borç kimin cebine kazanç olarak girdi. Çiftçinin mi, işçinin mi, emeklinin mi, işsizin mi cebine girdi? Ekonomi, siyaset yoluna girdi mi? Türkiye birbirini daha çok seven insanların, kaynaşmış bütünleşmiş insanların ülkesine mi dönüştü? Yoksa Türkiye ayrışmış, birbirine kuşkuyla bakan bir topluma doğru mu dönüştürülmek isteniyor?''

Türkiye'de 'durduk' yerde yeni yeni kavgalar çıktığını ifade eden Baykal, ''Geçenlerde Dışişleri Bakanı Avrupa'ya gitti. Avrupa'da Bu'na 'Siz orada Hristiyanlara baskı yapıyorsunuz' diye şikayet ettiler. O dedi ki 'Haklısınız Hristiyanlara baskı yapıyoruz da biz çoğunluk Müslüman'a da baskı yapıyoruz.' Bunu diyen Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi savunacak olan insan. Güya onlara yaranacak, onlar Türkiye'nin aleyhinde bir söylerse, bu üç söyleyecek onların gözüne girecek. Onların gözüne girince sanki bir şey olacak'' dedi.

Baykal, 'Müslümanlara Türkiye'de baskı yapıyorsak, sen 6 yıldır iktidardasın buna niye son vermedin'' diyerek, şöyle devam etti:

''Ne demek Müslümanlara baskı yapmak. Türkiye bin yıldır Müslüman. Dünyaya İslamiyeti taşıyan ülke Türkiye. Bu ülkede İslamiyet baskısını yapabilecek kim var, hangi babayiğit var. Bin yıldır Müslümanız, sen kim oluyorsun çekil aradan, çık milletin arasından. Millete İslamiyet dersi vermeye kalkma. İslamiyete baskı yapılıyormuş burada. İslamiyetin en güzel, en temiz, en sağlıklı şekilde yaşandığı yer Türkiye. Hacca giden kardeşlerinize sorun, 'iftihar ettik, İslamiyetin en güzel yaşandığı yer ülkemiz' derler.

70 bin cami günde 5 vakit ezanı Muhammediye'yi bütün Anadolu'ya yayıyor. Hepimiz iftihar ediyoruz bununla. Camiler, ibadet, televizyonlarda dini yayınlar serbest. Dini bayramlar hepimizi bir araya getiren, birlik, bütünlük ruhunu ayağa kaldıran büyük dayanışma günleri olarak kutlanıyor. Hepimiz bunun heyecanını yaşıyoruz.''

CHP Genel Başkanı Baykal, anlayışlarına göre böyle bir baskı olmadığını belirterek, ''Niçin Türkiye'nin Dışişleri Bakanı, 'Türkiye'de Müslümanlara baskı yapılıyor' diyor'' dedi.

''Acaba onun kafasındaki İslamiyetle Anadolu'daki, sizin yaşadığınız İslamiyet arasında bir fark mı var? Onun kafasında başka bir İslamiyet mi var, mesele o mu?'' sorusuna dile getiren Deniz baykal, ''İşte o çok tehlikeli. Biz bütün dünyaya ve İslam dünyasına örnek olan Müslüman bir ülkeyiz. Şimdi sen Türkiye'de İslamiyeti değiştirirsen, olmak istediğin Ortadoğu'daki ülkelere Allah göstermesin Irak'a, Lübnan'a, Filistin'e benzemeye başlarsın. Irak'a bakın, orada 1 milyon insan öldü. Niçin, çünkü onu, 'din' dediler, 'millet' dediler böldüler, parça parça yaptılar. Türkiye'de böyle bir şey olsun istemiyoruz'' diye konuştu.

Herkesin inancını, mezhebini, etnik kökünü özgürce yaşadığını savunan Baykal, ''Kimse bizi birbirimize düşürmeye kalkmasın. Dindar olanlar olmayanlar, bizden olanlar olmayanlar, tarikattan olanlar olmayanlar, yok böyle bir şey. Biz hepimiz Allah'ımıza, kitabımıza, dinimize imanımıza sahip çıkan gerçek Müslümanlarız. Yine aynı şekilde bizi Kürtler, Gürcüler, Çerkezler, Araplar, Arnavutlar, Lazlar diye bölmek istiyorlar. Yok arkadaş biz 70 milyonluk Türk milletinin eşit vatandaşlarıyız'' dedi.

