Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Bozok Üniversitemizin yönetimine şahsıma bu fahri doktora ünvanına layık gördükleri için özellikle teşekkür ediyorum. 1 Mart 2006 Bozok Üniversitesi ile ilgili adımı attığımız bir tarih. Ben bu vesile ile bu kuruluşta emeği geçen gerek Cemil Çiçek Bey'e, gerek Bekir Bey'e, gerek o dönemdeki milletvekili arkadaşlarımıza huzurunuzda çok çok teşekkür ediyorum. Bozok Üniversitemizin kuruluşunun Başbakanlığımın dönemine isabet etmesinden dolayı duyduğum mutluluğu ifade etmek istiyorum. Nereden başladık, nereye geldik. Üniversiteleri lüzumsuz addedenlere şu anda 13 bini aşkın öğrencisiyle bu üniversitemiz aslında çok iyi bir cevaptır.
Üniversitemizin kuruluşu o günden bugüne olan bu gelişmeyi memnuniyetle takip ediyorum. Geldiği yer önemlidir ama Yozgat için yeterli değildir. Az önce rektörümüzün yakındığı dert, 20 bin dönüm arazi gibi bir konu üniversitemiz için sorun değildir, gelişmeye müsait bir çevre var. Adalet Bakanımızın da bana ifade ettiği gibi bu gelişmenin mümkün olduğu söyledi. Yeter ki, mesele üniversite olsun gerisi teferruattır. Biraz önce Sorgunlu kardeşlerimizle veterinerlik fakültemizin ilçemize yakışacağı konusunda mutabık kaldık. Sizlerin de ifadesiyle burada verdiğimiz söz inşallah üniversite senatosunda tecelli edecektir, hayırlı olsun diyelim.
'BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA AĞIRLIK VERİLMESİ DE GEREKİYOR'
Diğer yandan hukuk fakültesiyle ilgili çalışmaların sonlanmak üzere olduğunu biliyorum. Sadece fakülte kurmak, yüksekokul açmak elbette yetmez. Bunların akademik ve teknolojik olarak güçlü bir altyapıyla tesis etmesi şarttır. Bilimsel araştırmalara, projelere, yayınlara ağırlık verilmesi de gerekiyor. Bunları gerçekleştirdiğimizde Bozok Üniversitesi ülkemizin önde gelen üniversiteleri haline gelecektir. Olay kemiyet meselesi olmamalıdır keyfiyet meselesi olmalıdır. 13-14 bin öğrenci keyfiyet ağırlıklı bir üniversite için önemli bir sayı. Üniversite yönetimi bir vizyon işidir. Bozok Üniversitesi'nin Türkiye'nin ilk 20 ilk 10 üniversitesi arasına sokma gibi bir hedefiniz yoksa bulunduğunuz yeri muhafaza etmek gibi bir durumunuz yoktur.
'HAVAN TOPLARIYLA HAVALİMANINI VURDULAR'
Bugün ülkemizde 193 üniversite var. 76 üniversite ile bu yola çıktık. Bizim asıl hedefimiz Muş'taki, Hakkari'deki bir gencim üniversiteye girmek isterse nasıl olur? Ailesinin mali imkanları yeterli mi? İstanbul'a, Ankara'ya nasıl gelecek? Orada kalma imkanları var mı? Şimdi artık Hakkari'deki öğrenci benim şehrimde üniversitem var diyor. Biz üniversiteyi inşa ederken bölücü terör örgütünün mensupları o ayrımcılar bu güzelim üniversitelerimizi molotoflarla, taşlarla, sopalarla cam çerçeve indirmişlerdir. Selahaddin Eyyubi havalimanı yaptık Hakkari'ye. Havan toplarıyla bu havalimanını vurdular.
