Törene katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bu toplantının Cumhuriyet'e giden önemli kilometre taşı olduğunu söyledi. Arınç, Türkiye'de 4 bine yakın gazeteci hakkında 4 bine yakın ceza davası olduğunu, basın özgürlüğü için düzenlemeler üzerinde çalışıldığını bildirdi.
Toplantı bir dönem müze olarak da kullanılan, Sultan Abdülaziz’in Av Köşkü olarak yaptırdığı, Osmanlı döneminin İstanbul dışındaki tek sarayı olarak bilinen Kasr-ı Hümayun'da yapıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Salih Melek, Anadolu Ajansı Genel müdürü Hilmi Bengi, Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel ve Kocaeli'deki gazetecilerin katıldığı etkinlikte Atatürk'ün bu tarihi basın toplantısının önemi anlatıldı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Büyent Arınç yaptığı konuşmada, Atatürk'ün 16 Ocak 1923'de kayıtlara göre ilk ve tek basın toplantısını burada yaptığını anlatırken şöyle dedi:
“Önemli sayılabilecek tek konu Cumhuriyet'e giden yolda, Cumhuriyet'e atılan adımda burasının çok önemli kilometre taşı olmasıdır. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yıllar sonra bu önemli günü her 16 Ocak'ta kutlanmasına karar vermiş. Biz de onu yerine getiriyoruz. Bu vesileyle hem Büyük Atatürk'ü ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda görev almış bütün çalışma arkadaşlarını şükranla rahmetle yeniden yadediyorum.”
Arınç, basın özgürlüğü ve gazetecilerin özlük hakları ile ilgili konulara değenirken, bunların çağdaş ülkelerde olduğu gibi güvence altına alınması gerektiğini bildirdi. Bülent Arınç, şöyle konuştu:
“Türkiye, çağdaş demokratik özgürlükçü yapıya kavuşacaksa bunda en büyük pay basına düşmektedir. Bir basın kanunu vardı. 2004'te sektörün bütün temsilcileriyle bir araya gelerek bugünkü basın kanumumuzu çıkardık. Kabul edilebilir ki üzerinde çok fazla itiraz edilmeyen bir kanuna sahibiz. Bir taraftan Anadolu Ajansı ve basın yayın kendi içersinde yerel basını güçlendirme gazetecilerin haklarını gözetme noktasında önemli adımlar atıyor. Basın kartlarına sahipsiniz ama bu kartları yeterli itibarı hatta fonksiyonel hale getirmeyi son günlerde yapılan çalışmalarla ancak karşılayabildik. Bugün sarı basın kartına sahip arkadaşlarımızın yararlandığı alanlar daha da genişletilecek.”
Konuşmasında, gazetecilerin ekonomik ve özlük haklarının mutlaka dikkate alınması gerektiğini, patron ve işverenlerle temasların süreceğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
“Bunlar geçmişten halledilemeyen sorunlar olarak karşımızda duruyor. Basından beklediğimiz sorumlu gazetecilik yapılmasıdır. İfade özgürlüğünün sınırları Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve mahkemelerin birçok kararlarında çizilmiş bulunuyor. Terör ve şiddetin reddedilmesi, bir araç olarak kullanılmaması, kamu düzenine dikkat edilmesi, suç işlemesinin tahrik edilmesi ve vesaire. Bugün gazeteciler hakkında ceza davaları bulunuyor. Bunların 4 bin civarında olduğunu biliyoruz. Son dönemlerde adli soruşturmaların gizliliğin ihlal edilmesiyle ilgili açılan bir çok davalar var ve bu davaların bir kısmı sonuca bağlandı bağlanmak üzere. Basın özgürlüğünü, gazetecilerin
haber almak özgürlüğünü kısıtlayan maddelerle ilgili Yargıtay ve mahkeme kararlarının dikkate alınması suretiyle benim de başında bulunduğum bir grup tarafından çalışma yapılıyor. Adalet Bakanlığı'na da görev verdik, onlar da çalışıyorlar. Bazı kanunların bazı maddelerinde suç unsurlarının yeniden dikkate alınması suretiyle basın özgürlüğü konusunda yeni düzenlemeler yapacağız. Önümüzdeki günlerde bunları paylaşacağız. Önümüzdeki günlerde yine basın şurası ile basının içersinde bulunduğu talepler ve sorunları masaya yeniden yatıracağız. 16 Ocak bizi böyle bir günde biraraya getirdi. O güzel günleri yeniden yad ediyorum.”
Bülent Arınç daha sonra, Atatürkü'ün 16 Ocak 1923 tarihinde o dönemin gazeteci ve yazarlarıyla yaptığı Cumhuriyet ile ilgili düşüncelerini ilk kez açıkladığı tarihi basın toplantısının yapıldığı Kasr-ı Hümayun'daki canlandırmaya katıldı. Atatürk'ün portresinin baş köşeye konulduğu masada hemen Atatürk porsresinin önüne oturan Bülent Arınç, masadaki bürokrat ve gazetecilerle sohbet etti. Arınç daha sonra bir dönem İzmit Etnoğrafya Müzesi olarak da kullanılan Kasr-ı Hümayun’daki odaları gezdi. Burada özellikle tüm eşyalar sedef kaplama olan Sedef Odası’nı ilgiyle inceledi.