-''AY YILDIZLI BAYRAĞIN ALTINDA BİR ARAYA GELİYORUZ''-


Baykal, Türkiye'yi birbirine düşürecek, büyük sıkıntılara sürükleyecek büyük yanlışlar hazırlandığını, milletin bunlara fırsat vermemesi gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi:

''Geçenlerde bir genç kız televizyona çıktı dedi ki 'Ben Atatürk'ü sevmiyorum, Humeyni'yi seviyorum'. Gazeteci, 'Devletin bağımsızlığını sağlayan adam bu, ayıp olmuyor mu' deyince, 'Keşke İngiliz işgali devam etseydi, ben kendimi daha özgür hissederdim' dedi. Şu anlayışa, şu zihniyete bakın. Bu zihniyet doğru, hayırlı bir zihniyet mi? Bunlar niçin ortaya çıkıyor, neden televizyonlarda söyleme noktasına geliyor. Bu çok sakıncalı bir gelişmedir. Maalesef işleri buraya getirmeye çalışıyorlar. İslam dünyasının kalbinde Mustafa Kemal var. O kızımız gitsin de Pakistan'daki, Hindistan'daki 1 milyon Iraklı nasıl öldürüldü. Oradaki Müslümanlara sorsun, o işgal iyi mi, kötü mü? Bu yanlış bir tablo. Bu tehlikelere sakın izin vermeyin.''

Türkiye'de huzur içinde yaşamak istediklerini ifade eden Baykal, şunları kaydetti:

''Devletimizin temelini atanlar, bunu en güzel şekilde atmışlar. Devletimizin temeli, mayası sağlam. O mayada insanlar ayrımı yok. Hepimiz kendi kimliğimizle iftihar ederiz, yaşarız. Bu durum, bu milletin bir ferdi olmamıza engel değil. Hepimiz şu ay yıldızlı bayrağın altında yüreğimiz titreyerek bir araya geliyoruz. Bunu kimse bozmaya, ayırmaya kalkmasın. Atatürk böyle atmış temeli, 'eşit ve kardeşiz' demiş.

'Dinin, siyasetin yeri ayrı' demiş. Batı bunu çok geç öğrendi. Çok büyük kanlı savaşlar yaşadı. Biz yaşamayalım din ve siyaseti ayıralım. Din başımızın üstünde, ama siyasete alet etmeyin. Bu konularda bir sıkıntı görüyoruz. Bir arayış var. Türkiye'yi sıkıntıya sokan ana olaylar da bunlar. Kimsenin size İslamiyet öğretmeye hakkı yoktur. Siz İslamiyeti siyasetçiden öğrenecek değilsiniz, buna izin vermeyin. Sizi birbirinizden ayırmalarına izin vermeyin.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Temiz eller operasyonu yapacaksan dokunulmazlıkların kalkması lazım. İkimizin dokunulmazlığını kaldıralım da başlasın temiz eller operasyonu'' dedi.

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son zamanlarda gazeteciliğe merak saldığını, gazete sahipliğinin onu ilgilendirmeye başladığını ileri sürerek, ''Sabah ve ATV satılacak, bir baktık almak isteyenlerin hepsi yarı yolda devre dışında kaldılar. Tek şirket teklif verdi kim o, Başbakan'ın damadının genel müdürü olduğu şirket aldı. Parası milletten geldi. Sen diyorsun ki 'Kredi kartı borcunu ödeyemiyorum', ama Başbakan'ın damadının genel müdür olduğu şirkete 700 milyon dolar kredi veriyorsun, farkında değilsin'' diye konuştu.

