Uluslararası Adalet Divanı, 1995'deki Srebrenitza katliamını soykırım olarak nitelendirdi. Mahkeme, Sırbistan aleyhine açılan soykırım davasının karar duruşmasında Srebrenitza'da 1995'de Boşnaklara yönelik yapılan katliamın, soykırım tanımının şartlarını karşıladığını bildirdi. BM'nin en yüksek mahkemesinin Başyargıcı Rosalyn Higgins, “mahkemenin, Srebrenitza'da yapılanların, Soykırım Sözleşmesi (1948) uyarınca soykırıma girdiği sonucuna vardığını” kaydeti
Ancak, Uluslararası Adalet Divanı, Sırbistan'ın Bosna'daki soykırımdan hukuki olarak doğrudan sorumlu ve suç ortağı olmadığına da karar verdi.
Bosna, Sırbistan'ı bölgedeki Müslüman ve Hırvatların etnik temizliğe tabi tutulması için planlar yapmakla suçlamıştı. Yaşanan olayların Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nda yaptıklarına benzer şekilde, soykırıma yol açtığını öne sürülüyordu. Sırbistan bu suçlamaları reddederek, olayların bir iç savaş sonucu meydana geldiğini savundu. Ancak bu savunma Adalet Divanı için yeterli olmadı.Bu dava mahkemenin 62 yıllık tarihinde, bir ordunun ya da hükümet yetkililerinin değil, bütünüyle bir ülkenin soykırımla itham edildiği yani iki devletin karşı karşıya geldiği ilk vaka. Dolayısıyla Sırp halkının tümü olaylardan sorumlu bulundu. Belgrad hükümeti, Sırp halkının soykırım suçu işleme eğiliminde olduğunu gösteren hiçbir kanıt bulunmadığını belirtiyordu. Şimdi mahkemenin karmaşık ve ayrıntılı kararının ayrıntılarının açıklanması bekleniyor. Sadece kararın okunmasının bile iki saat kadar süreceği tahmin ediliyor.
Lahey’deki Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi, Bosna’da işlenen suçun soykırım olduğuna karar vermişti. Eski Sırp Lideri Slobodan Miloseviç de bu suçtan yargılanırken ölmüştü.
14 YILLIK DAVA
Geçen yıl görülmeye başlanan dava, aslında 14 yıl öncesine dayanıyor. Bosna, savaşın başında Yugoslavya Federasyonu aleyhinde başvuruda bulunmuş ve bölgedeki şiddetin sona ermesi yolunda bir karar çıkartmaya çalışmıştı. Mahkeme davayı ele alıp almamayı değerlendirirken bir ara kararla, Bosna'da soykırımın önlenmesini talep etmiş ancak çatışmalar sürmüştü. Bosna başvurusunu, 2003 yılında yenilemiş, dava geçen yıl Şubat'ta yargıçlar önüne gelmişti. Sırbistan-Karadağ'ı, Cenevre Sözleşmelerini ihlâl ederek etnik temizlik yapmak ve vatandaşlarını ortadan kaldırmakla suçlayan Bosna, özellikle 1995 yılındaki Srebrenitsa Katliamı'nı öne çıkarıyordu.
BOSNA ZORU BAŞARDI VE NİYETİ KANITLADI
Bosna'yı temsil eden avukatlar bir "niyet"i kanıtlamak durumunda olduğundan, dava hukuken güç bulunuyordu. Bu dava, bölgede Yugoslavya'nın parçalanması sürecinde yaşananlara dair mahkemenin önüne gelen ilk dosya değil. Bundan iki yıl önce Uluslararası Adalet Divanı, Sırbistan-Karadağ'ın, NATO'ya üye sekiz ülke aleyhine yaptığı 'soykırım' suçlamasını reddetmişti. Karara gerekçe olarak söz konusu olaylar sırasında ülkenin Birleşmiş Milletler'in üyesi olmaması gösterildi. Dolayısıyla Sırbistan da şimdi Yugoslavya yönetiminin kararlarından sorumlu tutulamayacağını savunabilir.