Sarıbal, “Bugün ülke tarımı için kara bir gün. Bu karar 18 yıllık AKP tarım politikasının çöktüğünün adıdır. Bu karar, kış aylarının çok daha zor geçeceğini, yılbaşından sonra ihraç etmek için bile buğday, arpa, mısır bulunamayacağından dolayı, özel sektöre gidin alın depolarınızı doldurun. Stoklayın demektir. Bu bizim üretimimiz yeterli, stoklarımız dolu diyen iktidar ve sözcülerinin yalanının deşifre olma kararıdır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tarım Politikalarından sorumlu Başdanışmanı da olan Sarıbal TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin uyguladığı tarım politikalarının iflas ettiğini söyledi. Sarıbal, “Hep söyledik. Türkiye tarımda kötüye gidiyor dedik. Anlattık. Tedbir alın dedik. Covid -19 sürecini yaşıyoruz, salgın var dedik. Bütün dünya tedarik zincirinde yeşil hat oluşturdu. Stoklarını gözden geçirdi. Üretim modelini gözden geçirdi. Tarım politikalarını gözden geçirdi.
Türkiye ne yapıyor; yılbaşına kadar sınır koymadan, miktar koymadan sıfır gümrükle ithalat izni veriyor” dedi.
Hani Çiftçiyi Destekliyordunuz?
Sıfır gümrükle ithalat izni verilen buğday, arpa ve mısır dahil bir çok tarım ürünün AKP döneminde üretimin yetersiz kaldığını belirten Sarıbal, şöyle devam etti:
“Türkiye 2000 yılında yaklaşık 65 milyon nüfusu varken 21 milyon ton buğday üretiyordu. 2020 yılına geldiğimizde mültecilerle beraber 88 milyon, turistleri de kattığımızda nereden bakarsanız 90 milyon insan nüfus var. %35’in üzerinde nüfus artışı olmuş ama Türkiye 20 milyon ton buğday üretiyor. Aynı şekilde 2000 yılında 8 milyon ton arpa üretiyorduk. Bugünkü nüfusla 7.5 milyon ton üretiyor. 2000 yılında 548 bin ton nohut üretiyorduk 2020’de 550 bin ton üretiyoruz. 2000 yılında 230 bin ton kuru fasulye üretiyorduk, 2020’de yine 230 bin ton üretiyoruz. Ülkenin yönetiminde bulunanlara sesleniyorum. Çiftçiye destek olduğunuzu söylüyordunuz, nerede o destekler? Nereye gitti?”
Bugün dünyada tahıl ticaretinin %75’inin 4 büyük şirketin elinde olduğunu aktaran CHP’li Sarıbal, “18 yılda ithal ettiğiniz 65 milyon ton buğday başta olmak üzere, özellikle tahıl ürünlerinde ve diğer ürünlerde bu 4 büyük tekele taşeronluk yapan yerli ithalat firmaları kimler? Bir çıkın anlatın. Bu halka bu sorunun cevabını verme zorunluluğunuz var. Bu sorunun cevabını vermelisiniz. 35 dönüm üretimden çıkmışken, çiftçi sayısı 2,7 milyondan 2 milyon civarına düşmüşse aradaki kaybı anlatmak, açıklamak zorundasınız” diye konuştu.
Rusya’dan buğday alarak, Ukrayna’dan mısır alarak bu sürecin götürülemeyeceğini vurgulayan Sarıbal, “Bu politikalar sürerse, yarın askıya asmak zorunda olacağınız ekmek olmayacak. Paranız olsa ekmek ve un bulamayacağınız tarihsel bir sürece gidiyoruz” dedi. Sarıbal şöyle devam etti:
Bu Karar Üretimsizliğin Adıdır
“Alınan sıfır gümrük kararının adı çok nettir. ‘Biz ülkemizin ihtiyaç duyduğu yeterli miktarda buğday, mısır, arpa konusunda çaresiziz, mecburen gümrük duvarlarını kaldırdık’ demektir. Bu 18 yıllık tarım politikasının çöktüğünün, çürüdüğünün temel adıdır. Yine bu kış aylarının çok daha zor geçeceğini, yılbaşından sonra ithal etmek için bile buğday, arpa, mısır bulunamayacağından dolayı, özel sektöre ‘gidin alın depolarınızı doldurun, stoklayın’ demektir. Bu ‘bizim üretimimiz yeterli, stoklarımız dolu’ diyen iktidar ve sözcülerinin yalanının deşifre olma kararıdır. Bu 18 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin ülkeyi yabancı tekellere teslim ettiklerinin açık ifadesidir. Bu kötü gün dostu olan TMO’nun ithalat lobilerine taşeronluk ettiğini adıdır. Bu üretim kuruluşu olan TİGEM’in yöneticilerinin ‘şöyle uygulamalar yaparak böyle üretim yapıyoruz’ diyenlerin aslında hiçbir şey yapmadıklarının tarımı çökerttiklerinin adıdır. O yüzden bugün Türkiye tarihine kara gün olarak yazılacaktır. Bugün bu ülkenin bundan sonra açlığa, yoksulluğa, üretimsizliğe gitmenin adıdır. Bu 1,5 milyon tahıl üreticisinin arpa, mısır, yulaf, çavdar, buğday üreticisinin yerine 4 dünya tekelini besleme, büyütme ve değirmenine su taşıma kararıdır.”