''Bugüne kadar Koç ve Sabancı 700 milyon dolar kredi almadı'' diyen Baykal, ''Neyle alıyor, teminatı hiç sormayın o işleri. Onların hesabı sonra görülecek. Devlet, iktidar gücünü kendi yakınlarına bu milletin gazetelerini, televizyonlarını aktarabilmek için milletin parasını harcamak yakışır mı, uygun mu, doğru mu? Bunların hesabı sorulabiliyor mu, sorulamıyor'' dedi.

-''ÜLKEDE BİR RAHATSIZLIK, BİR SIKINTI VAR''-

Deniz Baykal, son günlere Türkiye'yi gerçekten çok rahatsız eden, toplumun en saygı değer insanlarına yönelik gözaltı uygulamaları başladığını belirterek, şunları söyledi:

''Ülkede bir rahatsızlık, bir sıkıntı var. 13 aydır iddianame yok, 13 aydır tutuklu insanlar var. 12 Eylül, darbe dönemlerinde, askeri rejim dönemlerinde olmadı, bu bir zulüm. Birisini gözaltına aldılar dediler ki 'Bu, bu işin kasası, finansörü' adamın 11 ay sonra cesedi çıktı cezaevinden. Kanser oldu ve öldü. Cenazesini evine nakledecek para bulamadılar. Edirne Belediyesi araba tahsis etti, öyle götürüldü. Kadın, aile perişan, bir kuruş para yok. O kişi finanse etmiş bu işi. Bu insan haklarına, demokrasiye aykırı. Bunları şikayet ettim. Bana dediler ki 'Bunların avukatı mısın', 'Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım. Haksızlığa maruz kalan her mağdurun, her mazlumun, insan hakları ihlal edilen herkesin avukatı olmaktan şeref duyarım. Benim mağdur ve mazlum insanların avukatı olmam normal de sen Başbakan sıfatıyla bu davada savcılık mı yapıyorsun. Sen savcı olursan, ben haydi haydi avukat olurum' dedim.''

Başbakan Erdoğan'ın, konuyu değiştirmek amacıyla, 'Mafyaya, çetelere karşı savaş açtık Baykal onların avukatlığını yapıyor' dediğini ileri süren Baykal, şunları kaydetti:

''Hayır, ben Türkiye'nin, hukuk devletinin, yasaların mağdur ve mazlumların avukatlığını yapıyorum. Sen konuyu çetelere, mafyalara getirmek istiyorsan onu da konuşalım. 'Temiz eller operasyonu yapıyoruz' diyor Başbakan, sen kim, temiz eller operasyonu yapmak kim. Temiz eller operasyonu yapacak adamın önce kendi elinin temiz olması lazım. Temiz eller operasyonu ne zaman olur biliyor musunuz, dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman olur. Sen dokunulmazlıkların arkasına saklanacaksın, arkanda 13 tane yolsuzluk dosyası olacak, sonra bana dönüp diyeceksin ki 'Temiz eller operasyonu yapıyorum, Baykal engelliyor.''

-''TÜRKİYE'Yİ HAK ETTİĞİ YOLA SOKACAĞIZ''-

Temiz eller operasyonu yapılacaksa dokunulmazlıkların kalkması gerektiğini belirten CHP lideri Baykal, şöyle devam etti:

''Hadi Anayasa'daki dokunulmazlık maddesini değiştirme, hadi bütün milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırma, ama çık karşıma Recep Tayyip Erdoğan'la, Deniz Baykal'ın ikisinin dokunulmazlığını kaldır da temiz eller operasyonu bak gör nasıl yapılıyor. İkimizin dokunulmazlığını kaldıralım da başlasın temiz eller operasyonu. Temiz eller operasyonuymuş. Yazarları, bu memlekette 30 yıl şerefle hizmet vermiş, terörle mücadele için canını tehlikeye atmış silahlı kuvvetlerin namuslu, dürüst dört yıldızlı generallerini gözaltına alacak, sonra da 'temiz eller yapıyorum' diyecek. Sen temiz eller yapıyorsan çek elini gazetecilerden, generallerden yanındaki enerji mafyasına, ihale mafyasına bir bak.''

