Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün AK Parti'nin Maltepe, Beykoz ve Üsküdar ilçe kongrelerine katıldı. Kongreler öncesi salon önünde toplanan vatandaşlara da hitap eden Erdoğan, konuşmalarında önemli mesajlar verdi:
Afrin'de bugün itibarıyla 4 bin 187 teröristi etkisiz hale getirdik. PKK çok uğraştı. 'İnlerine gireceğiz, inlerine...' dedim. Girdik mi? SİHA'larla girdik, İHA'larla girdik, F16'larla girdik. Kuyruklarını bacaklarının arasına sokup kaçtılar. Nereye? Suriye'ye kaçtılar. Fırat Kalkanı'nda yakaladık, Afrin'de yakaladık, yerlerin altında gördünüz değil mi hazırladıkları tünelleri? Oralarda vurduk. Cudi'de vurduk, Gabar'da vurduk, Tendürek'te vurduk, Bestler Dereler'de vurduk. Vuracağız, vurmaya devam edeceğiz.
FETÖ, o da kaçtı. Nereye kaçtı? Dünyanın değişik ülkelerine. Kosova'da yakaladık 6 tanesini, aldık, geldik, şimdi buradalar. Bitmedi Gabon'a gittiler, 3 tanesini alıp geldik. Şu ana kadar 80 tanesini FETÖ'nün yurtdışından aldık, geldik. Onları da kovalayacağız. Pensilvanya'daki sen de geleceksin. İstediğin kadar sağa sola yalpala. George seni bir yere kadar saklar, ondan sonra bıktım der o da bırakır. Geleceksin sen bu ümmeti bu milleti parçaladın. Bu kadar şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, hesabını soracağız.
(CHP lideri) Kılıçdaroğlu "Afrin kent merkezine girmeyin" dedi. Nereye gireceğimizi sana mı soracağız. Sen ancak olsa olsa Esad'a adamlarını göndermekten anlarsın. Sen adamlarını oraya gönder.
Suriye'deki teröristlere Mehmetçiğimiz gitti. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte gitti. Geçen gün ÖSO komuta takımı bana geldi. Komutanlardan biri vücudunda öyle mermiler almış. 'Bu büyük kahraman. Bunun midesi yok' dediler. Gerçekten bu ön taraf dikişler ameliyat vesilesiyle, kalçadan ve omuzdan kurşunlar. İyileştikten sonra tekrar cepheye gitmiş. Onun (Kılıçdaroğlu'nun) teröristleri kendisi ile beraberdi adalet yürüyüşünde. ÖSO bizim Mehmedimiz ile birlikte mazlumlar için mücadele verdi.
YENİ DİRİLİŞ HAREKETİ
AK Parti metal yorgunluğunu üzerinden attı. Şimdi metal yorgunluğu gitti, yeni bir diriliş hareketi başladı. Bu bir diriliş müjdesidir. Her geçen gün daha da büyüyor, daha da güçleniyoruz.
Geçtiğimiz gün Küçüksu çayırına geldim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, TBMM Başkanı, Beykoz Belediye Başkanı beraberce oraları gezdik. Orada eski günleri hatırladım. Benimle aynı kuşak olanlar hatırlar. Meşhur mısır kazanları vardı ya. Ben diyorum ki o mısır kazanlarını yeniden kaynatmaya var mıyız? Küçüksu kasrının önündeki o alanı bir mesire yeri haline yeniden getirelim. Altına otoparkımızı da yapalım. Süratle bu yaza biz oray�� yetiştireceğiz.
Riva Deresi ve çevresini yepyeni bir çehreye kavuşturuyoruz. Kanal Riva Projesi'nin tam olarak hayata geçmesiyle yaklaşık 5 bin kişiye iş ve istihdam sağlayacağız.
KUR SAVAŞI İHANETTİR
Kalktılar bu ara bize kur savaşı ilan ettiler. Ne ilan ederseniz edin, avucunuzu yalarsınız, avucunuzu ama buradan bir şey daha söylüyorum; ey finans sektörünün içinde olanlar, bizi kur, şu bu, bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bak bu kadar açık söylüyorum çünkü bize kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale, adeta bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz. Asla.
Şimdi gazeteler yazar; 'Piyasalar alt üst oldu.' Kusura bakmayın, eğer bundan dolayı piyasa alt üst oluyorsa hayırlı olsun. Eğer finans sektörü bu vatana ihanet etmezse, görevini yaparsa başımız, gözümüz üstünde yerleri var. Her türlü desteği veririz. Onun için bu faiz denilen belayı düşürmeleri lazım.
HİZMET GÖTÜRÜRKEN AYRIM YAPMADIK
Bazıları Kanal İstanbul ile ilgili konuştu. Boğaz'da olan kazayı gördünüz, duydunuz. Bunun ne kadar önemli olduğunu çok açık net, her şeyi ortaya koydu. İsteseler de istemeseler de Kanal İstanbul'u yapacağız. Referandumda bölgedeydim. Ana muhalefetin çadırına bir selam vereyim dedim. Ne deseler beğenirsiniz, 'Bu köprüye niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını verdiniz.' 'Ne olacaktı' dedim. 'Kendi adını verseydin' dedi. O Yavuz ki Hicaz demiryolu için adımları attı. 'Ben hizmetkârım' dedi. Böyle bir padişahın adını vermekten daha güzel bir görev olur mu? Ama bu soruyu soran mezhepçi bir yaklaşım ile soruyordu. Biz hiçbir zaman mezhepçi olmadık. Hizmet götürürken Alevi- Sünni ayrımı yapmadık.
?ALLAH'TAN BAŞKA KORUYUCU YOK
15 Temmuz gecesi birileri bize, güya dostluk adına, 'Ben sizi buradan Rodos'a götürebilirim' dedi. Dedim ki 'Hayır. Bize bu topraklarda ölmek yaraşır. Onun için biz buradan, şimdi ben hemen uçağa geçelim, nereye gideceğimi uçakta söyleyeceğim.' Bindik uçağa, son ana kadar pilot nereye gideceğimizi bilmiyordu. Son anda dedim ki 'İstanbul.' İstanbul'a geldik, hamdolsun, binler, onbinler bizi bekliyordu. F16'lar üzerimizdeydi, helikopterler üzerimizdeydi. Ne oldu? Biz 'Allah'tan başka galip yoktur,' dedik, Rabbime sığındık, işi bitirdik. Bir de biliyorsunuz, Allah koruduktan sonra başka koruyucu yoktur.
kaynak:sabah