Havalimanını Hakkari'ye getiriyorsun, İstanbul'la Hakkari arasını 1 saat 40 dakikaya indiriyorsun. Ama bunlarda medeniyet insanlık anlayışı yok ki! Biz buna rağmen Hakkari'de Selahaddin Eyübi havaalanını bitirdik. Çünkü bizim bir derdimiz vardı. Ben Tayyip Erdoğan olarak ülkemimin dört bir yanına bir insan olarak gitmeyi arzu ediyorsam, Hakkarili kardeşim de ülkenin dört bir yanına rahatlıkla gitme imkanına sahip olmalıdır. İnsana insan olarak değer vermek budur. Atalarımız vakit nakittir demiş ya. Vakti nakde çevirmek buradan geçiyor. Geçmişte Hakkari'den otobüse bindiğinizde İstanbul'a iki günde varılıyordu. Şimdi 1 saat 40 dakikada varıyorsun. Nakde dönüştürmek bu
'BU AYNI ZAMANDA İNANCIN İŞİ'
Artık modern dünyanın, medeni olmanın imkanlarından istifade edebilmenin yolu buradan geçiyor. Şu anda 57 havalimanı var Türkiye'de. Buralara bir azimle, gayretle geldik. 76 üniversite bu ülkeye yetmez dedik, 81 ilimizin her birine en az bir üniversite yapacağız dedik ve 193 üniversiteyi 81 vilayetimize yaptık. Bu aynı zamanda inancın işi. Gençler; başarının altyapısında inanmak, çalışmak, araştırmak vardır. Ondan sonra takip, takip, takip. Neticeye böyle ulaşırsınız. Şu anda 193 üniversitemiz arasında bilimsel bir rekabetin yaşanıyor olması ülkemiz için bir kazançtır. Bu yarışta Bozok Üniversitesi'nin hiç de küçümsenemeyecek bir aşamada olduğunu biliyorum ama hocam daha fazlasını bekliyorum.
Tüm çalışmalarında Bozok Üniversitesi'nin yanında olacağımı bizzat belirtmek istiyorum. İnşallah Yozgat'ı hakettiği yere getirmekte kararlıyız. Yozgat'ta en büyük tehlike göç. Bunu durdurmanın yolu yatırımlardan geçiyor. En önemli atılımlardan bir tanesi üniversite idi. Şimdi de yatırımlarla göçü engellemenin gayreti içerisindeyiz. Yozgatlı işadamları başta olmak üzere burayı yatırımlarla bir çekim haline getirmemiz gerekiyor. Yozgat'ı istihdamı, üretimi, hayat kalitesi ile cazip bir şehir haline dönüştüreceğiz. Bu mücadelede üniversitemize çok önemli görev düşüyor. Rektörümüzden, hocalarımızdan, idari personelimizden çok daha fazla gayret ortaya koymalarını bekliyorum.
Türkiye çok yoğun bir terör saldırısı altında. Terör eylemlerinin sadece bölgenin dinamikleriyle ilgili olmadığının aynı zamanda küresel güç mücadelesinin yansımalarını da içinde barındırdığını biliyoruz. Bugün Şefatli ilçemizde bir şehidimizi daha toprağa verdik. Yozgat 10 şehit verdi. Bin yıldır kesintisiz süren bir mücadeleden söz ediyoruz.
Kuru toprağa vatan diyemezsiniz. Taputa bir arsa vardır bir de arazi vardır. Bir toprağın vatan olması için onun şehit kanıyla sulanması lazım. Bizim bayrağımızın renginin kırmızı olması da tesadüf değildir. Rengini şehitlerin kanından almıştır. Ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırıların bu derece artması Türkiye'yi hedeflerinden kopartıp, yeniden kendi içine kapatma amacına yöneliktir. 13 sene önce Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolar civarındaydı şu anda 700 milyar doların üstündeyiz. Hamdolsun şu anda kişi başına milli gelire bakarsak 10 bin dolar gibi bir rakamı yakalamışız. Ama bu Türkiye'ye yakışmıyor. Bu millet daha da üste bu rakamı taşır.