Deniz Baykal, durumun ortada olduğunu, bu dönemin kapanacağını ve yeni bir dönemin geleceğini savunarak, ''Türkiye, yeni, taze bir başlangıç yapacak. O taze başlangıcı hep beraber yapacağız. Türkiye'yi bölmeyeceğiz, böldürtmeyeceğiz. Türkiye'yi soymayacağız, soydurtmayacağız. Türkiye'ye insanımıza sahip çıkacağız, halkımızı ezmeyeceğiz, ezdirtmeyeceğiz. Milletimizin yüzünü hep beraber güldüreceğiz. Türkiye'yi hak ettiği yola sokacağız'' dedi.

Konuşmanın ardından Baykal, CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ile birlikte butona basarak, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezinin temelini attı.

Baykal ve beraberindekiler daha sonra Trabzon Belediyesi tarafından Karşıyaka Mahallesi'nde yaptırılan parkın açılışını gerçekleştirdi. Deniz Baykal burada, parkta bulunan çocuklarla fotoğraf çektirdi.

CHP Genel Başkanı Baykal, daha sonra Trabzonspor Kulübü Tesislerine gitti. Baykal'ı kulüp binası önünde Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ve bazı yöneticiler karşıladı.

Baykal, burada yaptığı konuşmada, Şener ve Yönetim Kurulana başarı dileyerek, Trabzonspor'un her zaman şampiyonluğa oynayan güçlü bir takım olduğunu ifade etti.

Şener, Baykal'a 61 numaralı, üzerinde 'Deniz Baykal' yazılı bordo-mavili forma hediye etti.

Deniz Baykal, bir otelde partililerle bir araya gelerek yemek yedi. Partililerle bir araya geldiği sırada Baykal'ın yanına gelen bir kadın, siyasilerin başörtüsünden ellerini çekmelerini istediğini belirtti. Baykal, kadın ile bir süre görüştü.

Daha sonra otobüsle şehri gezen Baykal, vatandaşları selamladı. Esnaftan bazıları Baykal'a, hamsi ve armut ikram etti.

Trabzon Belediye Başkanlığını da ziyaret eden Baykal'a, Başkan Canalioğlu, üzerinde gümüş telkariden işlemeler bulunan kemençe hediye etti. Baykal, kemençeyi çalmak için bir süre uğraştı.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


KONYA'DA ABDÜLLATİF ŞENER ŞOV

İSTANBUL POLİSİNDEN ŞOK BASKIN!

TUNCELİ'DE HAİN TUZAK:2 ŞEHİT
»  ÖSS'LİYE TERCİH ŞOKU
»  ARINÇ'A GÖRE ŞENER BAŞARISIZ OLMAYA MAHKUM
»  İRAN:'' İNCİRLİK'İ DE VURURUZ''
»  ÖZKÖK'TEN DARBE GİRİŞİMİ İDDİALARINA YANIT YOK
»  2 BİN TÜRK, AMERİKAN VATANDAŞI OLDU
»  KENAN ONUK, MEZARI BAŞINA BAŞINDA ANILDI
»  KANAL 24'TE OLAY
»  "BU KİLOLAR GİDECEK"
»  "KİMSE BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEYE KALKMASIN"
»  "DENİZLİ'NİN EĞİTİMDEKİ BAŞARISI TESADÜF DEĞİL"
»  "ÖCALAN'IN SAÇLARI KAZITILDI"
»  YÜKSEK YARGI'DA, YÜKSEK GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
»  "UCU BANA DA DOKUNSA ÜSTÜNE GİDİN"
»  İŞTE HASAN DOĞAN'IN VELİAHTI
»  ERGENEKON'DAKİ YAYIN YÖNETMENİ
»  ''AKP GERÇEGİNİ KİMSE İNKAR EDEMEZ''
»  ALİ KIRCA,KEP GİYİP DİPLOMA ALDI
»  "TRENDEN İNENLERLE İŞİMİZ OLMAZ"
»  "Bİ DOLMUŞ PARASINA İHTİYACIM VAR SAYIN BAKANIM"
»  SERDAR DENKTAŞ'TAN MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUP
»  YUHH... POLİS'İ ŞEHİT SAYMADILAR!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.