'CARİ AÇIĞI KAPATMA HEDEFİMİZ VAR'
Planlarımızı, programlarımızı adım adım uygulamaya devam edeceğiz. Bizim 2023 hedefimiz dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline geleceğiz. Milli gelirimizi 2 trilyon dolara, kişi başına milli gelire de 25 bin dolara çıkartacağız dedik. Savunma sanayimizde dışa bağımlılıktan kurtulacağız dedik. Kendi uçağımızı üretebilen bir ülke olacağız. İhracatımızı 500 milyar dolara çıkartacağız. Bozok Üniversite rektörümüz gözünü uzaya dikmiş vaziyette. Aynı şekilde savunma sanayinin Ankara'yı üs merkezi haline getirme çalışmamız var. Cari açığı kapatma hedefimiz var. İşsizliği tek haneli rakama indirme hedefimiz var. Yoksulluğu azaltma hedefimiz var. İstanbul'u en en önemli bölgesel ve küresel bir merkez haline getireceğiz. Olmaz böyle şey dedikleri tüm projeler gerçekleşiyor. İşte Marmaray Projesi. Boğazın altında Marmaray geçiyor.
'TÜRK MİLLETİ TARİH YAZACAK'
2,5 yılda yaklaşık 125 milyon yolcu taşıyor Marmaray. Hiçbir zaman bir aksama olmadı. Şimdi hamdolsun Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü bitirdik. Hedefimiz 26 Ağustos'tan önce köprünün açılışını yapmak. Bunlar sıradan olaylar değil. Kanal İstanbul'la birileri dalga geçti. İnandık, çalıştık, sağolsun Ulaştırma Bakanımla beraber buna kafa yorduk. Gittik, geldik güzergah takibi yaptık. Biz bunu yapar mıyız, yaparız. Şu anda inşallah çalışmalar başlıyor, kısa bir zaman sonra ihalesi yapılır. Karadeniz'i Marmaray'a bağlamak suretiyle biter. Bu proje aynı zamanda siyasi bir projedir. Sadece gelir amaçlı bir proje değil.
Türk Milleti bu projeyle bir tarih yazacak. Dedimiz Fatih kadırgaları karadan yürüttü, biz de Marmaray'ı denizin altından yürüttük. Bir de bu yıl Avrasya Tüneli'ni açıyoruz. Avrasya Tüneli'nden herkes aracıyla geçecek denizin altından. Bu aşılmakta zorlanan İstanbul trafiğini aşmak için yapıyoruz. Atalarırımız hazıra dağ dayanmaz der. Siz milli bütçeden bunları yapacağım dersen çoğu zaman yapamazsın. Aslolan siz bütçe oluşturabiliyor musunuz, çeşitlendirebiliyor musunuz? Acaba bu dev projeleri gerçekleştirebiliyor musunuz? İşte biz bunu yaptık. Bunu yaparken bazı arkadaşlarımız, dostlarımız 'olmaz' dediler ama biz yaptık. Havalimanların çoğu devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yapılan projelerdir. Yavuz Sultan Selim projesinde bizim cebimizden çıkmadı.
'ALDANIYORLAR'
PKK bitmek üzere. Yaptığı eylemler bunu gösteriyor. Dünya PKK'nın gerçek yüzünü görmeye başladı. DAEŞ terör örgütü ama PYD farklı demek olmaz. Belçika'da canlı bomba eylemi yapanların DAEŞ olması sizi aladatmasın. Daha öncede belçikayı uyarıyorduk. Netice ortada. Şimdi PYD'ye destek olan ülkelere sesleniyorum. Çıkar çatışmasına girerseniz bunlar gelir aynı DAEŞ gibi canlı bomba eylemi yapar. Şimdi buradan Rusya'yı uyarıyorum. Sanıyorlar ki PYD'ye biz ofis açtık bize birşey yapmazlar. Aldanıyorlar. Rusya'da da eylem yaparlar. HÜRRİYET